Anasayfa / Manşet / TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ OKULLARDA YEMEK VERİLMESİ KONUSUYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI: YANDAŞ TOSUNCUKLAR MI BESLENECEK, ÇOCUKLARIMIZ MI?

TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ OKULLARDA YEMEK VERİLMESİ KONUSUYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI: YANDAŞ TOSUNCUKLAR MI BESLENECEK, ÇOCUKLARIMIZ MI?

Türkiye İşçi Partisi Hatay İl Örgütü; Hatay ve Ülke genelinde başlattıkları ”Bütçenin sadece 1.5’u ayrılarak, çocuklarımıza 1 öğün yemek” kampanyasının ilk aşamasını tamamladığını açıklayarak konuyla ilgili basına açıklaması düzenledi.

 

Basın Açıklamasına TİP il ve İlçe önderliğinde Samandağ Eğitim Sen, CHP ilçe örgütü, SES İlçe temsilcisi, Akdeniz Kalkındırma Derneği, destek verdi.

 

Türkiye İşçi Partisi adına Basın açıklamasını okuyan Samandağ İlçe Yöneticisi, eğitim emekçisi Erkan Özçelik şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye İşçi Partisi olarak çocuklarımız için başlattığımız seferberliğin ilk aşamasını tamamladığımızı duyurmak için bugün tüm Türkiye’de sokaklardayız.

Sağır sultan duysun, bütün halkımız meseleye el atsın, hep birlikte çocuklarımıza umut olalım.

Ülkemizin kaynakları, ilkokul, ortaokul, lise çağında milyonlarca öğrenciye bir öğün ücretsiz yemek sağlamaya yeter.

 

Bunu sadece biz söylemiyoruz. Başlattığımız imza kampanyasına birkaç gün içerisinde on binlercesi imza veren yurttaşlarımız da söylüyor.

Bugün TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi konuşuluyor.

Halkın vekilleri, halkın bu talebini, bu haklı talebimizi bugün bir kez daha Meclis’te haykıracak. Yurttaşlarımızın imzalarını Meclis’e sunacak.

 

O Meclis halkın sözünü dinlemeyecekse kimin sözünü dinleyecek?

Bu ay 2026’nın bütçesi tamamlanmış olacak.

Bütçenin sadece yüzde 1,5’iyle tüm çocuklarımıza okullarında bir öğün ücretsiz yemek verebilir, içme suyu ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabiliriz.

Patronların vergi borçlarını silmeye, yandaşlara milyarlarca liralık teşvikler dağıtmaya gücü yeten devlet, çocuklarını aç mı bırakacak?

Bugün bir tercih günü.

 

Yandaş tosuncuklar mı beslenecek, çocuklarımız mı?

Bütçe tosuncuklara, onların gemiciklerine, yatçıklarına, lüks arabacıklarına mı ayrılacak, halkın çocuklarına mı?

İktidar, onun yargısı, basını, kolluk kuvveti tercihini yaptı.

Biz, bu ülkenin çocukları okullarında aç kalmasın, eğitimleri sırasında ölmesin diye bir seferberlik başlattık.

 

Muammer Samet Karaoluk, Sedat Kurt, Muhammed Kendirci, Efe Baran Kazancı, Alperen Uygun, Ulaş Dumlu, Muratcan Eryılmaz, Zekai Dikici, Ömer Çakar, Ömer Girgin.

Kimisi 15, kimisi 17 yaşındaki bu çocuklar, eğitimleri sırasında MESEM denilen denetimsiz, işçi sağlığını hiçe sayan, çocuk düşmanı projenin kurbanı oldular.

Mesleki eğitim bu değil! Mesleki eğitim, haftanın 4 günü 6 bin liraya denetimsiz koşullarda sabahtan akşama çocuk çalıştırmak değil!

 

Bu çocukları ölmeye, sakat kalmaya, dayağa, zorbalığa itmek demek.

Çocuk işçiliğinin, en ucuz işçiliğin devlet eliyle teşvik edilmesi demek.

En kötüsü çocuklarını bu ülkeye, geleceğine küstürmek demek!

İşte bu çocuk öğüten makineyi protesto eden 16 genç arkadaşımız bugün cezaevinde.

Suçları neymiş biliyor musunuz? Patronlarla pazarlık yaptıkları masalarına zarar vermişler.

Ama Muammer’i, Sedat’ı, Muhammed’i, Efe’yi öldüren bu sistemin elemanlarından hiçbiri tutuklu değil!

 

İşte bu iktidarın, onun yargısının tercihi gün gibi ortada.

Bizim çocuklarımızın bir masa kadar değeri yok bunlar için!

Batsın böyle düzen.

Değerli yurttaşlar, Bugün bir seferberliğin ilk aşamasını tamamladık ama bu daha başlangıç.

Çalışmaya devam ediyoruz.

On binlerce imza, yüz binlerce imza olacak.

Okullarda sağlıklı ve ücretsiz bir öğün yemek hakkımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Mesleki eğitim yeniden düzenlenene, bu bozuk MESEM sistemi iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz.

 

Çocukların hakkını savunduğu için tutuklanan 16 gencin özgürlüğü için mücadeleye devam edeceğiz.

Ama bu mücadeleyi sadece TİP olarak değil, tüm veliler, tüm eğitimciler, tüm gençler olarak verirsek kazanırız.

Tüm yurttaşlarımızı, çocuklarımız için sürdürdüğümüz bu haklı mücadelenin parçası olmaya, el ele verip çocuklarımıza umut olmaya davet ediyoruz.

 

Türkiye İşçi Partisi olarak çocuklarımız için başlattığımız seferberliğin ilk aşamasını tamamladığımızı duyurmak için bugün tüm Türkiye’de sokaklardayız.

Sağır sultan duysun, bütün halkımız meseleye el atsın, hep birlikte çocuklarımıza umut olalım.

Ülkemizin kaynakları, ilkokul, ortaokul, lise çağında milyonlarca öğrenciye bir öğün ücretsiz yemek sağlamaya yeter.

Bunu sadece biz söylemiyoruz. Başlattığımız imza kampanyasına birkaç gün içerisinde onbinlercesi imza veren yurttaşlarımız da söylüyor.

Bugün TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi konuşuluyor.

Halkın vekilleri, halkın bu talebini, bu haklı talebimizi bugün bir kez daha Meclis’te haykıracak. Yurttaşlarımızın imzalarını Meclis’e sunacak.

 

O Meclis halkın sözünü dinlemeyecekse kimin sözünü dinleyecek?

Bu ay 2026’nın bütçesi tamamlanmış olacak.

Bütçenin sadece yüzde 1,5’iyle tüm çocuklarımıza okullarında bir öğün ücretsiz yemek verebilir, içme suyu ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabiliriz.

Patronların vergi borçlarını silmeye, yandaşlara milyarlarca liralık teşvikler dağıtmaya gücü yeten devlet, çocuklarını aç mı bırakacak?

 

Bugün bir tercih günü.

Yandaş tosuncuklar mı beslenecek, çocuklarımız mı?

Bütçe tosuncuklara, onların gemiciklerine, yatçıklarına, lüks arabacıklarına mı ayrılacak, halkın çocuklarına mı?

İktidar, onun yargısı, basını, kolluk kuvveti tercihini yaptı.

Biz, bu ülkenin çocukları okullarında aç kalmasın, eğitimleri sırasında ölmesin diye bir seferberlik başlattık.

 

Muammer Samet Karaoluk, Sedat Kurt, Muhammed Kendirci, Efe Baran Kazancı, Alperen Uygun, Ulaş Dumlu, Muratcan Eryılmaz, Zekai Dikici, Ömer Çakar, Ömer Girgin.

Kimisi 15, kimisi 17 yaşındaki bu çocuklar, eğitimleri sırasında MESEM denilen denetimsiz, işçi sağlığını hiçe sayan, çocuk düşmanı projenin kurbanı oldular.

Mesleki eğitim bu değil! Mesleki eğitim, haftanın 4 günü 6 bin liraya denetimsiz koşullarda sabahtan akşama çocuk çalıştırmak değil!

 

Bu çocukları ölmeye, sakat kalmaya, dayağa, zorbalığa itmek demek.

Çocuk işçiliğinin, en ucuz işçiliğin devlet eliyle teşvik edilmesi demek.

En kötüsü çocuklarını bu ülkeye, geleceğine küstürmek demek!

İşte bu çocuk öğüten makineyi protesto eden 16 genç arkadaşımız bugün cezaevinde.

Suçları neymiş biliyor musunuz? Patronlarla pazarlık yaptıkları masalarına zarar vermişler.

Ama Muammer’i, Sedat’ı, Muhammed’i, Efe’yi öldüren bu sistemin elemanlarından hiçbiri tutuklu değil!

İşte bu iktidarın, onun yargısının tercihi gün gibi ortada.

Bizim çocuklarımızın bir masa kadar değeri yok bunlar için!

Batsın böyle düzen.

Değerli yurttaşlar, Bugün bir seferberliğin ilk aşamasını tamamladık ama bu daha başlangıç.

Çalışmaya devam ediyoruz.

 

On binlerce imza, yüz binlerce imza olacak.

Okullarda sağlıklı ve ücretsiz bir öğün yemek hakkımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Mesleki eğitim yeniden düzenlenene, bu bozuk MESEM sistemi iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz.

 

Çocukların hakkını savunduğu için tutuklanan 16 gencin özgürlüğü için mücadeleye devam edeceğiz.

Ama bu mücadeleyi sadece TİP olarak değil, tüm veliler, tüm eğitimciler, tüm gençler olarak verirsek kazanırız.

Tüm yurttaşlarımızı, çocuklarımız için sürdürdüğümüz bu haklı mücadelenin parçası olmaya, el ele verip çocuklarımıza umut olmaya davet ediyoruz.”dedi.

 

 

Türkiye İşçi Partisi Samandağ İlçe Başkanı Önder Tam; düzenlenen basın açıklamasında söz alarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

 

“Dün akşam saatlerinde üzücü bir haber aldık. Bu çevre yoluna başlandı başlayalı ölümcül kazaların belki de 20.si. Her ölümlü kaza olduktan sonra bir rötuş yapılıyor; bir ışık koyuluyor, bir yaya geçidi yapılıyor…

 

Biz bu yolun tamamen kullanışlı hale getirilmeden açılmasını istemiyorduk. Ama maalesef yılan hikayesine döndü. Dün maalesef Mustafa ve Ali Cemali arkadaşlarımızı kaybettik. Bütün yetkililerin bu olaya derhal bir çözüm bulmasını istiyoruz, Türkiye İşçi Partisi ve tüm katılımcılar adına Cemali ailesine baş sağlığı diliyoruz.

 

Biliyorsunuz, şu anda 2026’nın bütçe görüşmeleri yapılıyor. Bizim talebimiz gayet net: bu bütçenin yalnızca %1,5’unu çocuklara ayırın. Devlet okullarında okuyan tüm öğrencilere sağlıklı, besleyici, ücretsiz bir öğün yemek sunun.

 

Bütçe hazırlanırken aldığımız bilgilere göre bu bütçede öğrenci yok, emekli yok, esnaf yok, asgari ücretli yok. Bütün bu talepleri yaptığımızda Saray iktidarının bir sözü var. O da şu: ekonomik kriz var. Halbuki hazırlanan bütçede halk yok ama patronlar var. Halk yok ama patronların vergileri siliniyor. Bizim talebimiz, bütçenin %1,5’u ayrılarak çocuklara bir öğün ücretsiz yemek.

 

Bunun yanı sıra, MESEM’de 15-16 yaşlarındaki çocuklar adeta ucuz iş gücü, köle düzeninin birer çarkı haline getirilip çalıştırıldıkları yerlerde ölüme mahkûm ediliyor. Bu katliamları protesto eden TİP’li 16 genç yoldaşımız bırakılana kadar, MESEM denen ucube sistem kaldırılana kadar, çocuklara 1 öğün ücretsiz yemek verilene kadar Türkiye’nin her yerinden bu taleplerimizi haykıracağız!” dedi.

 

Haber: Erdal YILMAZÇELİK

 

 

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir