Siyah üzümün hasadına başlandı: Bağda kilosu 3 Lira, Market’te 15 lira!
Hatay’ın Hassa ilçesinin Amanosların eteklerinde dünyanın kaliteli siyah üzüm üreticileri her türlü imkansızlıkları, imkana dönüştürerek üretimi sürdürüyorlar.
Hasadına başlanan siyah üzümün özellikle Tekel’in özelleşmesinden önce üreticilerin çok rahat ettiklerini, ancak özelleşmeden sonra tüccarın eline kaldıklarını dile getirdiler.
Üzüm üreticileri özellikle dikkat çektikleri ise tekelin özelleşmesi ile alımların ve üretimin sıkıntıya girdiğidir.
Hassa’da birinci hasat siyah üzümler yapılırken, İkinci ise kabuğu daha sert beyaz üzümler başlayacağı ve Ağustos’ta başlayan hasadın Eylül sonlarına dek süreceği ifade edildi.
Hassa üzümlerinden kuru üzüm, pekmez değişik kışlıklar elde edilmektedir. Bu sene üzüm rekoltesinin iyi olduğu ve 100 bin ton üzün ve 6 bin ton da kuru üzüm beklentisi olacağı tahmin edilmektedir.
Üzüm üreticileri Devlet desteğinin olmadığını ve kendi imkanları ile bu işi sürdürdüklerini belirtiyorlar. Pazar sorunu yaşadıklarını ve de üzümün bağda kilosu 3 lira ama markette 15 liradan satıldığını, bunun düzeltilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Üzüm bağlarında çalışan işçiler ise sabahın 05.00’de kalktıklarını ve güneşin yamacında çalıştıklarını ve ücretlerinin yeterli olmadığından yakınıyorlar. Üzümde çalışan daha çok genç kızlar ve aralarında haçlığını çıkarmaya çalış üniversite öğrencileri de bulunmaktadır.
Üzüm bağlarında Hassa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Şahiner, Tüccar ve üretici Burhan Yavuz ve üzüm toplayan işçilerle görüştük.
BU ÜZÜMLER KIZLARIMIZIN ÇEYİZİ, OĞULLARIIZIN DÜĞÜN MASRAFI OLACAK
Mehmet Şahiner (Hassa Ziraat Odası Başkanı)
“Bu günlerde bağlarımızda siyah üzüm hasadı yapılmaktadır. Hassalı çiftçilerimizin birçoğunun üzüm bağı bulunmaktadır. Bizim ilçemizin insanlarının üçte birinden fazlası üzüm bağlarından geçimlerini sağlamaktadır. Bizim üzümlerin büyük bölümü sofralık ama diğer taraftan kurutma, pekmez, pestil, cevizli sucuk yapılmaktadır. Bu sene ürün olarak 100 bin ton üzüm bekliyoruz. Bu ürün kızlarımızın cehizi, oğullarımızın düğün masrafı olacaktır. Bizim bu topraklarda yetişen üzümün tadı, aroması çok farklıdır. Havasından, suyundan, toprağından ötürü başka yerler ile kıyaslanamaz. Hasadımız bütün üreticilere bereket getirsin diyorum.
Üretim iyi ama sıkıntılarımız da vardır. Devletin mazot ve gübre desteği dışında bir desteği yoktur. İhracata gidenlere farklı destekler vardır. Üzüm kalitesinin artması, ürün rekoltesinin yükselmesi ancak desteklerle mümkündür. Bakın bu bağlardan en az 500 işçi ekmek yemektedir, 500 bağ sahibi yani insanlar buralardan hayatlarını devam ettirmektedir. Dünyadaki ekonomik kriz bizim işlerimizi de yansımıştır. Biz çalışmaya, ayakta kalmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Bizim talebimiz devletin desteğinin artırılmasıdır. Bizim arkalarda ki üzümler çürümeye ve zedelenmiş üzümler meyve suyuna gidiyordu, bu bir hafta ertelenmiş, ilgili kurumlardan bu anlamda destek bekliyoruz ve üreticimiz zarar etmesin.
Üzüm bizim bölgemizin ve ilçemizin önemli gelir kaynaklarındandır. İlçemiz Adana, Maraş, Gaziantep, Hatay içinde en çok üzüm üreten ilçe Hassa’dır. Bölgemiz dışına da ilçemizin üzümleri gitmektedir. Genel anlamda da ekonomiye katkısı vardır. Hassa üzüm cenneti diye tabir ediyoruz. Burada üzüm üretimin durması ekonomiye zarar verir. Bu bağlar alçak telli bağlar, bunlar yüksek telli bağlar, yani üzümlerin altından traktör geçtiği zaman daha verimli ve daha kolay olacaktır. Bu da desteğin olmasından geçmektedir. Çiftçinin kaliteli üzümü ve verimliliği artırması için destek gerekmektedir. “
TEKELİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ BÜYÜK YALNIŞTI
Burhan Yavuz (Çiftçi veTüccar)
“Bizim üretim 100 bin ton ve iç piyasanın darlığından ötürü kuru üzüme yöneldik. Bizim bölgemizde kuru üzüm tahmini 6 bin civarındadır. Kuru üzümü Gaziantep ve iç bölgelerimizde pazarlamasını yapıyoruz. Kuru üzümlerimizi Gaziantep’deki depolarımıza götürüyoruz. Buradan paketleyip, Almanya,Hollanda ve İngiltere’de pazarlıyoruz. Elimizde kalanları ise iç piyasaya sürüyoruz.
Biz çiftçiler olarak devletten destek beklentilerimiz var, şöyle ki: Mazot ve gübre desteği çok az, bu desteklerin artması gerekiyor. İkinci sorun birinci sınıf sofralık üzüm ama ikinci sınıf ise tekele vermekteyiz. Şöyle sorunumuz var, tekelin özelleşmesinden kaynaklı, mey rakı bir hafta alım yaptı, yaklaşık 10 gündür alımı durdu, ne zaman alacağını bilmiyoruz. Gönül isterdiki tekelin özelleştirilmemesidir. Tekel özelleşmeden önce devlet bizim maliyeti çıkarır,ona göre fiyat verirdi ve ona göre çiftçi rahat ederdi.Şu an özelleşmeden sonra maliyetlerin altında alım ve çiftçi ezilmektedir. Buna acil bir önlem alınması gerekir.
Sofralık Üzümü Giden Seneki Fiyattan Satıyoruz.
Bizim sofralık üzümler giden sene 3-4 liradan satıldı, bu sene de 3-4 liradan satılmaktadır. Hal ve aracılar derken tüketiciye 15 liradan satılmaktadır. Bunların çözümü hükümet ve üreticilerin kooperatifleşmesinden geçiyor. Hükümet bir rayiş fiyat vermesi gerekiyor. Gübre, mazot, elektrik ve işçilik gibi girdilerin yüzde 300-400 iken ben giden senenin fiyatına üzüm satıyorum. Mey rakı fiyatı düşük tuttuğu gibi günlerdir üzüm almıyor, üzüm çürür ve bizim piyasa etkilenir. Bunu da hükümet bir çözüm bulmalıdır. Girdiler mutlaka aşağı çekilmelidir.
Üniversite Öğrencisi “Biz bayanlar olarak çalışıyoruz. Buraya okul haçlıklarımızı çıkarmak için geldik. Tatil yerine üzüm bağlarında çalışıyoruz. Bu emeklerimiz boşuna gitmez ve diğer emekçi kadınlarımızda bizimle çalışıyorlar. Bu sıcağın altında kadınlar çocuklarına haçlık verebilmek için sabahın köründe gelip,sıcakta çalışmalarını sürdürüyorlar. Ne diyelim hepimize hayırlısı olsun.”
HÜSEYİN GÜLER