Mustafa Kemal Üniversitesi ,  Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erhan Ahmet Özdemir, yürütücüsü olduğu Tübitak destekli projesiyle ‘mandarin çeşitlerinin raf ömrü ve muhafaza koşulları’ üzerine bir çalışma yürütüyor.

İki Yeni Mandarin Çeşidi ‘Alarin’ ve ‘Aladen’ İsminlerini Aldı

Projenin Mersin Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından selekte edilmiş iki mandarin çeşidi üzerine odaklandığını söyleyen Prof. Dr. Özdemir, “Bu çeşitlerden biri orta mevsim, diğeri ise geç dönem mandarin çeşididir. Daha önce genotip olarak değerlendirilen bu çeşitler, proje kapsamında tescillenmiş ve ‘alarin’ ve ‘aladen’ isimlerini almıştır” dedi.

Proje Detayları

Projenin amacının bu iki çeşidin raf ömrünü, pazarda ne kadar süre dayanabileceğini ve farklı muhafaza koşullarında saklanma süresini belirlemek oluğunu aktaran Özdemir, bu kapsamda 1 milyon 750 bin TL bütçeli TÜBİTAK desteğiyle beş araştırmacı ve 2 bursiyerin katılımıyla çalışmaların başladığını dile getiren VE  Projenin süresi hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. Ahmet  Özdemir şunları söyledi:

“Proje, üç yıllık bir süre için planlanmıştır. İlk iki yıl boyunca bahçelerde bakım koşulları takip edilmiş, meyvelerden örnekler alınarak hasat zamanını belirlemeye yönelik analizler yapılmıştır. Ayrıca, meyvelerin hangi sıcaklık derecelerinde ve ne kadar süre depolanabileceği üzerinde çalışılmaktadır.”

Turunçgil İhracatında Mandarin Çeşitlerinin Önemi

Turunçgillerin bahçe ürünleri ihracatında önemli bir yere sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Özdemir açıklamasını şöyle sürdürdü:

“En çok ihraç edilen turunçgil türü mandarindir. Özellikle Hatay, Adana ve Mersin illeri mandarin yetiştiriciliğinde önde gelmektedir. Projemiz, tescil edilen bu yeni çeşitlerin üreticilere sağladığı faydaları artırmayı hedeflemektedir.”

Hasat zamanı belirlenirken fiziksel, biyokimyasal ve kimyasal analizlerle ‘çeşitlerin’ dalında kalma süresi ve kalite kaybı gibi özellikleri değerlendiriliyor.

Bu sayede, üreticilerin ürünlerini daha verimli şekilde yönetebileceği ve kalite kaybı yaşamadan pazara sunabilecekleri öngörülüyor. Özellikle geç dönem mandarin çeşitlerinin, piyasada oluşabilecek arz-talep dengesizliğinde üreticiler için önemli bir çözüm olacağı kaydediliyor.