Özgür Tıraş: KESK’in tarihi; TÖS’e TÖB-DER’e, uzanan asırlık ulu çınarın tarihidir!
KESK Şubeler Platformu sözcüsü Özgür Tıraş, KESK’in tarihinin, TÖS’e ve TÖB-DER’e uzanan asırlık ulu çınarın tarihi olduğunu söyledi.
KESK’un kuruluşunun 26. Yıldönümünde KESK’in kuruluş tarihçesi hakkında açkılmada bulunan Özgür Tıraş, şu ifadelerde bulundu:
“Kamu emekçileri mücadele tarihinin yapı taşı, fiili meşru mücadelenin açık adresi konfederasyonumuz KESK’in 26. Kuruluş yıldönümü tüm emekçilere kutlu olsun.
KESK’in tarihi elbette ki geride bıraktığımız yarım asırdan ibaret değildir.
KESK’in tarihi; kökleri emeğin yüzlerce yıllık birikimine, dalları Encümen-i Muallim’den TÖS’e TÖB-DER’e, uzanan asırlık ulu çınarın tarihidir.
KESK’in tarihi, 12 Eylül faşizm sonrasında ilk mitingi yaratan, ilk kez iş bırakan, barikatları yıkarak Ankara Kızılay Meydanı’na akan yüz binlerin dünden bugüne uzanan direniş destanının tarihidir.
KESK’in tarihi, “memurun da sendikası mı olur” diyenlerin kapılarına vurduğu mühürleri söküp atarak kapı kulu değil emekçi olduğunu ispatlayanların tarihidir.
Emekleriyle, ödedikleri bedellerle bizlere bu onurlu tarihi bırakan arkadaşlarımızı bir kez daha minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
KESK, faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık, gericiliğe karşı laiklik , savaşa karşı barış, baskılara karşı özgürlük, ırkçılığa ve şovenizme karşı emeğin birliği ve halkların kardeşliği mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.
Bugün 10 Aralık İnsan Hakları günü, ülkemizde ağır insan hakları ihlallerini yaşanıyor. İnsan hakları ihlallerine karşı mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz.
Emeği ile geçinen tüm kesimlerinin önünde her zaman zorlu süreçler, çetin mücadeleler olmuştur. Bugün de kelimenin tam anlamı ile bir zulüm döneminden geçiyoruz.
Bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan herkesin yoksullaştığını ve alım
gücünün düştüğünü her gün yaşıyoruz.
Dolayısıyla bugün bizim için sadece bir kutlama günü değil, mücadeleyi yükseltme günüdür.
Gün; bu toprakları emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin filizlendiği topraklara çevirme günüdür.
Gün; sömürü, yoksulluk ve baskı düzenine karşı omuza omuza verme günüdür.
Bize reva görülen kara kışı baharına çevirmek için, Sesimizi ve gücümüzü birleştirme günüdür.
Güzel günler bize gelmez, bizler güzel günlere yürümedikçe Birlikte umudu, dayanışmayı, mücadeleyi büyüterek güzel günlere ulaşabiliriz.
Er ya da geç: Emek kazanacak, Demokrasi kazanacak, Barış ve kardeşlik kazanacak, İnsanca Bir Yaşam Mücadelesi Kazanacak, Biz Kazanacağız!
Yaşasın Emek ve Demokrasi Mücadelemiz.
Yaşasın Sendikal Mücadelemiz
Yaşasın KESK!”