Mustafa Kemal Üniversitesi ve Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle gerçekleştirilen “Hatay Şehir ve Medeniyet Buluşmaları” etkinlik serisinin ilki, “Doğu Akdeniz’de Güvenlik, Ticaret ve Yaşam” başlığıyla düzenlendi.
Şehrin ve bölgenin ihtiyaçlarını akademik bilgi ve bilimsel perspektifle ele almayı amaçlayan program, üniversite yönetimi, yerel yönetim temsilcileri ve öğrencilerin yoğun katılımıyla Mustafa Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, açılış konuşmasında 6 Şubat depreminin ardından kampüsün yeniden öğrencilerle buluşmasının ve bu salonlarda ilim irfan peşinde bir araya gelmenin mutluluğunu dile getirdi.
Asrın felaketinin şehirde açtığı derin yaraların ve hüznün geleceğe dair bir umuda dönüştüğünü belirten Rektör Veysel Eren, üniversitenin sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda şehrin kültürel kodlarını geleceğe taşıyan stratejik bir düşünme merkezi olduğunu ifade etti.
Rektör Veysel Eren, fiziki inşanın son virajına girildiği bu dönemde en büyük sorumluluklarının maziden alınan toplumsal hafızayı ve medeniyet birikimini yeniden ayağa kaldırmak olduğunu vurguladı.
Konuşmasının devamında Hatay’ın kimliğine değinen Prof. Dr. Veysel Eren, bu toprakların Roma yollarından Selçuklu hikmetine, Osmanlı adaletinden Cumhuriyetin dinamizmine uzanan benzersiz bir miras olduğunu belirtti.
Hatay’ın Habibi Neccar Dağı’ndan St. Pierre Kilisesi’ne kadar uzanan kökleriyle sadece bir mozaik değil, insanlığa birlikte yaşama kültürünü öğreten bir “medeniyet külliyesi” olduğunu hatırlatan Rektör Veysel Eren, şehrin bu kadim birikimle yeniden bir dağ gibi doğrulacağına olan inancını paylaştı.
Etkinliğin vizyonuna dair de önemli mesajlar veren Prof. Dr. Veysel Eren, bu buluşmaların tek seferlik bir etkinlik değil, kalıcı bir kültürel diplomasi platformu olmasını hedeflediklerini vurguladı.
Üniversite ve belediye iş birliğinin Hatay’ın yeniden yükselişi için sağlam bir zemin oluşturacağını ifade eden Rektör Veysel Eren, gençlere seslenerek Hatay’ın kadim hikayesini gelecek nesillere aktaracak olanların onlar olduğunu hatırlattı ve medeniyet mirasının ancak bilimsel rehberlik ve kurumların ortak duyarlılığıyla yaşatılabileceğinin altını çizdi.
Rektör Prof. Dr. Veysel Eren, Konuşmasının sonunda, Hatay’ın yeniden ayağa kalkma sürecinde gösterdikleri güçlü liderlik ve katkılar dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Hatay Valiliğine, Hatay Büyükşehir Belediyesine, yerel yönetimlere ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Hatay Büyükşehir Belediyesi adına konuşan Genel Sekreter Yardımcısı Uğur Kandemir ise Hatay’ın binlerce yıllık tarihi, ticaret geleneği ve jeopolitik konumuyla bölgenin en stratejik şehirlerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Uğur Kandemir, üniversite ile kurulan bu güçlü iş birliği sayesinde şehrin toparlanma sürecine, kalkınmasına ve güvenliğine katkı sağlayacak “ortak bir akıl” üretmeyi ve şehirle akademiyi güçlü bir zeminde buluşturmayı hedeflediklerini belirtti.
Programın konuğu Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkan Yardımcısı ve Güvenlik Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Köse, sunumunda Akdeniz’in tarih boyunca ilahi dinlerin ve medeniyetlerin ortaya çıktığı, ticaretin ve savaşların yoğunlaştığı bir güç merkezi olduğunu anlattı. Osmanlı Devleti’nin 16. yüzyıldan itibaren denizcilik alanında büyük bir atılım yaparak Akdeniz’de hakimiyet kurduğunu ve bölgeyi bir Türk gölü haline getirdiğini hatırlatan Köse, günümüzde ise geçmişteki korsanlık faaliyetlerinin yerini devletlerin donanma diplomasisinin (gunboat diplomacy) ve stratejik güç mücadelelerinin aldığını ifade etti.
Sunumun ardından geçilen soru-cevap bölümünde öğrencilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Osman Köse, güncel bir kavram olan “Mavi Vatan”ın, Türkiye’nin denizlerdeki yetki alanlarını belirleme ve uluslararası hukuk nezdinde haklarını tescil etme hedefi taşıdığını vurguladı.
Bölgedeki enerji ve ticaret dengeleri üzerine gelen bir soruyu ise tarihsel bir perspektifle yanıtlayan Osman Köse, güçlü olan devletlerin kuralları belirlediğini ve Türkiye’nin güçlendikçe bölgesel sorunları daha rahat aşacağını ifade etti.
Hatay’ın kültürel ve akademik birikimine katkı sunması hedeflenen program, hediye takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.
