KONGRELER, KURULTAYLAR VE CHP’YE KATTIKLARI
Sevgili okurlarım;
Kuvvayı milli şuuru ile vücut bulmuş olan Cumhuriyet Halk Partisinin ana hedefinin, katılımcı halk iradesini, demokrasiyi, hukuku, çağdaş anlayışı, ülkenin huzur ve refahını esas alarak ülke idaresinde doğrudan mesuliyet üstlenmek olduğunu biliriz.
Bu noktadan hareketle, eşsiz kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu lideri olduğu Cumhuriyet Halk Partisinin, asırlık cumhuriyetimizle akran olduğunu da dikkate aldığımızda, üstlenmiş olduğu misyonun ve hedeflediği vizyonun yeri ve önemi daha da belirginleşir.
“Kongreler ve kurultaylar partisi” olarak da anılan CHP’nin; bu yönüyle de monologu değil, diyaloga, yani çoğulcu ve katılımcı anlayışa dayalı çizgiyi ısrarla savunmasıyla da diğer siyasi oluşumlara örnek olmak ve rehberlik etmek gibi görevi vardır.
Hal böyle olunca da, sıkça baş vurulan kongrelerin ve kurultayların gayesi, egoları kabarmış “ben” merkezli siyasi kişileri palazlandırmak ve parti içi iktidar kavgasının sürüp gitmesine hizmet etmek değil; bilakis Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün altı okla işaret ettiği ilkeler vışığında CHP’nin büyümesini ve umut olmasını esas almak olmalıdır…
CHP’de şimdiye değin izlenen yol tam manasıyla bu doğrultuda mıdır derseniz, şimdiye değin yaşanmışlıkları da hesaba katarak, düşünebilen ve yorumlayabilen sade bir üye vatandaş olarak, bu soruya, vicdan ve gönül rahatlığı ile “evet” diyemeyeceğim…
Zira, şimdiye değin yerel ve genel yönetime seçilmişlerin, değişim ve gelişim adına hareket edip, önceki seçimler ile kendi mesuliyetleri döneminde yapılan seçimlerin mukayeselerini yaptıktan sonra objektif anlamda değerlendirerek tavır sergilediklerini görmedik desek yeridir?!. “Kadrolu Ana muhalefet partisi” olarak da anılmayı içine sindiren CHP’nin nereden nereye ilerlediğini veya nereden nereye gerilediğini yani başarının veya başarısızlığın ne durumda olduğu bir türlü öncelenemedi?!.. Parti içinde kişiler ve gruplar arası kronikleşmiş güç kavgaları buna bir türlü fırsat vermedi… Görülen o ki, parti içinde ki kişiler ve gruplar arası ego savaşları son bulmadıkça da “metastaz” halini alan bu marazdan kurtulmak mümkün olmayacaktır?!.
Peki, “CHP’nin umut olması için” ne yapılmalıdır? Derseniz eğer; naçizane ilk etapta yapılması gerekenleri ifade etmeye çalışayım:
Mahalle, belde ve ilçelerde üye kaydı ve delege tespitlerinde, partiye güç katacak kişilerin esas alınıp “bana yakın, sana yakın” hesaplarının yapılmaması… Altı okun işaret ettiği ilkelere inanmış, kişisel ikbali ve akçeli işleri koşulsuz reddeden liyakatli ve toplumda karşılığı olan değerlerin partiye kazandırılması…
Söylemleri ile eylemleri örtüşen, “gitmediğin yer, sıkmadığın el sana uzaktır” anlayışını benimsemiş feragatli ve ferasetli aydınların CHP’ye güç katacakları behemahal görülmelidir…
Altı okun mesajını almakta kifayetsiz kalan kişi veya kişilerin “fırsatçılığına” CHP’nin kapısı açılmamak üzere kapanmalıdır…
Sadece bu hususların kararlılıkla uygulanması dahi yapılacak kongreleri ve kurultayları anlamlı kılacak, bu değişim ve gelişimle CHP her sınavda başarıya ulaşacaktır… Aksi halde CHP’nin büyümesi veya büyütülmesi bir başka bahara ötelenip duracaktır…
Bunu görmek için, deha olmaya gerek yok… Sade bir üyelik ve duyarlı vatandaşlık görevimi, çözümlere dayalı temennilerimi yerelden genele sunarak yerine getirmeye çalıştım…
AKP’nin başarısızlığına dayalı olarak, 2019 yerel seçimlerinde olumlu sonuç alan CHP’nin bu rüzgârı genel seçimlerde de hissettirip iktidar olması için, devam eden kongreler ve kurultay sürecinin liyakat, fedakârlık ve feragat zemininde gerçekleştirilmesi oldukça önemlidir. Hülasa, asırlık çınar diye andığımız ve buna rağmen yarım yüzyıldır muhalefete çakılıp kalan CHP’ye yazık edilmiş olur!!..
Bilinmelidir ki, “keşkeler, ahlar ve vahlar” kaçan fırsatları geri getirmezler…
Mesela, CHP Hatay örgütü, liyakatin esas alınması bakımından seçenleri ve seçilenleri ile bu atılıma çığır açmalı ve yurt genelinde örnek teşkil etmelidir… 23 Şubat 2020 günü Hatay’da yapılacak olan il kongresinde bu görüntüyü hazla izlemek istiyoruz…
Şu ana kadar, CHP Hatay il başkan adayı olduğunu öğrendiğimiz Sayın Hasan Ramiz Parlar’a ve bu yarışta “Ben de varım” diyecek olanlara yürekten başarılar diliyor, CHP’nin yerel yönetimleri ve örgütlerinin el ele gönül gönüle barışın, kardeşliğin, yoldaşlığın ve samimiyetin güçlü kılınması yolunda birlikte yürümelerini temenni ediyoruz.
Altı okta karar kılan
“Ben ben” diye dil kullanmaz
Hile, bühtan, yalan, dolan
Bizans türü yol kullanmaz
***
Altı okta “Biz” hâkimdir
Atatürk’ten iz hâkimdir
Liyakatli öz hâkimdir
Basiretsiz el bulunmaz
***
Altı okta koşmak vardır
Kör geceyi aşmak vardır
Geleceğe taşmak vardır
İnancında fal bulunmaz
***
Altı okun mizahında
İkna vardır izahında
Altı okun tezgâhında
Şaibeli mal bulunmaz