ÜRETİCİYİ BANKA BORÇLARI, TARLA BİTKİLERİNİ KURAKLIK, MEYVELERİ DON VURDU: ÜRETİCİ ZARAR ETTİĞİ İÇİN TARLASINI KİRAYA VERİYOR!

Hatay’ın Amik Ovası Türkiye’nin önemli tarım alanlarından biridir. Ovada Pamuk, Buğday, Mısır, Kavun, Havuç gibi ürünler ekilmektedir. Giden senelere göre bu sene çiftçinin tarlaya ektiklerinden ürün almakta zorlanmaktadır. Amik Ovası kışın sular altında, yazın kuraklıktan toprak çatlamakta ve ekilenlerde toprakta kalmaktadır.
Amik Ovasının önemli çiftçileri Antakya Ziraat Odasına kayıtlıdır. Antakya Ziraat Odasına 20 bin çiftçi kayıtlıdır. Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Okay “20 bin çiftçi ziraat odamıza kayıtlıdır. Bu çiftçilerin ancak 5 bini tarımla uğraşmaktadır. Diğer tarlası olanlar ise tarımdan kazanç elde edemedikleri için başka işlerle uğraşmaktadır.” Ve ekliyor “bizim tarımla uğraşan çiftçilerin yaş ortalaması 59 olarak genel merkezimiz açıklamıştır. Yani yeni nesil gençler artık çiftçilikle uğraşmamaktadır. Çünkü cazip tarafı kalmamış, çiftçilikle para kazanılmıyor” diyor.
Hatay’da çiftçi bankalara borçlu ve ürün almadığı için banka borçlarını ödeyemiyor, paraya ihtiyacı var ne yapacağını bilmiyor. Bu sene Hatay’da meyvelerin toplamını don vurdu, zararın yüzde seksen olduğu söylenmektedir. Tarla bitkilerini ise kuraklık vurdu. Elektrik paraları yüksek olduğu için çiftçi ektiğini sulamadı ve tarlada ya bir karış kaldı, ya da sarardı. Yani bu sene ovadaki ürün çiftçinin yüzünü güldürmeyecektir. Çiftçi Reyhanlı barajının bitirilmesini, diğer sulama alanlarının kullanılır hale getirilmesini istiyor.
Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzaffer Okay ile Çiftçinin sorunlarını görüştük.
Antakya ve Amik Ovası Çiftçilerinin Durumu Nedir Bir Değerlendirme Yapar mısınız?
Çiftçilerimiz don ve kuraklık olayından sonra kendilerini göstermeye başladılar. Mısır ve pamuk ekimi son hızla devam ediyor ve sonuna geldik sayılır. İlimizde çiftçilerimiz maalesef sıkıntılı bir süreçten geçiyor, çiftçimiz pandami, deprem, kuraklık derken çiftçi sahada randıman alamaz oldu. Dondan meyve ürünlerinin kümeleşmelerinin olduğu yerlerde Dörtyol, Erzin, Arsuz gibi ilçelerimizi etkilemiştir. Yani narenciye üzerinde kendisini hissettirdi, ovamızda ise buğday tarlaları, maydanoz, soğan gibi ürünlerde don olayı yara açtı. Kuraklık olayında da buğday, mısır, pamuk gibi tarla bitkilerinde kendini gösterdi. Bu sene yağışlar olmadı, barajlar tamamlanmadı, tarlasını sulayamadı. Sulama imkanları olanlarda derin kuyulardın su çekerek suladılar. Kuyudan su temin edenler de enerji maliyetleri ile karşı, karşıya geldiler. Elektrik sulamada çiftçimize %12.5 olarak yansıdı. Çiftçilerimizin zararı kuraklık ve don olayının olduğu yerlerde verim düşüklüğü yüzünden çiftçilerimiz tarım kredilerinin borcu altında ezilmektedir. Bankalarla görüştük ve bize geldiler ve çiftçiye yardım anlamında olumlu bakıyorlar. Çiftçimiz şu anda krediyi ödeyecek imkana sahip değildir. Bu sene de of şeklinde yani kapalı şekilde geçeceğini düşünüyoruz. Verim düşüklüğü ve don olayı telafisi olmayan şeylerdir. Burası öldü, bunu kaldırma gibi bir şansımız yoktur. Maalesef sene kaybı olarak karşımıza çıkıyor. Bu önümüzdeki seneye ne kadar yansır, üreticiden çıkan ürün ne olur, tüketici meyve ve sebzeyi ne kadar pahalı yiyeceğini önümüzdeki süreçte göreceğiz.
Devlet Çiftçilere Hangi Yardımları ve Hangi Çözümleri Öneriyorsunuz?
Bizim öncelikli sorunumuz kapımıza dayanan kredilerin ödenmesi durumundayız. Yine öncelikle tarımsal kredilerin devletimizin yardımcı olmasını talep ediyoruz. Onun dışında kuraklık bunlar insan eli ile yapılan şeyler değildir, barajların tamamlanması ve alt yapılarının bitirilmesi gerekir. Şansızlık depremin yarattığı hasar ve tahribat ortaya çıkmaktadır. Devlet bir yandan konut, bir yandan arazi çalışmaları yapmaktadır, yani her tarafa yayılmış durumdadır. Beklentimiz tarımsal sulamanın tamamlanması, barajların eksikliklerinin giderilmesi, sistemlerin tamamlanması, arazi toplulaşmasının bitirilmesi, şeklinde özetleyebiliriz. Maalesef çiftçimizin gelecek yılını üretim yapması için nakte ihtiyaç vardır. Bunun da çiftçimiz ziraat bankasına yönelmek durumunda kalacak, ziraat bankasındaki limitlerin artırılması, ziraat bankası borçlarının yapılandırılması, mümkünse faizlerin alınmaması gibi çiftçilerimizin talepleri vardır.
Hatay’da Kuraklıktan Etkilenen, Çiftçilikten Elini Çekenler Ne Kadarıdır?
Her geçen sene bu rakamlar olumsuz yönde değişmektedir. Bizim genel merkezimizin araştırmasına göre çiftçilikle uğraşan insanlarımızın yaş ortalaması 59 olarak biliyoruz. 59-60 yaşındaki bir insanın tarlada ne kadar verimli olmasını bekleyebilirsiniz? Genç Nesil de doğal olarak tarıma yönelmek istemiyor. Tarımı bir kazanç kapısı olarak görmüyor, kendisini bir sosyal güvencede hissetmiyor. Başka işlere yada okumaya yöneliyor ve tarımla uğraşmak istemiyor. Bu da tarımda çalışacak insan anlamında sıkıntı yaratmaktadır. Yani başka işleri yakalayanlar çiftçilik ve hayvancılık yapmak istemiyor. Tabi tarım durgun hale gelinci üretim daralıyor ve ithal ürünler yapılması durumu ile karşı, karşıya kalmaktayız.
Antakya’da Ziraat Odasına Kayıtlı Çiftçi Sayısı Nedir?
Hatay’da 13 Ziraat Odası bulunmaktadır. Bizim merkez odaya 20 bin kayıtlı çiftçi bulunmaktadır. Bunların 5 bini aktif, 15 bini pasif üyedir. Pasif üye dediğimiz 15 tarla sahibi çiftçilik yapmıyor ve arazilerini kiraya veriyorlar. Kuraklık konusunun ne kadar etkilemesi ise ilçe tarım müdürlükleri sahada çalışmaları yapıyorlar, kesin sonuçları o zaman öğrenebiliriz.
HÜSEYİN GÜLER





