
Altınözü Tokaçlı Zeytin Müzesi
Değişen, gelişen ve güzelleşen Altınözü ilçesinin Tokaçlı Mahallesi’nde bölgenin ilk zeytin müzesini açılım, 300 yıllık zeytinyağı sıkma atölyesini, 10 ay süren restorasyon çalışmalarıyla müzeye dönüştürülmüş.
Anadolu’daki zeytin ağacının tarihi serüvenini görsellerle anlatılan müzede, zeytin ve zeytinyağı üretimine tarihi bir yolculuk yapılmaktadır. Görsel ve yazılı olarak zeytin ağacı, zeytin ve zeytinyağı ile ilgili geçmişten bugüne dair bilgiler sunulmaktadır.
Hatay’ın sınır ilçelerinden ve zeytin üretiminde Hatay ve Türkiye’de zeytin üretiminde önemli bir yere sahip olan Altınözü ilçesi üreticileri zeytin üretiminin devam edebilmesi için devletin zeytin üretimine desteğinin artırılması gerektiğini belirtiyorlar. Altınözü zeytin üretiminde tarihi öneme sahiptir. Bu anlamda bir de müzesi bulunmaktadır.
Altınözü ilçesinde zeytin bahçelerini, zeytin fabrikalarını ve gezdik. Yeşil zeytin hasadı devam ediyor, iki ay sonra da siyah ve yağlı zeytin hasadına başlanacağı üreticiler tarafından söylendi.
Zeytin üreticisi en büyük sorunun diğer ülkelerle rekabet etmelerinin mümkün olmadığını belirtiyorlar. Diğer zeytin üreten ülkelerde işçilik, mazot, gübre gibi giderlerin düşük olduğunu belirtiyorlar. Özellikle işçilik nerdeyse zeytin üreticisinin ortağı haline gelmiş. Zeytin bahçelerini toplayan işçiler yarı, yarıya zeytin topluyorlar.
Zeytin desteğinin ton başına verdiği sekiz yüz lira desteğinin en az beş bin lira olursa biraz rahat üretim ortamı olacağını belirtiyorlar.
Zeytin yağının bu sene 250-300 lira arasında, salamura zeytinlerin ise topak zeytinin kilosu 250 lira, karga burun dedikleri 120, diğer bazı zeytinlerin ise10 lira civarında satışının yapıldığını belirtiliyor.
Altınözü ilçesinde zeytin üreticileri, işletmeci ve ticaretini yapan insanlarla görüştük:
İBRAHİM ÇİRİNGİL (ÜRETİCİ VE İŞLETMECİ)
Bizim Zeytin Üreticileri Bu Sene Yüzde Doksan Zararda
Kışın yağmur yağmadı, yazında yağmur yağmadı, kuraklık oldu ve bu sene zeytin çok azdır. Zeytin ağacının tabiatı bir sene verir, bir sene vermez, bu sene yok yılıdır. Zeytin yağının fiyatı bu sene çiftçiye göre azdır, şunu da açıklamakta yarar var, dünyanın en pahalı zeytini Türkiye’de üretilmektedir. Önümüzdeki sezonda çiftçi ne durum yaşar onu bilemeyiz!
Siyah zeytin daha olmadı, yeşil zeytin ise çeşidine göre değişmektedir. Karga burunu doksan lira, bizim yörenin en güzel zeytini olan hal, hal ise iki yüz ve iki yüz elli civarında, zeytin az olduğu için çok pahalıdır. Tabi bu çiftçiden alınan fiyatlardır. Tüketiciye gidinceye kadar daha pahalı olacaktır.
Üretici üretimi devam edebilmesi için cepten yemek zorunda kalacaktır. Birkaç yıl önce güzel zeytin üretimi oldu, fiyatlarda fena değildi, mazot, işçi fiyatları çok yükseldi. Çiftçi üretimi nasıl sürdüreceğinin hesabı içindedir. Devletin bize desteği mazot için indirim olabilir, yıllardır zeytin üreticisine seksen kuruş kilo başına destek veriliyor, bunu en az beş liraya çıkarmalıdır. Bu gün bir işçi günlük ücreti bin 500 liradır. Çiftçi zorluklar içinde mecbur ürününü kaldırmak zorunda olduğunu düşünüyor. Dalından zeytinini almayan insana “çok tembel insan” derler. Bu sene çiftçinin yüzde doksanı zarar eder. Yani kısaca devlet destekleme konusunda, Pazar konusunda, çiftçiyi ülkemizin geleceği için yeniden değerlendirmesi ve üretimin devamı için şarttır. Yani bizim bu sene yüzde yirmi veriyor, hatta işçiler toplamak için çiftçiden yarı, yarıya toplamaya başladı.
HÜSEYİN GÖK (ÜRİTECİ VE TİCARETİNİ YAPIYOR)
Biz Yabancı Ülkelerden Çok Pahalı Zeytin Yağı Üretiyoruz.
Zeytin yağı üreticisiyim, bizler hem dış Pazar hem iç Pazar satışlarımız vardır, bizim şu anda ihracatımız yoktur, çünkü en pahalı zeytin yağını üretiyoruz. İspanya şu anda tonu 4 bin Euro civarındadır, bizde ise 5 bin Euru olarak satılıyor. İhracat bundan dolayı tutmuyor. Biz de pahalı olması Pazar açısından büyük firmalar stok yapıyor, halk yemek istiyor, ondan pahalıdır. Geçen sene rekolte 475 ton diye o rekolte yanlış, biz üretimde ikinci olduk. Bu sene toptan zeytin yağı kilosu 200- 220 lira civarında gideceğini tahmin ediyoruz. Dolar kuru yükselirse biz ihracatı yakalayabiliriz. Tunus’ta zeytin yağı tonu üç bin 700 Euro olarak teklif ediliyor. Tunus zeytin yağı tek başına kullanılacak zeytin yağı değil, hatta biz de sıfır sekiz asit oranı sızma geçiyor. Bizim sıfır sekiz asit Tunus’un sıfır 2 asit oranından daha kaliteli, aroma, tat açısından diyorum. Devlet difif (destekleme ve istikrar fonu) veriyordu onu da kaldırdı. Bakın çiftçiden 10 liraya aldığın mal markette 100 lira oluyor. Bu çok yanlış ve çiftçiyi eziyor. Devlet en büyük desteği çiftçiye vermelidir.
İLYAS AKYÜREK (ÜRETİCİ)
İşçilik Bizim Ürünün Yarısına Çalışıyor.
Bana göre zeytincilik yavaş, yavaş ölmektedir, sıkıntılarımızın başında işçilik gelmektedir, giden senelerde üç kilo zeytin yağına çalışan işçi bu sene 10-12 kilo zeytin yağına çalışıyor. Gübre, mazot başını aldı gidiyor. Bu durumda kalırsa bu işi yavaş, yavaş bırakmayı düşünüyoruz. Yani bizim budama, gübresi, mazotu, işçisi derken bizi ürettiğimiz kurtarmıyor. Zeytin ucuz, kazanamıyoruz ve bizim ihtiyacımıza uygun işçi bulamıyoruz. İşçi şu anda ürünü yarı, yarıya bölüşerek çalışıyor. Devletin ithal yağ getirmesi bizim için ciddi sıkıntı, öncelikle bizim yağımız satılsın, bitsin sonra ihtiyaç varsa ithal zeytin yağı getirilsin. İthal gelen yağ bizim yağın fiyatını düşürüyor, işçiler bu kez bizden daha fazla yağ alarak çalışıyor. Bana göre devlet bu üretim meselesine kesin çözüm bulmalıdır.
MİHAİL KILÇIKSIZ (ÜRETİCİ)
Çiftçi Perişan ve Geberdi.
Üretimimiz berbat, seksen senedir bu durumu görmedik, hükümetten bizi bir kuruş yardım gelmedi. Her yıl iki veya üç ton çıkarıyordum, işte bahçe yüz kilo bile yoktur. Çiftçi bana göre geberdi ve gitti. İşçiye çukura at gitsin dediler ve attılar. Sürmeye dönümüne 700 lira istiyorlar. Ben sürdüremem. Kilosu yüz lira zeytin benim çiftçim nasıl yaşasın, üretimi sürdürsün. Ben iyi değilim, benden daha kötüleri bulunuyor.
HÜSEYİN GÜLER
ALTINÖZÜ