Payas Sokullu Mehmet Paşa Külliyesindeki 14 Asıra yaklaşan Zeytin Ağacı Meyve vermeye devam ediyor
YANI, ÖYLESİNE CİDDİYE ALACAKSIN Kİ YASAMAYI,
YETMİŞİNDE BİLE, MESELA, ZEYTİN DİKECEKSİN,
HEM DE ÖYLE ÇOCUKLARA FALAN KALIR DİYE DEĞİL,
ÖLMEKTEN KORKTUĞUN HALDE ÖLÜME İNANMADIĞIN İÇİN,
YAŞAMAK, YANİ AĞIR BASTIĞINDAN.
1947-Nazım Hikmet
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi:
Külliye 1574 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Vezir-i Azam’ı Sokullu Mehmet Paşa’nın emri üzerine Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Hatay Valisi Sn. M. Celalettin LEKESİZ’ in himaye ve destekleriyle Payas Belediye Başkanlığı rafından büyük onarımı 2011-2013 yıllarında tamamlanarak 2014 yılında hizmete açılmıştır.
Özellikleri: Külliyeler Hac yolcuları ve kervanlar için inşa edilen; yolcuların barınma, temizlik, ibadet, alışveriş ve en önemlisi de güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan bütünleşik yapılardır. Özellikle İstanbul-Mekke güzergâhında her bir günlük yürüme yolu mesafesinde birer külliye inşa edilmiştir. Yürüme yolu üzerinde yer alan bu külliyeler menzil külliyesi olarak da adlandırılır. İstanbul-Payas güzergahı; İstanbul’u Ortadoğu ve Hicaz’a bağlayan bu yolun adı “Anadolu Sağ Yolu” ve “ Şam-ı Şerif Yolu” olarak da adlandırılır.
Külliye bir kervansaray, kadın ve erkekler için bir hamam, bir medrese, bir camii ve 48 dükkânı olan bedesten ile yapılandırılmıştır. En önemli yapı gruplarından birisini teşkil eden kervansarayın genişçe bir avlusu vardır. Avlunun etrafında ise yolcuların ve kervanların barınması için kubbeli odalar mevcuttur. Avlu ve odaların emniyetini sağlayan, 5-6 metre yüksekliğinde bir gözetleme kulesi olan kalın duvarlarla çevrilmiştir.
Külliye; 4.150 m² açık alan, 8.250 m² kapalı alan olmak üzere toplam 12.400 m² alandan oluşmaktadır.
Küllüyede: Hamam, Arasta (çarşı) , Han,(Kervansaray), Tabakhaneler,(Misafirhane), İmaret (Hayır Evi), Cin Kulesi, Hünkar Zeytini, bulunmaktadır.
1355 Yıllık Hünkar Zeytini:
Osmanlı Padişahlarından Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferleri ve Mercidabık Savaşı ile 1516’da Osmanlı topraklarına katılan Payas’ ın, arşivlere göre zengin zeytin bahçelerine sahip olduğu bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu 11. Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu, II. Selim’in buyruğu ile Kaptan-ı Deryası ve Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa tarafından 1574 yılında Mimar Sinan ve Hassa Mimarlar Teşkilatınca, Payas’ ta İpekyolu güzergâhında Menzil Külliyesi inşa edilmiştir.
Buradaki 15 dönümlük zeytin bahçesindeki ağaçlar kestirilmiş, en yaşlı zeytin ağacı II. Selim Camii’nin avlusunun ortasında kaldığından, İslamiyet’te kutsallığın, bereketin, uğurun, erdemin ve barışın simgesi olduğundan bırakılmıştır. Dönemin Padişahı II. Selim’in buyruğu ile kestirilmemiş olduğundan bu nedenle “HÜNKÂR ZEYTİNİ” olarak anılmıştır.
Payas Kalesinde Dadadoğlu, Namık Kemal ve Mustafa Kemal Atatürk kaldığı yetkililer tarafından açıklanmıştır.
Payas Sokullu Mehmet Paşa Külliyesini ve Payas Kalesini Cami Hocası Hüseyin Acem, Payas Belediye Meclis Üyesi Yusuf Öz gezdirdiler, Külliye hakkında bilgi verdiler. Turizm açısından ve tarihsel mekan açısından önemli olduğuna dikkat çektiler.
HÜSEYİN ACEM (CAMİ HOCASI)
Külliye Hakkında Bilgi
Külliye 30 bin metrekare alana sahiptir, kompleks şeklinde yapılmış ve Anadolu topraklarında diri kalmış, en geniş külliye durumundadır. Ejdet İstanbul ile Mekke arasına her kırk kilometre arasına böyle külliyeler yapmıştır. O dönemde hacca kervanlarla giden hac kafileleri İstanbul’dan çıktığında üç ay sonra Mekke’ye varabiliyordu. Üç ay da dönüş, bir ay da hac yedi aylık zaman gerekiyordu. Haccılar gidiş ve dönüşlerinde burada üç gün kalıyor ve öyle yollarına devam ediyorlardı. Sokulla Mehmet Paşa bu eseri için “Dünyanın fani olduğunu anladım ve bu eseri hacılarımız için yaptım” diyerek, hacılara konaklama, yeme, içme dahil para alınmıyordu.
Caminin Bulunduğu Alan Zeytin Bahçesi İmiş..
Caminin bulunduğu 13500 metrekare alan zeytin bahçesi imiş, bu 1355 yıllık ağaç padişah tarafından numune olarak bırakılmıştır. Şöyle ifade ediyor “O bahçe içinde yaşlı bir ağaç var, o ağacı bulunduğu noktada numune olarak bırakıyorsunuz, yanına da şadırvanı yapıyorsunuz” diyor, şadırvan ve zeytin ağacı padişahın direktifi ile yapılıyor. Eser yapıldığında ağaç 900 yaşında tespit ediliyor. Şu anda 1355 yaşında ve dünyanın meyve veren en yaşlı ağıcı konumundadır. İki yıl önceye kadar birinci ağaçtı ama Manisa-Kırkağaç’ta çıktı ve bizim ağaç ikinci konuma düştü. Halen bu zeytin ağacımız yılda 300 kilo zeytin vermeye devam ediyor.
Bu Külleye Kalesinde Dadaloğlu, Namık Kemal ve Mustafa Kemal Atatürk Misafir Edildi.
Payas Kalesinin üç özelliği var, Mustafa Kemal Atatürk, Adana’ya geliyor, Adana’dan Dörtyol’a geldiğinde bu kalenin Mustafa Kemal Atatürk’e çalışma ofisi ayarlıyorlar. Bir dönem cephanelik olarak kullanılıyor, elde kalan toplar, mermiler burada kalıyor. Bir dönem ağır ceza olarak kullanılıyor, uzun dönem hüküm giyen mahkumler bu kalede tutuluyor. Bu mahkümlerden iki isim günümüze yansıyan Namık Kemal ve Dadaloğlu’dur. Namık Kemal kısa dönem burada tutuluyor, Kıbrıs ve oradan Girit’e gönderiliyor. 1939 Yılına dek sancakbeyliği bu kalede imiş, burası Sokullu Mehmet Paşa tarafından yapılınca eski yıkılıyor ve bu günkü görünen külliye yapılmıştır. Bu külliyede hanlar, hamamlar, çarşılar ve de 3 bin kişiye yemek verilen bir külliyedir.
Bu külliyenin güzelleştirilmesi çalışmaları yürütülmektedir. Tarihi olduğu kadar, günümüzün ihtiyaçları olan turizme hizmet edecek bir duruma getirilecek yerli, yabancı turistlerimiz bu külliyemize geleceklerine inanıyorum.
YUSUF ÖZ (PAYAS BELEDİYE MECLİS ÜYESİ)
Külliyemiz tarihi açıdan Hatay ve bölgenin en kapsamlı bir tarihi mekandır. Bir dönem belediye binamız yapılmadan önce Payas Belediye Başkanlığı burada görev yaptı, o dönem burayı yeniden onarıldı ve bu günkü görünümüne getirildi. Kalemizle, asırlık zeytin ağıcımızla, kütüphanemizle, yerli ve yabancı turistler gelip burayı geziyorlar. Tarihi çarşımız var, tarihi çarşımızda dükkanlarda her türlü turistlik eşyalar, yemekler bulunmaktadır. Burası harabe bir yerken,Kültür Bakanlığı ve Belediye ile ortak çalışarak, bu güzel tarihi alan yaratıldı. HÜSEYİN GÜLER