TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI HATAY İL TEMSİLCİLİĞİ’NDEN 6 ŞUBAT  AÇIKLAMASI:

DEPREM GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMEK VE GEREKEN ÖNLEMLERİ ALMAK ERTELENEMEZ BİR SORUMLULUKTUR!

Şehir Plancıları Odası  Hatay Temsilcisi Serkan Koç, “Deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve gereken önlemleri almak ertelenemez bir sorumluluktur” dedi.

6 Şubat Depremlerinin 2. Yıldönümün Basın açıklaması yapan Serkan Koç, felaketin ardından başlatılan yeniden yapılaşma süreçlerinde, maalesef bilimsel ve etik ilkelerin göz ardı edildiğini iddia ettiği açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Bugün, ülke tarihimizin gördüğü en büyük depremlerden biri olan  6 Şubat depreminin 2. yıldönümünde, afetlerin doğurduğu büyük acıları bir kez daha hatırlıyor ve Türkiye`de güvenli, dirençli ve sağlıklı yaşam alanları için gereken adımların neden atılmadığını sorguluyoruz.

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 şubat  depremlerinin Ülkemizin kentleşme politikalarının sorunlarını ve depreme ne denli hazırlıksız olduğunu acı bir şekilde ortaya koydu. Bu felaketin ardından başlatılan yeniden yapılaşma süreçlerinde, maalesef bilimsel ve etik ilkeler göz ardı edildi; tüm yetkiler merkezi otoriteye ve TOKİ`ye devredildi. Sayılara indirgenmiş konut ve yapılaşma vaatleri ile kentlerimiz parsel parsel projelendirilirken, toplum odaklı katılımcı süreçler hiçe sayıldı. Kentlerin tüm tarihsel ve kültürel birikimi silindi. Barınma hakkı, sağlıklı ve güvenli çevre hakkı, eğitim ve sağlık hizmetleri ise geri plana itildi.

Unutulmamalıdır ki tarihsel birikimlerinin üzerinden yeniden kuracağımız kentler bundan sonraki süreçte yüzyıllar boyunca yaşamımızı sürdüreceğimiz mekânlar olacaktır. Kısa vadeli, parçacıl, bilim, teknik ve şehircilik ilkelerini yok sayan yöntem ve uygulamalarla uzun vadede kentlerimizde bambaşka sorunlar yumağı yaratma ihtimali gözden kaçırılmamalıdır.

Deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve gereken önlemleri almak ertelenemez bir sorumluluktur. Sağlıklı, güvenli ve dayanıklı yaşam alanlarının aklın ve bilimin öncülüğünde planlanarak, temel barınma ve yaşam hakkının öncelenmesi ve toplumsal güven oluşturulması deprem bölgelerinin en önemli ihtiyacıdır.

Benzer acıların, hataların ve ihmallerin bir kez daha yaşanmaması için tüm yetkilileri ve halkımızı uyarıyoruz: Artık bilimin ve ortak aklın rehberliğinde, kararlılıkla harekete geçme zamanı. Geçmişten ders alarak, İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiyede bilim ve teknik rehberliğinde güvenli bir gelecek inşa etmeliyiz. Türkiye`nin geleceği, yasalarla güvence altına alınmış önlemler, titiz uygulamalar ve etkin denetimlerle sağlanabilir. Bu süreçte, şehir plancıları olarak tüm kurumlarla iş birliğine hazır olduğumuzu ve doğa olaylarının afete dönüşmemesi için yaşanabilir, dirençli kentler kurmak amacıyla mesleki sorumluluğumuzun bilinciyle hareket edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Kaybettiğimiz tüm canları saygıyla anıyoruz.”