Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Hatay Temsilcisi İsmail Bozoğlan: Özel Sektör Öğretmenleri Hukuksuzluklarla Mücadele Ediyor !
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Hatay Temsilcisi İsmail Bozoğlan, Özel Sektör öğretenleri olarak hukuksuzluklarla mücadele ettiklerini söyledi.
Özel kul Öğretenlerinin 30 Ağustos’ta yaptıkları Basın açıklamasında. 9 arkadaşlarının Hukuksuzca bir şekilde gözaltına alınmalarına tepki gösteren İsmet Bozoğlan şu ifadelerde bulundu:
“Günler öncesinde karar alarak ve maddi-manevi yönden büyük fedakarlıklar ile Türkiye’ nin dört bir yanından Ankara’ ya doğru yola çıktık. Öncesinde 30 Ağustos’ ta Öğretmen Sendikası olarak birinci senemizi kutlamak, geçen seneyi değerlendirmek ve önümüzdeki yılı konuşmak adına bir salon etkinliği yapma kararını aldık. Bununla birlikte salon etkinliğinden sonra ilk kampanyamız olan taban maaş talebi vurgulu basın açıklamamızı, sorunlarımızı görmezden gelen milli eğitim bakanlığı önünde gerçekleştirmek istedik. 30 Ağustos gününü seçme sebebimiz ise ülke genelinde resmi tatil olduğu için buluşmaya tüm öğretmenler için en uygun gün olmasıydı.
Salon etkinliğimiz gayet kalabalık ve çok coşkulu bir şekilde gerçekleşse de etkinlik bitiminde anayasal hakkımız olan basın açıklamasını gerçekleştirmek için yola koyulduğumuzda polisler önümüze hukuksuz bir şekilde set çekti. 30 Ağustos kutlamalarını bahane göstererek basın açıklamasına izin vermeyeceklerini bildirdiler. Sendika olarak amacımız sadece sorunlarımızı ve taban maaş talebimizi ülkenin dört bir yanından gelen öğretmenler ile daha gür bir şekilde dillendirmek olduğu için kaldırımdan sessiz ve sorunsuz bir şekilde madenciler anıtına giderek orada basın açıklamasını gerçekleştirme talebinde bulunsak da polis yine hukuksuz bir şekilde buna da hayır cevabını verdi. Zaten çalıştığımız kurumlarda sayısız hak gaspı ve hukuksuzluk ile mücadele eden biz özel sektör öğretmenlerine yine hukuksuz bir şekilde anayasal hakkımızı kullanmamıza izin verilmemesini kabul etmemizi ve dağılmamızı beklediler fakat biz yıllardır emeğimizin sömürülmesine, haklarımızın gasp edilmesine, sırtımızdan zengin olarak mesleğimizin haysiyetiyle oynayanların utanmazlığına bizi görmezden gelen Milli Eğitim Bakanlığına, herşeyin fiyatının katbekat arttığı ve daha da yoksullaştığımız bu dönemde Artık Yeter! şiarımızı duyurma kararımızdan geri adım atmadık ve kolkola girerek madenci anıtına doğru sessizce yürüyüşümüzü gerçekleştirmek istedik. Tam bu anda polisin engeli ile karşılaştık. Biz bu talebimizde şiddete hiçbir şekilde başvurmadan ısrar ettik buna karşılık bize ölçüsüz şiddet göstermekte ısrar edildi. Birçok arkadaşımız biber gazından ağır bir şekilde etkilendi ve 9 arkadaşımız da hukuksuzca ve sert bir şekilde gözaltına alındı.
Biz şimdi soruyoruz: Aylardır patronların kar hırsı uğruna yaptığı yasadışı ve keyfi uygulamaları gerekli kurumlara hem şikayet etmemize hem de sosyal medya hesaplarımızdan teşhir etmemize rağmen bu patronların kapısına bir tane bile polis gönderilmezken, neden hakkını anayasal çerçeveler içinde arayan mağdur öğretmenlerin önüne bir yığın polis gönderildi? Bu ekonomik krizde daha da yoksullaşan, geçinemeyen biz özel sektör öğretmenleri neden çok ağır bir şekilde polis şiddetine maruz kaldık? Özel eğitim ve öğretim kurumları patronlarının sırtımızdan zenginleşmesi, karına kar eklemesi bizim emeğimizden ve haklılığımızdan neden daha önemli? Öğretmen olup atayamadığınız için suçlu neden biz oluyoruz?
Bu tarz soruları tabi ki arttırabiliriz lakin biz aslında bütün soruların cevabını da çözümünü de biliyoruz. O da Emek eksenli bir mücadele bakış açısıyla, demokratik bir sendikal hareket. Sendika olarak amacımız patronların rahatlıkla at koşturduğu bu özel sektördeki eğitim alanını onlara karşı öğretmenlerin daha güçlü olduğu bir mücadele alanına çevirmektir. Zaten eğitim- öğretim alanı kamusal bir alandır. Bu alan gün geçtikçe patronlar tarafından işgal edilmektedir. Biz bu işgali durduracak ve tersine çevirecek bir mücadele alanını Öğretmen Sendika’sını kurarak başlattık ve önümüze gerçekçi hedefler koyarak mücadele alanımızı büyüteceğiz. Hedeflerimizden ilki 2014 yılında bir gecede elimizden alınan özelde çalışan eğitim emekçileri ile kamuda çalışan eğitim emekçilerinin eşit ücret alması zorunluluğunu belirten yasayı geri getirmektir. Bu hedefimizi taban maaş kampanyası adı altında büyütüyoruz. 2 gün önce kapısına gitmemize izin vermediler fakat polis saldırısına karşı kararlı duruşumuz ve her ne kadar karalama kampanyası yapılmaya çalışılsa da ana akım medya ve sosyal medyada yarattığımız gündem sayesinde hem karalama kampanyalarını boşa çıkarttık hem de milli eğitim bakanlığının bizi muhattap almasını sağladık.
Dün sendikamız ve bakanlık yetkilileri arasında bir görüşme gerçekleşmiştir. Sendıkamızın bu görüşme ile ilgili kısa bir açıklamasını paylaşmak istiyorum:
“Taban Maaş Hakkı’ nın uygulanması için ne Sendika tarafından uygulanacak bir rapora ne de TÖZOK ve TÖDER i ikna edecek bir sürece de ihtiyaç duyulmalıdır. Bakanlık bu adımı, bir eğitim politikası, öğretmen emeğini güvence altına alacak doğal bir karar olarak görmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı bir karar vermek zorundadır. Sendikamız bu karar sürecini hızlandırmak ve eğitim emekçilerinin alın terinin karşılığını savunmak için üzerine düşen ne ise onu yapmaya hazırdır.”
Sendika olarak bu haklı emek mücadelesinde ne patronların insafsızlığı ne bakanlığın görmezden gelişi ne de polisin biber gazı bizi engelleyebilir. Gücümüz emeğimizden ve haklılığımızdan geliyor. Özel sektör Öğretmenleri olarak biz daha fazlayız ve diyoruz ki Öğretmen sendikasıyla güçlüdür.”
EĞİTİM-SEN: ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİNİN VERDİĞİ MÜCADELEDE YAN YANA OMUZ OMUZA OLACAĞIZ
Bu arada, Özel Sektör öğretenlerine destek veren Eğitim Sen Hatay Şubesi, gözaltılara tepki gösterirken, şu açıklamayı yapatı:
“Taban maaş hakkı, düşük ücret ve güvencesizleşmeye karşı talepleri için Ankara’da buluşup açıklama yapmak isteyen özel sektör öğretmenleri sendikasına yapılan saldırıyı kınıyoruz. Kamu-Özel ayrımı gözetmeden öğretmenlerin haklarına ve geleceklerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Özel sektör öğretmenlerinin verdiği mücadelede yan yana omuz omuza olacağız. Birleşe birleşe kazanacağız.
Yaşasın Eğitim Emekçilerinin Dayanışması .”