KESK Şubeler Platformu Adına açıklama yapan Özgür Tıraş: Tüm Kamu Emekçilerini Sendikal Hak ve Özgürlüklerimizi Tamamen Yok Etmeyi Hedefleyen Barajlara Karşı Birleşmeye Çağırıyoruz!
KESK Şubeler Platformu Adına açıklama yapan Özgür Tıraş, Tüm Kamu Emekçilerini Sendikal Hak ve Özgürlüklerini Tamamen Yok Etmeyi Hedefleyen Barajlara Karşı Birleşme çağrısında bulundu.
KESK Şubeler adına açıklama yapan Özgür Tıraş, 1 yerine 2 Barajın getirilmek istendiğine dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı:
“%1 Olmadı, Şimdi De %2 Barajı Getirmek İstiyorlar! Tüm Kamu Emekçilerini Sendikal Hak ve Özgürlüklerimizi Tamamen Yok Etmeyi Hedefleyen Barajlara Karşı Birleşmeye Çağırıyoruz!
Danıştay’ın %1 barajına ilişkin düzenlemenin YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASI”kararına rağmen önceki gün AKP vekilleri tarafından TBMM’ye sunulan bir torba yasa ile bu kez %2 barajı getirilmesi hedeflenmektedir.
‘’Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’’ adlı torba yasanın 11. ve 12. maddeleri ile:
Bulunduğu hizmet kolunda yüzde ikisinden daha fazlasını üye kaydetmiş kamu görevlileri sendikaları üyelerine toplu sözleşme ile belirlenecek tutarda “toplu sözleşme ikramiyesi” ödenmesi öngörülmektedir.
231 Sendikanın 188’i %2 Barajına Takılıyor! Söz konusu düzenlemenin yasalaşması halinde 11 hizmet kolunda kurulu bulunan toplam 231 sendikanın tam 188’i %2 barajı altında kalacaktır. Söz konusu sendikalara üye 81 bin 828 kamu emekçisi, mevcutta toplu sözleşme ikramiyesinin üçte birine denk gelen “destek” ile yetinmek zorunda bırakılacaktır.
Tüm bunlara rağmen yapılmak istenen düzenlemenin amacı ’Sendikal algının güçlendirilmesi ve sendika üyeliğinin desteklenmesi’’, ’Uluslararası, Anayasal ve yasal düzenlemeler çerçevesinde temel hak ve özgürlükler kapsamında güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının temin edilmesini sağlamak’ gibi sunulmaktadır.
Oysa bunun adı kamu emekçilerinin aklıyla dalga geçmektir.
Çünkü getirilmek istenen düzenleme sendikal algıyı güçlendirmek bir yana bu algıyı ortadan kaldırmaya, sendikalar arasındaki mevcut ayrımı daha da derinleştirmeye dönüktür.
Bu ülkenin kamu emekçilerinin, emeklilerinin bitip, tükenmeyen bu aldatmacalara karnı toktur. Ne kadar cilalanırsa cilalansın %2 barajını geçen sendikal düzenleme ile Anayasal ve başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının tamamen ortadan kaldırılmasının hedeflendiği açıktır.Nitekim aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere:
6 hizmet kolunda %2 barajını aşan 18 sendikanın tamamı sayısal olarak en büyük 3 konfederasyona (Memur Sen, Kamu Sen ve KESK) bağlı sendikalardır.
Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri ve Yerel Yönetim Hizmetlerinde %2 barajını aşan 8 sendikanın tamamı sayısal olarak en büyük 4 konfederasyona (Memur Sen, Kamu Sen, KESK ve Birleşik Kamu İş) bağlı sendikalardır.
Sağlık ve Sosyal Hizmetler işkolunda sayısal olarak en büyük 3 konfederasyona (Memur Sen, Kamu Sen ve KESK) bağlı sendikalara ek olarak sadece 2 bağımsız sendika (Hekim-Sen ve Hekim Birliği) %2 barajını aşabilmektedir.
Büro, Bankacılık ve Sigorta Hizmetleri işkolunda sayısal olarak en büyük 3 konfederasyona (Memur Sen, Kamu Sen ve KESK) bağlı sendikalara ek olarak sadece 3 bağımsız sendika %2 barajını aşabilmektedir.
Diyanet ve Vakıf Hizmetleri işkolunda ise Memur Sen ve Kamu Sen’e bağlı sendikalara ek olarak sadece 4 sendika (2’si bağımsız) %2 barajını aşabilmektedir.
Bağımsız sendikaları ve sendikal anlayışı tamamen yok ederek tek tip sendikacılığın önünü sonuna kadar açmayı hedefleyen bu tablonun “sendika üyeliğinin desteklenmesi’’ olarak yutturulmak istenmesi kabul edilemez.
’Uluslararası, Anayasal ve yasal düzenlemeler çerçevesinde temel hak ve özgürlükler kapsamında güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının temin edilmesini sağlamak’ için yapılması gereken ilk iş sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin önünü daha da tıkayan değil, açan düzenlemeleri, grev hakkı ile tamamlanmış bir gerçek bir toplu pazarlık sistemini derhal hayata geçirmektir.
Dolayısıyla sorun sadece %2 barajını aşmış olmak ya da aşmamış olma meselesi değil, yıllardır alabildiğine tahrip edilmiş sendikal hak ve özgürlükleri tamamen ortadan kaldırma, iktidar güdümlü sendikacılığı daha da büyütmeyi, diğer sendikaları hedefe koyma sorunudur.Kısacası sorun sadece %2 barajı altında bırakılmak istenen sendikaların ve üyelerinin değil, sendikal hak ve özgürlükleri savunan, iktidarların kapı kulu olmayı reddeden tüm sendikaların, konfederasyonların ve kamu emekçilerinin sorunudur.Bunun için KESK olarak, tüm sendikaları, konfederasyonları, hangi sendikaya üye olursa olsun tüm kamu emekçilerini bu hukuksuzluğa karşı tek ses olmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
Başta kamu emekçileri olmak üzere hiç kimse şüphe etmesin ki KESK olarak hukuk mücadelesi de dahil her platformda kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını korumaya devam edeceğiz.”