UYUMED’TEN KADIN CİNAYETİ VE ÇOCUK İSTİSMARINA TARİHİ ÜLTÜMATOM:

BARDAK DOLMUŞ, HATTA TAŞMAYA BAŞLAMIŞ, İNS ANLARIN SABRI KALMAMIŞTIR!

Son dönemlerde giderek artış gösteren kadına şiddet, çocuk istismarı ve tecavüz , cinsel taciz olaylarına Ulusal Kadın ve Çocuk Hakları Uyuşturucu ile Mücadele Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (UYUMED) Genel Başkanı Abdulsettar Arslan çok sert tepki gösterdi.

Ulusal Kadın ve Çocuk Hakları Uyuşturucu ile Mücadele Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (UYUMED) Genel Başkanı Abdulsettar Arslan,  son dönemlerde giderek artış gösteren kadına şiddet, çocuk istismarı ve tecavüz , cinsel taciz olaylarına Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak müdahil olunması gerektiğine dikkat çekerek,  ”Bardak dolmuş hatta taşmaya başlamış insanların sabrı kalmamıştır” vurgusunu yaptı.

GEREKEN NE VAR İSE TARAFIMIZCA YAPILACAKTIR

UYUMED olarak 2021 yılından bu yana uyuşturucu ile mücadele ettiklerini ; bunun yanı sıra kadına şiddet, çocuk istismarı ve tecavüz , cinsel taciz olaylarına  müdahil olduklarını ifade eden Genel Başkan Abdulsettar Arslan , Son günlerde artan  kadına şiddet,  kadın cinayetleri , çocuk tecavüzleri çocuğa cinsel istismar nedeniyle Türkiye’nin 22 il ve 41  ilçesinde  birlikte yol yürüdükleri  6142  gönüllüler ile birlikte açıkça uyarılarda bulundu. 

Genel Başkan Abdulsettar Arslan şunları dile getirdi:

  “ Faaliyet yürüttüğümüz İl ve İlçelerde  karşılaştığımız kadına şiddet , taciz ve cinsel istismar olaylarında yapılması gereken ne var ise tarafımızca yapılacaktır. Ülkemizde  her gün  bir kadın vahşice katledilmektedir. Şiddet ve nefret dili ile sapkınca satanist düşünceler   neticesinde öldürülmekte yada taciz veya tecavüze uğramaktadır. “

6284 SAYILI YASA İLE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ACİL UYGULANMALI

Yaşanan olaylarda meydana gelen ölümlere dikkat çeken Ulusal Kadın ve Çocuk Hakları Uyuşturucu ile Mücadele Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (UYUMED) Genel Başkanı Abdulsettar Arslan açıklamasını şöyle sürdürdü:

 “ Bu ölümler göstermektedir ki 6284 sayılı yasa ile İstanbul sözleşmesinin  uygulanmasına eskiden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Bir an önce  bu yanlıştan  dönülmeli ve İstanbul Sözleşmesine Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak  tekrar dahil olunmalıdır. Bir an önce  kadını koruyan, çocuğun cinsel istismarı, taciz ve tecavüzlerin önüne geçebilmek için  etkin yasalar  derhal yürürlüğe konulmalıdır. Açık uyarımızdır. Aksi takdirde Faaliyetlerde bulunduğumuz İl ve İlçelerde binlerce gönüllümüz ile  bu sapkın ve şizofreni zihniyetin  kadınlarımız, kızlarımız ve çocuklarımıza karşı  yapacağı her saldırının  karşılığının  önlenebilmesi  için  tarafımızca  üzerimize düşen ve yapılması gereken  her çalışma yapılacaktır. Sapkın , şizofreni ve satanist zihniyetler ile  mücadele edilmedikçe  her gün şiddet ve taciz, tecavüz  haberleri gelmeye devam edecektir. “

HÜKÜMETE ÇAĞRIMIZDIR

Ulusal Kadın ve Çocuk Hakları Uyuşturucu ile Mücadele Eğitim ve Yardımlaşma Derneği ( UYUMED ) ailesi olarak Hükümete  çağrıda  bulunan Genel Başkanı Abdulsettar Arslan açıklamasını şöyle noktaladı:

 “  Son iki  ay içerisinde ülkemizde kadın cinayetleri tecavüz cinsel taciz çocuğun cinsel istismarı olayları hat safhaya ulaşmıştır. Bardak dolmuş hatta taşmaya başlamış insanların sabrı kalmamıştır. Anne babalarımız kız çocukları okula yada işe gittiğinde  , “Acaba bugün çocuğum eve sağ salim başına bir iş gelmeden , tacize yada tecavüze uğramadan veya bir şizofreni sapkın tarafından öldürülmeden dönebilecek mi ?” diye kara kara düşünmeye başlamıştır. Daha dün yayınlamış olduğumuz  09.10.2024 tarihli bildiri de bundan bahsetmiştik. Üzerinden daha 24 saat geçmeden mersin KYK  yurdunda kalan bir kız öğrencimizin yurdun önünden zorla araca bindirildiği ve tecavüze uğradığı haberi gelmiştir. Soruyoruz hani kız çocuğu cennetti . Hani emanetimizdi hani kadınlarımız başımızın tacıydı?  Hani cennet annelerimizin  ayakları altındaydı. AK Parti  hükümeti olarak bu sapkın ve şizofreni zihniyete dur demek ;  kadın cinayetleri tecavüz ve tacizlerin önüne geçmek için , “ cennet ayaklarının altında”  dediğimiz Annelerimizin Kadınlarımız Kızlarımızın canını namusunu korumak ;   bunlara dur demek için daha ne kadar bekleyeceksiniz? “