Özçelik İş Sendikası İskenderun Şubesinin seçimleri yaklaştı, bununla birlikte adaylar çıkmaya başladı. İlk adaylığını halen başkan olan Mehmet Güngör açıkladı. Adaylığını Özçelik İş Sendikasının İskenderun’daki bulunan şube binasında ve konferans salonunda açıkladı. Salonda büyük bir işçi katılımı ile açıklayan Mehmet Güngör, “İşçilikten, işçi temsilciliğinden, başkanlığına” geldiğini 13 yıldır sendikanın İskenderun şubesinde başkanlık ve Hak İş Sendikasının Hatay temsilciliğini yürüttüğünü açıkladı.
Mehmet Güngör “İstikrar ve kazanılmış haklar için aday oldum” diyerek kazanılmış hakların korunması ve istikrarın devam için adaylığının desteklenmesini istedi.
Mehmet Güngör dışında sendika başkanlığına Yasin Ünal’ın aday olduğu söylendi.
Toplantıya Hak İş Sendikasına bağlı Hizmet İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Yetim ve Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Sadık Karakaş, il yöneticileri ve İskenderun ilçe yöneticileri katıldılar.
Özçelik İş Sendikası İskenderun şubesi üye sayısı 5670 üye 150 delegesi bulunmaktadır. Daha kongre tarihi açıklanmadı ama bir ay içinde kongre tarihi de belli olacağı belirtildi.
Mehmet Güngör Açıklamasında Şunlara Değindi:
“1990 yılında İSDEMİR’de çırak olarak başladığım bu emek yolculuğunda, hamdolsun 36 yılı geride bıraktık. Bu yolculuk boyunca hem alın terini hem emeğin gerçek değerini yaşayarak öğrendim.
Bugün ise burada, yıllardır omuz omuza yürüdüğümüz bu yolculuğu, birlikte aştığımız zorlukları ve emekle yoğrulmuş bu büyük mücadelenin geleceğine olan inancımı sizlerle paylaşmak için bulunuyorum.
Geriye dönüp baktığımda, emekçiye hizmet yolculuğumda şanla, şerefle ve büyük mücadeleyle doldurulmuş koskoca 16 yıl görüyorum.
Bu büyük aileye ilk adımımı 2009’da İDÇ Spor yöneticiliğiyle attım. 2010’da Şube Disiplin Kurulu, 2011–2013 arasında temsilcilik ve baş temsilcilik görevlerini yürüttüm.
Zaman ilerledikçe emekçilerin bizlere teslim ettiği emanetin yükü ve sorumluluğu arttı.
2014 yılında sizlerin güveni ve teveccühü ile Şube Sekreteri,
2018 yılında ise Şube Başkanı ve Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in Hatay İl Başkanı oldum. O günden bu güne verdiğiniz onurlu görevi sizler adına sürdürmenin gururunu yaşıyorum.
Emekçilere hizmet yolculuğunda sorumluluğumun daha da arttığı 2014 yılında sahada tamir edilmesi zor görünen büyük bir bölünmüşlük vardı.
İSDEMİR’de sendikasızlık süreci başlamış, 1600 emekçi işinden olmuş, kardeşlik bağı zedelenmiş, emekçinin üzerine kara bulutlar çökmüştü.
Sendikal kavga, tabir-i caizse, emekçinin ekmeğine göz diken bir hâl almıştı. Bu karanlık gidişata daha fazla sessiz kalamazdık.”
Biz, emekçilerin gönüllerine talip olup kolları sıvadık. Besmeleyle yeni bir yolculuğa çıktık.
Gecemizi gündüzümüze katarak kardeş kavgasını, kaosu ve kargaşayı sona erdirdik.
Tekrar yetkiyi aldıktan sonra; herkesi ve her kesimi kucaklayarak, “sen-ben değil, biz” diyerek kardeşliği yeniden tesis ettik.
Ve çok şükür…
Kavganın yerine huzur, bölünmenin yerine dayanışma geldi.
Merhum Mehmet Akif’in, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” sözündeki gibi,
Ben de diyorum ki: Allah bu emekçiye bir daha o günleri yaşatmasın. Kavganın yerine huzur, bölünmenin yerine dayanışma geldi.
Merhum Mehmet Akif’in, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” sözündeki gibi,
Ben de diyorum ki: Allah bu emekçiye bir daha o günleri yaşatmasın.
Takvim yaprakları 2018’e geldiğinde yeni bir TİS imzalayıp umutla bir dönem başlatmıştık ki, 2020’de tüm dünyayı kasıp kavuran pandemiyle sınandık.
Herkese “evde kal” denildiği bir dönemde biz sahadaydık.
Canımızı dişimize takarak hizmet ettik.
Hiçbir emekçinin ve ailesinin sağlığına zarar gelmemesi için ne gerekiyorsa yaptık.
Pandeminin ilk günlerinden itibaren işverenlerimizle birlikte: İşyerlerinde sağlık tedbirlerini artırdık,
Vardiya ve servis düzenlerini yeniden planladık,
Maske, hijyen ve koruyucu ekipmanı eksiksiz sağladık,
Pozitif vakaları titizlikle takip ettik,
Hak kayıplarını önlemek için her adımı izledik.
Birçok kurum kapılarını kapatırken, biz kapılarımızı ardına kadar açtık.
Çünkü biz sahadaydık. Çünkü evimizi ofise çevirmiştik. Çünkü biz her yerde üyemizin yanındaydık.
Pandemiden kurtulduk derken bu kez 6 Şubat 2023 depremini yaşadık. Yüzyılın felaketinde canımızla, sevdiklerimizle sınandık. Acımız tarifsizdi.
MMK fabrikamız: Uluslararası krizlerden en çok etkilenen işyerlerimizden biriydi.
Rusya–Ukrayna savaşı sonrası en büyük çabamız; üretimin devam etmesi ve üyelerimizin mağduriyet yaşamamasıydı.
Çok zor günler geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz.
Süreci titizlikle takip ediyoruz.
Temennimiz, mücadelemiz ve duamız; MMK’daki sıkıntıların bir an önce son bulmasıdır.
Tüm zorluklara rağmen bu süreçte yaptığımız sözleşmelerle:
Taban ücretlerini yükselttik,
Sıcak tesislerin üretim yapmadığı ve tüm çalışanların 14 ay boyunca izne gönderildiği dönemde ücretlerden kesinti yaptırmadık,
Adaletli bir ücret kademe sistemini getirdik.
Bugün burada, tabandan gelen yoğun sevgi ve destekle yeniden göreve talip olduğumu büyük bir onurla ilan ediyorum.
Çünkü biliyorum ki: Birlikte başardık, yine birlikte başaracağız. Nifak tohumları ekenlere inat, kardeşlik tohumlarını ekmekten asla vazgeçmeyeceğiz.
Yunus Emre’nin o güzel dizeleriyle:
“Ben gelmedim dava için,
Benim işim sevgi için…
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmaya geldim.”
Gönüller yapmaya devam edeceğiz.
Emekçilerin gönül tahtının baş köşesindeki yerimizi sağlamlaştırmak için çalışacağız.
Yarınları emekçiler için daha da aydınlık yapacağız.
Emekçinin yararına ne varsa, onu bulup çıkarıp hayata geçireceğiz.
Emekçinin ekmeğini daha da büyüteceğiz.
Emekçinin sofralarında çiçekler açtıracağız.
Emekçinin sırtını yasladığı bir dağ olmaya devam edeceğiz.
Büyük Özçelik-İş ailesini daha da büyüteceğiz.”
HÜSEYİN GÜLER
İSKENDERUN







