“ÖNGÖRGÜSÜZLÜK” DİP’LOMASİSİ:))!!..
Sevgili okurlar;
57 yıl gibi kısacık ömrünün, her anında ve her şartta öngörüsü, aklı, ilmi ve feraseti ile stratejik hamleler yaparak, Osmanlı’nın basiretsizliği yüzünden (?!) ülkenin içine düşürüldüğü karanlıktan kurtarıp, bağımsızlık bayrağını burca dikmeyi başaran ve bu yönüyle özgürlük arayan milletlere de önderlik yapmış olan büyük deha, müstesna insan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün devlet adamlığı her geçen gün daha da belirginleşmekte… Zira, 2002 yılından bu yana devlet yönetiminde bulunan “AKP Tek Adamlı İktidar” anlayışının, bilhassa diplomasi yönünden sergilediklerine (?!) baktığımızda, haklılığımız daha da somutlaşmakta…
O günün koşullarında, yani “Birinci Dünya Savaşı” yıllarında, gerek diplomasi alanında, gerekse de ekonomik, sosyal ve aydınlanma bakımından imkânsızı başarmış Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı, her fırsatta zehir kusan ve türlü saldırılarda bulunan köhne anlayışın, “ÖNGÖRGÜSÜZLÜK DİP’LOMASİ” yansımalarını hatırlamaya çalışalım ve devlet adamlığının farkını birlikte görelim, ne dersiniz?!.
Bu geçen 18 yılda;
* Kafamıza çuval geçirildi mi, geçirildi… Sinemize çektik mi, çektik…
* Akdeniz’de, kıytırık İsrail tarafından gemimiz basılarak 9 insanımız katledildi mi, katledildi… Sinemize çektik mi, çektik…
* Uçağımız düşürüldü mü, düşürüldü… Sinemize çektik mi, çektik…
* Vatan toprağını terk ederek; Süleyman Şah Türbesini üç paralık terör güruhundan kaçırdık mı, kaçırdık… Sinemize çektik mi, çektik…
* Her biri kardak kayalıklarında büyük olan 18 adamızın, Yunan tarafından işgal edildi mi, edildi… Sinemize çektik mi, çektik…
* Kıbrıs Rum Yönetiminin, AB’ye girmesine teşne olduk mu olduk… Sinemize çektik mi, çektik…
* Kıbrıs Barış Harekatında; ABD’nin ve AB’nin ambargosuna rağmen, bize uçak benzini vererek bu harekatta başarılı olmamıza katkı sağlayan Kaddafi’yi, ambargo uygulayanlardan taraf olup, arkadan hançerledik mi, hançerledik…
* Başparmağımızı avucumuza saklayarak “Rabiacı” olmak için Mısır’ı kaybettik mi, kaybettik… Sinemize çektik mi, çektik…
* İsrail’le birer birer anlaşmalar yapıp, iş ilişkilerini genişleten Bedeviler için; Davos’ta “van münüt şovu” yaparak, ayazda kaldık mı, kaldık… Sinemize çektik mi, çektik…
* Özellikle de 29 Ekim’de Kürdistan silahlı güçlerine Türkiye topraklarında resmi geçit yaptırdık mı, yaptırdık… Oslo’da, Dolmabahçe’de “terörist” gördüklerimizle masaya oturduk mu, oturduk… Sinemize çektik mi, çektik…
* “İki haftada gider” dediğimiz Beşar Esat’ın gitmemesi bir yana, üstelik beş milyon Suriyeli bize girdi mi, girdi… Sinemize çektik mi, çektik…
* ABD Başkanlarından Obama beyzbol sopasını göstererek gözdağı verdi mi, verdi… Sinemize çektik mi, çektik… Aynı ABD’nin bir başka başkanı Trump tarafından; “itibar koruduğunu” sanan külliye cemaatine “akıllı olun, aklınızı alırım” manasında tehdit mektubu gönderildi mi, gönderildi… Sinemize çektik mi, çektik…
* F35’lerin parasını ödediğimiz halde alabildik mi, alamadık… Sinemize çektik mi, çektik…
* “AKP Tek Adamlı İktidar” anlayışının; tek ağızdan diplomasi yönetme saplantısına, tahammül edemeyen dört dış işleri bakanı (Yaşar Yakış, Abdullah Gül, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu) AKP ile yolları ayırmak zorunda kaldılar mı, kaldılar… Neden, niçin deyip irdelenerek önemsendi mi, önemsenmedi…
Saymakla sonu gelmiyor, “ÖNGÖRGÜSÜZLÜK DİP’LOMASİSİ”ndeki usul hataları…
***
Peki, bu denli basiretsizlik, be denli öngörüsüzlük ve bu denli atalet gırla giderken; hâlâ hicap duymaksızın (?!) ülkenin tapusu olmuş Lozan’ı kötülemeleri ve tarihe ihanet etmeleri vicdani midir, ahlaki midir?!..
***
Netice olarak; Türkiye tarihinde, hatta dünya tarihinde diplomasi bakımından en başarısız ve en “öngörgüsüz” dönemini yaşatırken, “mutlu yalnızları” oynayan AKP’nin, halen, “dünya bizi kıskanıyor” diyebilecek derecede aymazlığa devam etmesi anlaşılır gibi değil?!.. Hülasa, görünen o ki; binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete:))!!??..
***
AKP’ye alkış tutmak,
Deveyi dümdüz görmektir
Doğruyu yanlış okutmak
Geceyi gündüz görmektir
***
Güme gitmişse irade
Akıl olmuşsa piyade
Sütlü inekten ziyade
Rüyada öküz görmektir
***
Her kim söylüyorsa ninni
Aman uyutma kendini
Seçememek birle bini
Altıyı dokuz görmektir
***
Düzmeceyi tarih bilmek
Nobran kulu zarif bilmek
Kusurluyu arif bilmek
Dışkıyı sakız görmektir
Ali DAL