Necmettin Çalışkan’dan Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve 50+1 Yorumu
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Necmettin Çalışkan, son dönemde tartışmaların odağı haline gelen ve iktidar mensupları tarafından bile şikâyet konusu olan 50+1 ve Başkanlık Sisteminin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.
Necmettin Çalışkan, ülkenin son 1 ayda krizlerle boğuştuğunu ifade ederken, yetkili makamlarında uyarıları dikkate almadan yeni krizler doğurabilecek kararlar aldığını söyledi.
Necmettin Çalışkan krize yönelik olarak, “Ülkede kriz bolluğu var, krizlere her gün bir yenisi ekleniyor, hızına yetişilemiyor. İyi analiz edilmemiş, enine boyuna hesaplanmadan alınan kararlar, krizlerin ana kaynağını oluşturuyor. Ancak yetkili makamlar tüm uyarılara rağmen bu kaotik kararlarına ve uygulamalarına bir yenisini daha eklemekten imtina etmiyor” ifadelerini kullanırken, 50+1 tartışmalarının seçime kadar süreceğini ve bu süreçte değerlendirmenin Sadece Cumhurbaşkanı üzerine yapıldığını belirtti.
Sistemin temel sorunun iyi irdelenmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Millî Görüş Lideri merhum Necmettin Erbakan’ın, 1969 yılında siyaset sahnesine çıkıp Konya Milletvekili olarak meclise girdiğinde verdiği ilk kanun teklifi, Cumhurbaşkanını halkın seçmesiydi. Hatırlatmasını yaparken şöyle konuştu; “Elbette cumhurbaşkanını halk seçmeli. Ancak “denetlenemeyen, kanun ve kararların bir kişinin iki dudağının arasında kaldığı tek adam yönetimi” sorunlu teşkil ediyor. Burada iktidar ve muhalefetin farklı sorunları var. Birinci grup, 50+1’le seçilebilme derdinde. İkinci grubun ise sistemin denetimiyle ilgili sorunu var. Bu nedenle de yeni model herkes için kriz oluşturuyor diyebiliriz” dedi.
İktidarın eski vekillerinin yakın dönemde “Bizi kandırmışlar, 50+1 aldatmacaymış” gibi sözlerini de değerlendiren Necmettin Çalışkan, “Yeniden mi aldatıldık” diyecekler uyarısında bulundu.
Necmettin Çalışkan, “Bu sisteme oy veren, kanunun çıkmasına el kaldıranların içinde kendileri de bulunduğuna göre “acaba siz de mi aldatanlardansınız?” diye sormazlar mı? Milletvekillerinin bu kadar düşüncesiz, basiretsiz, ferasetsiz olamayacağına göre göz göre göre ve bile bile “liderlerine kalleşlik yaptılar, bunlar da aldattı!” denilebilir mi sorusunu sordu.
Sorunun parlamenter demokrasiye dönüş meselesi olmadığını söyleyen Necmettin Çalışkan, Mesele iktidar sahiplerinin şahsi menfaatlerini siyasi emelleriyle birleştirmelerinden ibaret olduğunu ifade ederken, “Sistemi oluştururken “biz ve bizden yana olanlar ilelebet var olacak” düşüncesiyle kişiye endeksli değil geleceği de düşünerek bir çözüm arayışına girilmek olduğunu ve Memleketin selameti ve al-i menfaatleri söz konusu olduğunda, şahısların ve partilerin çıkarları düşünülmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan’ın köşe yazısını bugünkü Gazetemizin 3. Sayfasında ve inter sitemizdeki sayfamızdan okuyabilirsiniz.