KAHROLSUN SİYONİZM YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN HALKI!
KAHROLSUN SİYONİZM YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN HALKI!
Samandağ Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Abdullah Cömert Alanında gerçekleştirilen basın açıklamasında İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları protesto edildi. Düzenlenen basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Toplumsal Özgürlük Partisi, Eğitim Sen, DİSK Genel- İş, Tüm Emekli Sen, Samandağ Kalkındırma Derneği, Esnaf Dayanışma Platformu, AKA-DER ve Partizan katıldı. Basın açıklamasında; CHP İlçe Başkanı Turgay Abacı, SYKP İlçe Eş Başkanı Yusuf Kimyon, TÖP İlçe Başkanı Mehmet Ali Oruç, Eğitim Sen Samandağ Şube Başkanı Cüneyt Kayıkçı birer konuşma yaptı.
DİRENEN FİLİSTİN HALKI YALNIZ DEĞİLDİR
İlk olarak açıklama yapan SYKP İlçe Başkanı Yusuf Kimyon “Filistin halkının “büyük felaket” olarak tanımladığı en-Nakba’nın 73’üncü yıldönümünde İsrail tüm dünyanın gözleri önünde Filistin’e bombalar yağdırmaya ve sivilleri katletmeye devam ediyor. Filistin halkı, 1948’den bu yana kendi topraklarında mülteci konumunda. İsrail hükümetleri yeni yerleşim alanlarını uluslararası hukuka aykırı bir şekilde inşaya açarak Filistinlileri evlerinden etmeye devam ediyor.
İsrail’in 7 Mayıs günü Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırısı ile bölgede başlayan çatışmalar halen sürüyor.
“İsrail, Filistin’in tüm topraklarını istimlak etmek, orada kendi yerleşimcilerini yerleştirerek, Filistin devletini tamamen haritadan silmeyi hedefleyen bir politika izliyor. Buna karşı Filistin halkının direniş ve mücadelesi sürüyor.
73 yıldır savaşı, esareti, sürgünü, sefaleti yaşayan ve buna direnen Filistin halkı yalnız değildir.
Türkiye’nin birçok kentinde her kesimden insan İsrail’in bu saldırılarına karşı Filistin halkı ile dayanışma içinde olduğunu dile getirirken AKP hükümeti meseleyi kuru bir kınama ile geçiştiremez. İlimizde bulunan Kisecik radar üssü dahil İsrail ile tüm askeri, siyasi ve ekonomik ortaklık ve sözleşmeleri iptal edin. İsrail, derhal Filistinlilerin yerinden edilmesi ve sistematik şiddete uğramalarına son vermelidir. Filistin halkı ile dayanışmak, dünyadaki tüm halkların dayanışmaları ile mümkündür. Bizler Filistin halkının haklı davalarının yanında ve dayanışma içindeyiz. Kahrolsun Siyonizm Yaşasın Özgür Filistin Halkı!” ifadelerine yer verdi.
MENFUR SALDIRILARI KINIYORUZ
Daha sonra açıklama yapan CHP Samandağ İlçe Başkanı Turgay Abacı “Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa ve çevresinde İsrail’in arife günü başlattığı, çocuklar ve kadınlar dâhil çok sayıda masum Filistinli’ nin yaralanmasına ve hayatını kaybetmesine sebep olan menfur saldırıları kınıyoruz. Bayram günlerinde sürdürülen ve Gazze’ye de yöneltilen saldırılar, çok vahim bir boyuta ulaşmıştır. Olaylar sonucu yaralanan ve yaşamını yitiren
Filistinlilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. İsrail’in bu saldırıları, en kutsal hak olan yaşam hakkının ihlalidir. Filistinlilerin nesiller boyunca yaşadıkları topraklara el konulmasını hedefleyen bu saldırılar, orantısız güç kullanılarak hukuk dışı bir oldu bitti yaratmaya yöneliktir. İsrail’in bu gayri insani saldırılarını şiddetle kınıyor, Birleşmiş Milletlerin saldırıların durdurulması için uluslararası hukuk ve temel insan hakları hukuku çerçevesinde yaptığı çağrıyı destekliyoruz.
Kudüs ve Gazze’de son bir haftadır devam eden İsrail saldırganlığı BM kararlarına aykırı şekilde sürdürülen işgalin ve hukuk tanımazlığın geldiği son aşamayı ibretle gözler önüne sermektedir. Filistin topraklarında işlenen bu suçlardan dolayı İsrail’in hesap vermesi, suçların sorumlularının tespit edil-erek yargılanması ve cezalandırılması için uluslararası toplumun birlikte hareket etme zamanı gelmiştir. Bu çerçevede, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) ivedilikle harekete geçmesini talep ediyor, bu maksatla insana ve yaşam hakkına saygı duyan herkesi sorumluluk üstlenmeye çağırıyoruz.
Artık İsrail’e karşı net, güçlü ve etkili bir tavır alınması şarttır. İsrail’in saldırganlığının ve Filistin halkına yaptığı zulmün karşısında durmaya, Filistin davasını ve kardeş Filistin halkının haklı özgürlük, adalet, hukuk ve bağımsızlık mücadelesini savunmaya devam edeceğimizi beyan ederiz.” ifadelerine yer verdi.
KATLİAMLARDAN ABD-AB-BM ÜLKE VE ORTAKLIĞI SORUMLUDUR
Eğitim-Sen Samandağ Şubesi adına açıklama yapan Şube Başkanı Kayıkçı” İsrail tüm dünyanın gözü önünde Filistinlileri katletmeye devam ediyor. Yapılan bu saldırı ve katliamlardan dün olduğu gibi bugün de ABD-AB-BM ülke ve ortaklığı sorumludur.
Bunun yanında bu saydığımız ülke ve uluslararası kuruluşlarla ekonomik, siyasi, askeri… İlişkisini sürdüren bütün dünya ülkeleri bu katliamların fiili ortağıdır.
Göstermelik kınamalar, saldırı değil de savaş varmış gibi yapılan ateş kes çağrıları bu ortaklığı gizleyemez. Yukarıda saydığımız emperyalist güçlerden hümanist saflıkla çözüm beklemek, bu emperyalist güçlere barış çağrıları yapmak beyhude bir çağrıdır.
Bu emperyalist güçler Filistin halkının nezdinde yoksul, sömürülen, ezilen ve özellikle buna itiraz eden dünya halklarına gözdağı vermektedirler.
Gerçek şudur; Bugün İsrail üzerinden Filistin halkına yönelik bu saldırganlık temel çelişkinin bir yansımasıdır. Temel çelişkinin kendisi uluslararası sermaye ile emekçi dünya halkları arasındaki çelişkidir. Emperyalist güçlerin başta birleşmiş milletler ve tüm alt yapılanmaları ve dünyanın değişik bölgelerinde değişik adlarla faaliyet yürüten uzantıları olmak üzere kâh Müslüman ülke adıyla, kâh insan hakları savunucusu, aktivisti vb. adı ile yapılan bütün talep, çağrı ve çözüm önerileri yapılan saldırıları kanıksatma dışında bir işlev görmemektedir.
Bugün saldırgan emperyalist ülkelerin emekçi halkları ile saldırıya uğrayan ülkelerin emekçi halklarının birlikteliği, dayanışması ve ortak mücadelesi anlamlı olandır. Bunların protesto ile sınırlı kalmayıp enternasyonalist bir bilinçle ve ete kemiğe bürünen bir mücadele ile sürdürülmesi bu kokuşmuş saldırgan sistemden temelli kurtuluşun tek yoludur. Başta ABD ve AB olmak üzere emperyalist ülkelerin emekçi halkları, dünyanın geri kalan emekçi halklarına nazaran daha güvenli ve refah koşullarında yaşıyorsa bunu sömürülen ve bugün Filistin’de olduğu gibi katledilen yoksul emekçi dünya halklarına borçludur. Bu borç onları ete kemiğe bürünen enternasyonalist bir dayanışmaya sevk etmek için yeterli bir koşuldur. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!
İnsan kılıklı vampir ülke ve kuruluşların ve onların sözcülerinin, dünyanın her yerinde ülkeden, sivil toplum örgütüne kadar işbirlikçilerinin yalanlarına kanmadan, boş umutlara bağlanmadan bir mücadele örmek kurtuluşun tek yoludur. Bugün Filistin’de genç, yaşlı, çocuk demeden insan katledenlerin insani hiçbir yönleri olamaz. Bizler bunları Yemen’den, Suriye’den, Irak’tan, Afganistan’dan tanıyoruz. İnsan öldürmekten zevk alan bu emperyalist ruh hastaları karşısında dişe diş mücadele dışında bir seçenek yoktur. Bugün yapılan çağrılar, diplomasi oyunları, demokrasicilik manevraları bu saldırıları dün olduğu gibi ancak geçici olarak durdurabilir. Emperyalizm var oldukça dünyanın her yerinde ve her bölgesinde katliam politikaları devam edecektir. Bizler, emekçi dünya halklarının birlikteliği ile, dayanışmasıyla, ortak mücadelesi ile yaşatılan bütün acıların, bütün katliamların hesabının er ya da geç sorulacağı günlerin uzak olmadığına biliyoruz. Emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak. Filistin halkı yalnız değildir. Emperyalizm Yenilecek Direnen Halklar Kazanacak, Filistin Halkı Yalnız Değildir!” dedi.
EMPERYALİZM VE SİYONİZM YENİLECEK, FİLİSTİN HALKI KAZANACAK!
Son olarak TÖP adına açıklamada bulunan Mehmet Ali Oruç” Emperyalizm ve Siyonizm yenilecek, Filistin Halkı kazanacak! İşgalci Siyonist İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarına bir yenisini daha ekledi. Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’da iki yüzden fazla Filistinliyi yaraladı.
Savunmasız Filistinlilere ses bombaları ve plastik mermilerle hunharca saldırarak gerçek yüzünü bir kez daha gösteren İsrail polisinin şiddetini kınıyoruz. Bu saldırının nedenlerini biliyoruz. Biliyoruz ki bu saldırı, önceki dönem ABD başkanı olan Donald Trump ile İsrail devletinin başbakanı olan Binyamin Netenyahu arasında yapılan ve Yüzyılın Anlaşması olarak sunulan anlaşmanın ve ardından Kudüs’ün ABD tarafından İsrail’in başkenti olarak tanınmasıyla başlatılan sürecin bir parçasıdır. Anlaşmayla hedeflenen şey, Filistin’in yok edilmesidir. Filistin’in yok edilme planın parçaları yalnızca ABD ve İsrail devletleri değildir. İsrail devletinin bölgedeki durumunu meşrulaştıran, İsrail devletiyle ekonomik ve diplomatik ilişkilerini sürdüren her devlet bu planın onaylayıcısıdır. İşgale ve katliamlara, kendi çıkarlarını korumak için göz yuman, bunlara göstermelik açıklamalar yapmakla yetinen Türkiye devleti de bu suça ortak olmaktadır. İsrail Anayasa Mahkemesi’nin Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah mahallesinden birçok Filistinli ailenin zorla çıkarılmasıyla ilgili temyiz davasının görüldüğü sırada gerçekleştirilen bu saldırılar, İsrail’in Doğu Kudüs’ün işgalini sonuçlandırmaya çalıştığını gösteriyor. Fakat direnerek bu saldırıları püskürten Filistin halkı, işgale karşı mücadelesini sürdüreceğini gösteriyor. Sadece işgalci İsrail devletine değil, bir taraftan İsrail’le işbirliği yapan diğer taraftan Filistin’le ağlayan ikiyüzlü Orta Doğu yönetimlerine karşı da mücadelesini sürdüren Filistin halkının direnişini selamlıyor ve dünyadaki bütün devrimci, demokrat, halkçı, ilerici güçleri Filistin halkı ve barış isteyen İsrail halkına destek vermeye, ses olmaya, hükümetlere adım atmaları konusunda baskı yapmaya çağırıyoruz. Filistin halkı üzerindeki ekonomik yaptırımlar sonlandırılmalıdır. Zorla yurtlarından edilen Filistinlilerin geri dönmelerine izin verilmelidir. İbadethaneler üzerindeki baskı sonlandırılmalı, ibadethanelere yönelik saldırılar durdurulmalıdır. İsrail ile bütün diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kesilsin! İsrail’e siyasi ve ekonomik yaptırım uygulansın! Emperyalizm ve Siyonizm yenilecek Filistin kazanacak!” ifadelerine yer verdi.
Haber: Erdal YILMAZÇELİK