Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,24 / Satış: 32,37
€ EURO → Alış: 34,79 / Satış: 34,93

15 Temmuz Girişiminin Değerlendirilmesi

Aytekin Ertuğrul
Aytekin Ertuğrul
  • 17.07.2020
  • 15 Temmuz Girişiminin Değerlendirilmesi için yorumlar kapalı
  • 434 kez okundu

( 15 Temmuz 2020 tarihli) Cumhuriyet gazetesinde Değerli Yazar Mustafa Balbay bir yazı yazmış ve 15 Temmuzu değerlendirmiştir. Yazısı aşağıdaki, linktedir. Bu işin uzmanı ve 15 Temmuz’un mağduru CHP Milletvekillerinden biri olan Sayın Mustafa Balbay’ın değerlendirmelerini aşmamız mümkün değildir. Onun değerlendirmesinin bir bölümü her şeyi apaçık ortaya koyuyor. Çünkü; 15 Temmuz  DARBE girişimini bahane ederek Atatürk yolunu Türk Milletine kapatmak çabaları hala sürmektedir. DENK bütçeye ve laik eğitime çok uzaklardan bile bakamıyoruz. Ulusal egemenlik hatıra defterlerimizde kaldı. Bu bir dramdır. Sanki Ruhsati’nin şu şiirini yazdığı günlerdeyiz:

Bir vakte erdi ki bizim günümüz

Yiğit belli değil mert belli değil

Herkes yarasına derman arıyor

Deva belli değil dert belli değil

 Sayın Balbay Apaçık soruyor.

1- 15 Temmuz gecesi,2- TBMM’nin 15 Temmuz raporu,3- ABD’nin duruşu.

Birinci kapı, 15 Temmuz gecesinin aydınlatılmasıdır. O gece her şeyi bilen, bilmemesi “suç” olan iki makam var:

Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı.

O gece bu makamlarda Hulusi Akar ve Hakan Fidan oturuyordu. TBMM’de kurulan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu her ikisine de çağrı yaptı. Ne yazık ki gelmediler.

Onların gelmediği ve bilgi vermediği TBMM’nin 15 Temmuzu Araştırma raporu kayıptır. Devletimizin ciddiyetini, artık siz ölçün. Devlet laflarla  değil doğru ve tam Raporlarla yürür.  Yazının tümü aşağıdaki linktedir.

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mustafa-balbay/15-temmuz-raporu-kaybolursa-1751549

(E) Kur. Alb. Sayın Ümit Yalım’ın Orduevine Giriş Yasağı:

İnsanların bazen öyle zamanları olur ki ne diyeceğini, bilemez. Bu arada bir şeyler yazarsa birileri alınırlar şimdi ben de öyleyim. KORKUSUZ  gazetesinin ( 14 Temmuz 2020 tarihli sayısındaki Ahmet Takan’ın yazısı ürkütücüdür. NEDEN? Çünkü bu yazıdan öğrendiğimize göre  (E ) Kur. Alb. Ümit Yalım’ın Orduevlerine girişi yasaklanmıştır da ondan. Subayların ve diğer kart sahiplerinin orduevlerine girmeleri, zaman zaman yasaklanmaktadır. Ama bu yasaklar tamamen ordu evlerindeki davranışlarının orduevi yönetmeliğine aykırılığı nedeni iledir. Emekli bir subayın Orduevi dışındaki duruşu ve düşüncelerini açıklaması nedeniyle orduevlerine girişleri yasaklanmaz. Orduevleri yönetmeliğine göre orduevlerinin içindeki davranışları nedeniyle yasaklanabilir. Yazıda adı geçen Ümit Yalım bir kurmay Albaydır MSB Genel Sekreterliğine kadar yükselmiştir. Görmüş geçirmiş kendini bilen bir Saygı değer albayımızdır. Ordu evinde orduevi yönetmeliğine aykırı davrandığını hiç sanmam. Yunan Adaları adı altında Türk Adalarının Yunanistan tarafından  işgaline ve bu işgale karşı 14 Mayıs 1950 ve sonrasındaki tüm Hükumetlerimizin pasif tutumuna karşı gelen yazıları ve düşünceleri herkes gibi vardır. Bu nedenle orduevlerine girişinin yasaklanması hukuksuzdur haksızdır. Bu yasaklamanın İdari Mahkemeden döneceği kesindir. Sayın MS Bakanı ve Kuvvet Komutanlarımız koltuklarında ebediyen oturmayacaklardır. Ebedilik sadece ve sadece Türkiye’de Atatürk ‘e ait bir sıfattır.

O ebedi başkomutandır.

Egemenlik ve Bağımsızlık   DENK bütçe ile sağlanır.

14 Mayıs 1950 de başlayan açık bütçeler bizi Sayın yazarlarımızın yazıp söyledikleri gibi Arap ülkelerine avuç açar bir duruma kadar sürüklemiştir. Bunun çaresi DENK bütçe iken bunu yapmak ne kelime ağza bile alınamamaktadır. Geldiğimiz durakta DENK bütçe yok. Denk Bütçe olmayınca ne  egemenlik var, ne bağımsızlık var. Bunun böyle olduğunu biz mi söylüyoruz  HAYIR: Ya kim söylüyor bakalım.

 Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.(1)

Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir(1)

Bir gram altın 2003 te 18 YTL iken 390. YTL ye çıkmıştır. Artış 22 mislidir.

2003 te Bütçe gelirlerimizle 4.000.000.000 çeyrek altın alınabilirken bu gün 17 Temmuz 2020 de 1.654.500.000 çeyrek altın alım gücüne düşmüştür. Düşüş %50 den de fazladır.

Başka bir satır yazmaya gerek var mıdır?

Bizi Ayasofya ile meşgul ederlerken egemenliğimiz ve tam bağımsızlığımız  elimizden kaçıp gidecektir.

Egemenlik ve  kayıtsız şartsız bağımsızlık  ancak DENK bütçe ile sağlanır.

(1 ) Atatürkçülük. 1. Kitap Genelkurmay Başkanlığı yayınları 1982 Ankara

Op. Dr. Aytekin Ertuğrul

( E) Dz. Tbp. Kd. Alb.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ