SAMANDAĞ EĞİTİM-SEN OTURMA EYLEMLERİNİ SÜRDÜRÜYOR: İSTEĞİMİZ YERİNE GELENE KADAR DA DURMAYACAĞIZ!

Hatay Samandağ Eğitim Sen Şube Yönetimi öncülüğünde her Pazartesi günü “Okulumuzu İstiyoruz” “Eğitim Lütuf Değil Haktır!” şiarıyla Abdullah Cömert Alanında oturma eylemine devam ediyor.
Abdullah Cömert Alanı’nda gerçekleştirilen oturma eylemine, velilerin yanı sıra Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Yeniden İnşaa (Y.İ.), AkdenizKültür ve Dayanışma Derneği (AKDD) ile SMMMO Samandağ Temsilcisi Gül Oruç da destek verdi.
Samandağ Eğitim Sen adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
5. HAFTA: O KADAR ÇOK ŞEY VAR Kİ?
OKUL İSTİYORUZ…
“Tam 5 haftadır buradayız. Hem de utanç verici bir körlükten, tercihten kaynaklı. Bakanlığın körlüğü ve tercihi.
Okul istiyoruz. Deprem sonrası yıkılan okullarımızın yapılmasını istiyoruz. Hem de bir lütuf olarak değil, vergilerimizin karşılığı ve sosyal devlet gereği anayasal bir hak olarak. İsteğimiz yerine gelene kadar da durmayacağız.
YIL SONU: HER ŞEY DİPTE…(OKUL KANTİNLERİ)
***Okul kantinleri, öğrencilerin sağlıklı ve ucuz gıda, su vb. alabilecekler yerler olmalı iken, ihale sistemi ile çocukların harçlığı üzerinden okula, ilçeye ve ile pay almak haramdır. Buna derhal son verin. Buradaki meselenin muhatabı ve sorumlusu kantinciler değil, onları pahalıya satmaya zorlayan haram gelirdir. Aksine okul kantinleri desteklenmeli ve öğrencilere daha sağlıklı ve ucuz gıda sağlamalıdır. Seneye bunu masaya yatıracağız.
OKULLAR SORUN YUMAĞI VE İLKEL
****Okullarımızın sadece bina sorunu yok ne yazık.
OKULLARIMIZ;
-Kokuyor
-Tuvaletler içler acısı
-Sınıflar kirli
-Sıra, oturak 30 yıllık
-Sınıflar karanlık, lamba bile yok
-Sınıflarda perde yok
-Elektrik ve su tesisatı ilkel ve her an sorun çıkarabilir
-Kalorifer tesisatları çürümüş
-Bazı okulların bazı sınıflarında kapı bile yok
-Öğrencilerin öğle arası oturacakları, yemek yiyebilecekleri alan, oturak, masa, çardak yok yok yok…
MTSK SORUNU
***MTSK Kursları şimdilik düzene girdi. Temenni ederiz ki bir daha bu tür keyfilik ve kayırmacılık ile karşılaşmayız.
Adalet söz konusu olduğunda üyemiz dahi olsa kayırmadık, kayırmayız.
TAŞIMALI EĞİTİM İLKELLİĞİ
***Taşımalı eğitim ilkelliktir. Bu ilkellik köy okullarının kapanmasının ürünüdür. Köy okulları derhal açılmalı ve öğrenci, hakkı olan en yakın okula gitmeli.
Taşınan öğrencilere ve özellikle konteynır kentlerle sınırlı olmak üzere öğle yemeği verilmesi olumludur. Ancak okula kendi imkanları ile çadır ve konteynırdan gelen öğrencilerin hem taşıma hem de öğle yemeğinden yararlanmaması kabul edilemez. Tüm öğrencilerimize ücretsiz servis ve öğle yemeği istiyoruz. Planlamanızı şimdiden yapın…
LGS VE SONRASI
***LGS: Geçtiğimiz hafta sonu lgs sınavları yapıldı. Ancak öncesinde bakanlığın öğretmenlere yönelik, girişte üst araması yapılacak, çantasız gelinecek ve kapıda hiçbir emanet eşya alınmayacak talimatı akla ziyandır. Öğretmenine güvenmeyen bakanlık sınav yapmasın. Bu utanç vericidir. Bu sene son anda böyle bir uygulamayı protesto edip sınavlara girmeme kararı almayışımız, sadece öğrencinin mağdur olmamasına yöneliktir. Ancak bu, bu onur kırıcı uygulamayı kabul ettiğimiz, edeceğimiz anlamına gelmez.
OKULLARIN SAHİBİ KİM HASTALIĞI
***Bu aralar bazı idarecilerimizin eski hastalığının nüksettiği kulağımıza geliyor. Kendilerini okulun, öğretmen ve öğrencilerin sahibi zanneden okul idarecisi meslektaşlarımız: Meslektaşlığınız koruyun. Siz okulların sahibi değilsiniz. Okulların sahibi öğretmen ve öğrencidir ve sizlerin bizler gibi tek görevi, birer hizmetkar olarak ihtiyaçları gidermektir. Öğretmen ve öğrenciye “bir ihtiyacınız var mı” demektir.
Temenni ederiz ki kulağımıza gelen yanlış bir anlamanın ürünüdür çünkü bu hastalığa tahammülünüz yoktur. Çünkü bu hastalıklı yapıda ısrar edene nazik davranmayacağız.
BAKANLIĞIN YIL SONU BAKANLIK KARNESİ
***İlk karneyi biz verelim. Biz verelim ki, bütün sendikaların her yıl düştüğü hataya düşmesinin önüne geçebilelim.
Bakanlığa ve sanki beceriksiz, iş bilmez, hata yapmış ön savı üzerinden sene sonları verilen başarısız karneler, olay ve olguları doğru kavrayamamanın bir ürünüdür. Burada temel mesele bakanlığın hedefleri ile yaptıklarının ne denli örtüştüğüdür ve bizce üstün başarı belgesini hak etmişti.
ÇÜNKÜ;
*Eğitimi ticarileştirmeyi hedeflemiş ve başarmıştır
*Eğitimin içini boşaltmayı hedeflemiş ve başarmıştır
*Eğitimi akıl ve bilimden koparmayı hedeflemiş ve başarmıştır
*Eğitimciyi ayrıştırıp köleleştirmeyi hedeflemiş ve büyük oranda başarmıştır
*Sendikaları çağdaş sendikacılık adı altında, sınıf sendikacılığında koparmayı ve bu sayede ehlileştirmeyi hedeflemiş ve başarmıştır
*Eğitimi hak olmaktan çıkarmayı hedeflemiş ve başarmıştır
*Eğitimciye “milyonu aşkın yedeğin var” diyerek ve onu bir sopa olarak kullanarak örgütlenmeden ve mücadeleden koparmayı büyük oranda hedeflemiş ve başarmıştır.
* Ve nice
Belki de burada asıl karneyi her sendika ve her eğitim emekçisi, her okul aile birliği ve her öğrenci temsilcisi kendine vermeli ve özeleştiriyi takip eden bir mücadele programını önüne koymalıdır.
HAFTAYA DA BURADAYIZ. İlgililere ve Halkımıza Saygılarımızla.”
Haber: Erdal YILMAZÇELİK



