Mustafa Kemal gibi düşünmek!
Hatay Samandağ Jan ve Suphi Beyluni Anadolu Lisesi, 10 Kasım’da ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 82. Yılında andı.
Jan ve Suphi Beyluni Anadolu Lisesinin Anma programının sunumunu 12 / D sınıfı öğrencilerinden Helin Yılmazçelik yaptı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ardından Doğa Marmara, Berna Karaman birer şiir okurken günün anlam ve önemini belirten konuşmasını 12/D sınıf öğrencilerinden Selenay Sönmez yaptı.
Selanay Sönmez Konuşmasında şu ifadelere yer verdi”
Değerli öğretmenlerim ve Sevgili öğrenciler.
Mustafa Kemal gibi düşünebilmek; işçisiyle, memuruyla; öğrencileriyle öğretmenleriyle, genciyle, yaşlısıyla Mustafa Kemal gibi düşünebilmek
Uygarlık yolunda ilerlediğimiz 21. yüzyılda ileriyi görebilen ve daha ileriye gitmeyi amaçlayan, yeni nesiller yetiştirmek, Mustafa Kemal gibi düşünebilmenin ilk adımıdır.
Bu adımı atarken, yeni neslin geçmişini iyi bilmesi ve özümsemesi gerekmektedir. Bunun içindir ki her fert üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olmalıdır.
Gerçekte ülkenin yönetimini devralacak, geleceğimizi yönlendirecek, uygar ve saygın bir ulus olma bilincini daha da pekiştirecek gençler, Ulu Önder Atatürk’ün İlke ve Devrimlerinin ışığında ilerlemelidir.
Bilinmelidir ki 1920-1938 yılları arasında sağlanan gelişme ve değişmeler hem milletin birbiriyle kucaklaşması hem de çağ ile yarışmak düşüncesiyle doğmuştur. Uygulanması da milletin çağdaşlaşmaya katılması ve ona katkıda bulunması şeklinde gerçekleşmiştir.
Atatürk’ün Türk milletini büyük bir atılıma hazırladığı ve yönlendirdiği yüzyılda Avrupa ve Asya’nın pek çok ülkesinde totaliter rejimler veya diktatörlükler bulunuyordu. Böyle bir dünyada o yabancı bir gazetecinin sorusuna “Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim.” diye cevap vermiştir.
Aynı çağda yaşayan gerek kendi milletleri gerekse dünya için endişe ve korku kaynağı olan bazı liderler, bugün ya unutulmuş ya da kötü miraslarıyla anılır olmuştur. Atatürk ise, sevgi ve saygı uyandırarak Türk milletini çağ ile tanıştırmaya gayret edip varlığını teminat altına almaya yöneltmiştir.
Yalnızca 10 Kasımlar değil, düşünce ufkumuzda Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumlulukları ve gösterdiği hedefler asla unutulmamalıdır.
Ülkemizin en zor anında bile düşünüp ortaya koyduğu milli hedef ve stratejilerin hatırlanması, bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.
Ancak bu şekilde ulu önderin kutsal emanetini gelecek çağlara ve nesillere ulaştırabiliriz.
Ünlü bir devlet adamının dediği gibi “Atatürk gibi insanlar, bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir devre için de doğmazlar; onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihlerinde hüküm sürecek insanlardır.
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’üm, iyi ki bizimleydin, iyi ki bizimlesin ve bizimle var olacaksın.”
Haber: Erdal YILMAZÇELİK