Üreticiler Ortak sorunlarını tartışıyorlar
Amik Ovasının Çiftçisi, İşçisi ve tüccarından çıkarak düşüncelerimi ifade etmeye çalışacağım ama bütün Türkiye’nin Çiftçisinin, mevsimlik işçisinin sorunları ortak ve çözüm de ortaktır.
Türkiye’nin bütün verimli ovalarında hasat zamanıdır. Hasat zamanında çiftçi, işçi ve tüccar yüz, yüze gelirler. Sorunlarını tartışırlar.
Amik Ovasında çalışmalar yürütürken, biz de öncelikler sırasına göre mevsimlik işçiler ve çadırlarda kalan onların çocukları ile görüştük.
Mevsimlik işçilerin beklentilerini şöyle anlattılar:
“Bizler Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa gibi illerden geldik. Çocuklarımızı da getirdik. Öncelikle kurulu çadırlarımızda elektrik yok, su yok, çevre temizliği yoktur. Çocuklarımız okula gidemiyorlar. Beslenmesi, temiz yataklarda kalması, oyun alanları gibi her şeyden yoksun olarak, gördüğünüz gibi ortalıkta dolaşmaktadır. Bizler de bazen tüccar ile çiftçi arasındaki yaşanan fiyat yüzünden işsiz kalmaktayız. Yani çiftçi fiyatların yükselmesini beklerken, bizler de tarlada sökülmesi gereken patates, soğan toplama işini yapamıyoruz. Biz 15 gün oldu, geldik ve halen bekliyoruz. Bizim talebimiz mevsimlik işçilerin bu sorunlarına bir çözüm bulunmasıdır. Madem çiftçi olacak, madem işçi olacak o zaman neden çözüm bulunamıyor. Bakın bütün dünya gıda maddesinde sıkıntı yaşamaktadır, biz sıkıntı yaşamadık. Bunu da işçimize ve çiftçimize borçlu olduğunu, devlet, hükümet ve tüccar unutmamalıdır.” Şeklinde ifade etmektedir.
Çiftçilerin de ciddi sorunları bulunmaktadır. Bu sorunların aşılması için hükümetlere, devlete ve tüccarlara önerileri bulunmaktadır. Önerilerini sunarlarken halkı temelde sunmaktalar.
Çiftçiler “ Bizler üretmekten vazgeçmeyeceğiz. Bizim çiftçimiz çalışkan, üretmekten korkmuyor. Ürettiklerinin gerçek fiyatlar üzerinden alınması talebinde bulunuyorlar. Devlet bizim girdilerimizi dikkate alarak, tavan ve taban fiyatlarını belirlenmesini ve tüccarlarımızda bu fiyatları dikkate almalıdır. Bizlerin yanında mevsimlik işçilerimizde ciddi sıkıntılar çekmektedir. Hatta onlar bizden daha zor durumda kalıyorlar. Yani bizim çiftçilerimizin sorunu, işçinin ve tüccarın sorunu ile ortak gibi görünmektedir. Bu anlamda hepimizin sorunun çözümü üretim yapan ve üretim alanında iş yapanların sorunlarının çözümüne ilişkin yapılanma gerekmektedir.” Diyorlar.
Ovada hem tüccarlık yapan hem de tarla kiralayarak üretim yapanlarla görüştük. Onlar da çiftçilerin, işçilerin sıkıntılarından ötürü üzüldüklerini açıklıyorlar.
Tüccar ve Üretim yapanlar “ Bizler kazanıyoruz. Tabi kazanamayanlar da bulunuyor. Zarar edenler doğal şartlardan, ya da tarlanın verimi, hangi tür tohum ekileceği ve pazarlama sorununda bilgisizlik içinde olanlardır. Bütün tüccar ve çiftçinin zarar ettiğini söylemek mümkün değildir. Bazen yanlış anlaşılır diye ağlayan tüccar ve çiftçilerin samimi olmadıklarını düşünüyoruz. Ayrıca aklı başında tüccar neden zarar etsin. Hatta yatırım yapan tüccar çiftçilerimiz bulunmaktadır. Biz de en zor şartlarda olan işçilerdir. Bizim talebimiz, ülkemizin çıkarına, tüccarın çıkarına ithalat, ihracat ve üretim girdileri hükümet tarafından gözden geçirilerek, üretimin kalitesinin artması, rahat üretim yapılabilmesi için devlet desteği gerekli olduğunu düşünüyoruz” diyorlar.
Yani işin özeti, üretimin içinde olanlar kendi aralarında bir rekabet yaşamıyor, kendi aralarında çok ciddi sorunları yoktur. Ortak mesele, üreticilerin sorunlarını çözecek bir iktidar, bir hükümet meselesini tartışıyorlar.
HÜSEYİN GÜLER