Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan: Başarılı Öğrenciler İlahiyata da yönlendirilmeli!
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, İmam Hatip Okullarını, ilahiyat fakültelerini ve maneviyatı arka sıraya koyanlara veya önemsemeyenlere eleştirilerde bulundu.
Öğrenci ortaokulda başarılıysa “Öğrencimiz çok zeki, hayatını karartmayalım mutlaka fen lisesine gitsin” diye çok uğraş verildiğini ifade eden Genel İdare Kurulu Üyesi Necmettin Çalışkan şu ifadelerde bulundu:
“Baba çocuğum imam hatibe gitsin diye direniyor. Okuldaki danışman öğretmen, okul müdürü, branş öğretmenler aman ha aman mutlaka fen lisesine gitsin diye diretiyor.
Türkiye’de en başarılı öğrenciler tıp fakültesine, sosyal bilimci ise eğitim fakültesine gönderiliyor ama İngiltere’ye bakacak olursak durum farklıdır. Ülkeyi kalkındıracak zeki gençler mühendislik okur. Bir ülkeye mühendislik nasıl maddi kalkınma sağlıyor ise ilahiyat da manevi kalkınma sağlar. Ey kanaat önderleri, dini eğitime, ilahiyata siz değer vermezseniz ve burun ucuyla iterseniz, başkaları ne yapsın?”
PROJE İMAM HATİP OKULLARINDA HEDEF (!)
Proje imam hatip okullarına da değinen Genel İdare Kurulu Üyesi Necmettin Çalışkan, “Öğrenci tercihlerinde hedef sadece tıp ve PDR midir?” diye sordu.
Necmettin Çalışkan açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Proje imam hatiplerle ilgili; hedeflerinin ne olduğu ne kadarı gerçekleştiği net olarak ortaya çıkarılması gerekir. Öğrenci başarılı olduğu halde ilahiyatı kendi değerleri arasında görmediği bir süreç işliyorsa bu gerçekten büyük bir sorundur. Elbette, “İmam hatipli genç ölü yıkayıcıdır, sadece ilahiyata gidecektir” gibi bir sloganın geçmişte ne kadar kötü olduğu ortadayken bugün kendi elimizle bunu yapmamız, imam hatipler bu kadar güçlü iken ilahiyatı bu kadar zayıflatmaya çalışmak, ikinci hatta üçüncü plana bırakmak bir talihsizlikliktir.”
Başarılı öğrenci ilahiyatı bitirip gerek din işleriyle ilgili hizmetlerde gerek eğitim gerek akademi ile ilgili alanlarda istihdam edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç.Dr. Necmettin Çalışkan, “Bu alan merdiven altı durumuna bırakılmamalı, üfürükçü şarlatanların, din tacirlerinin, simsarlarının, makyajlı yüzlerle etrafında yüzleri, binleri toplayan, hurafeyi din diye insanlara yutturan, kendi süfli arzularını tatmin eden, bu kutsal görevi kazanç kapısı olarak gören, sinsi emellerine alet eden kişilerin elinde oyuncak olmasına izin verilmemelidir” dedi.
Uyarılarda da bulunan Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Eğer imam hatip nesli olmak bir ideal ve dava ise bu dava imam hatiple sona mı ermiş oluyor? Bu ülkünün, bu idealin lise sonrasında üniversite ortamında da devam ettirilmesi gerekmez mi?”