TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU: BUGÜN SURİYE’NİN İTHALATININ YAKLAŞIK YARISI TÜRKİYE TARAFINDAN SAĞLANMAKTADIR!
Antakya Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Bugün Suriye’nin ithalatının yaklaşık yarısının Türkiye tarafından sağlandığını söyledi.
Antakya’ya gelen ve Antakya Ticaret ve Sanayi Odası’nda iş insanlarıyla bir araya gelen Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, Suriye geçici yönetiminin ithalata ilişkin getirdiği vergiler üzerinde açıklamalarda bulundu.
Suriye’deki geçici yönetimin aldığı son kararla Türkiye’den ithal edilecek mallara % 500 vergi getirilmesine ilişkin değerlendirme yapan TOBB Başkanı Rifat Hisaracıklıoğlu; yakında Suriye’nin ekonomik, toparlanma ve kalkınma sürecinin başlayacağına dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün burada, Suriye’de başlayan yeni dönemde yol haritamız ne olmalı, ticaretimizi ve yatırımlarımızı nasıl artırırız, tüm bunları istişare etmek üzere toplandık.
Yakında, Suriye’nin ekonomik toparlanma, kalkınma ve yeniden inşa süreci başlayacaktır.
Bu da, lojistik ve ticaret açısından Türkiye için yeni fırsatların kapısını aralamaktadır.
Suriye’ye olan ihracatımız tutar olarak artarken, ihraç ürünlerinin niteliği önemli ölçüde değişti.
İhracatımızın kompozisyonu imalat sanayi ürünlerinden tarım ürünlerine doğru değişti.
Bugün Suriye’nin ithalatının yaklaşık yarısı Türkiye tarafından sağlanmaktadır.
Şimdi ihracatın hem artacağı, hem de yine çeşitleneceği bir döneme gireceğiz.
Kolay bir süreç olmayacak.
Suriye son 10 yılda milli gelirinin yüzde 60’ını, kamu gelirlerinin yüzde 75’ini kaybetti.
Birleşmiş Milletler raporuna göre, Suriye’nin yeniden inşasının maliyetinin 400 milyar doları bulması beklenmektedir.
Yol, köprü, bina, elektrik şebekesi, su kanalı gibi pek çok altyapı projeleri gündeme gelecektir.
Hem dünyada güçlü inşaat sektörümüz, hem de bölgeye yakın çimento ve demir-çelik fabrikalarımızın varlığı, bize avantaj sağlamaktadır.
Ayrıca başta mobilya ve beyaz eşya olmak üzere, pek çok mamul ürün ihracatı için de, önemli bir pazar ortaya çıkacaktır.
İşte tüm fırsatları değerlendirmek istiyorsak, şimdiden hazırlık yapmamız gerekmektedir.
Sizler, hem coğrafi yakınlığınız ve hem de geçmişten gelen iş tecrübenizle, bu konuyu en iyi değerlendirecek pozisyondasınız.
Biz de TOBB olarak, geçtiğimiz hafta, Ticaret Bakanımızla bir araya geldik ve ilk önerilerimizi ilettik.
Türkiye’de Suriyeli sığınmacıların kurduğu ya da ortak olduğu 35 bin civarında firma var.
Türkiye’deki piyasalarla bağları olan bu firmalar, Suriye’de tedarik zinciri inşa sürecinde yer alabilir.
Bize de bu sayede yeni iş imkânları çıkabilir.
İkinci olarak, organizasyon kabiliyeti ve makine parkı olan müteahhitlerimizi bölgeye yönlendirmeliyiz.
Bunu yapabilmek içinde, önce Suriye için bir ihtiyaç analizi raporu hazırlanmalıdır.
Böyle bir rapor, yol haritasını ve önceliklerimizi belirlemek için de önemlidir.
Yine Suriye’deki Organize Sanayi Bölgelerinin durumunun incelenmesi gerekmektedir.
Suriye’nin kumanda ekonomisinden piyasa ekonomisine nasıl geçeceğine ilişkin, Özel Sektöre Dayalı Kalkınma Stratejisine de ihtiyacı olacaktır.
Bu noktada camiamızın düşünce kuruluşu olan TEPAV’ın kullanılmasını önerdik.
Ticaret ve sanayi hayatının desteklenmesi, bankacılık sisteminin işler hale getirilmesi için, bizdeki gibi bir KGF sistemi kurulması da düşünülebilir.
Ülkelerimiz arasında, yeniden bir serbest ticaret anlaşması da tesis edilmelidir, zira son dönemde artan gümrük vergilerinden dolayı üyelerimizin şikayetlerini alıyoruz.
Suriye Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonuyla da temas kurduk.
Bizdeki Oda sistemi tecrübemizi onlarla da paylaşmaya ve bilgi aktarmaya hazırız.
Diğer bir önemli husus, Suriye’nin tekrar swift sistemine geri dönmesidir.
Özellikle sağlıklı dış ticaret işlemleri için bu gereklidir.
Ayrıca ABD ve İngiltere başta olmak üzere, birçok ülke yaptırım uygulamaktadır.
Dolayısıyla hiçbir ülkeyle resmi ticaret yapılamamaktadır.
Bunların da aşamalı olarak kaldırılacağını umuyoruz.
Suriye’de Dünya tarafından tanınan kapsayıcı bir hükümet kurulması, yeni anayasa ve seçimler sonrası, BM nezdinde bir donörler konferansının toplanması planlanıyor.
Kurulacak fona, Körfez ülkelerinin de katkıda bulunması bekleniyor.
IMF, Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası, EBRD gibi kuruluşların da kredi desteği vermesi çok olası görünüyor.
Yine yurtdışına kaçan ve buralarda birikim yapan Suriyelilerin de, ülkelerine dönerek, ekonomiye yatırım yapmaları da öngörülüyo.
Ayrıca Suriye’deki petrolün terör örgütlerinin elinden alınarak Devlet kurumlarına bağlanması lazım.
Cilvegözü ve Nusaybin kara gümrük kapılarının modernizasyonu GTI tarafından yapıldı.
Yayladağı, Öncüpınar, Karkamış ve Akçakale kapıları içinde, talep gelirse, benzer modernizasyon projelerini başlatabiliriz.”