AMANOS ETEKLERİNDEKİ KAYISI, ERİK ÜRETİCİLERİ “HÜKÜMET BİZİM; SU, İLAÇ VE MÜHENDİS SORUNUMUZU ÇÖZSÜN”

Amanos eteklerindeki Hatay’ın Arsuz ilçesine bağlı Kozaklı, Kurtbağ, Üçgüllük, Derekuyu, Ada, Karagöz gibi (saklı köyler) olarak bilenen mahallelerde, taşların, ormanların arasında Türkiye’nin en iyi kayısı, erik çeşitlerini üretiyorlar. Bu sene buralar 600-800 rakım olduğu için Amik Ovası başta olmak üzeri diğer yerlerdeki don olayı etkilememiş. Ova ve rakımı düşük olan yerlerde ağaçlar çiçeklerini erken açtığından don vurmuş, yüksek yerler çiçeklerini geç açtığından dondan etkilenmemiş.
Arsuz Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Nal ile bu kayısı, erik gibi ürünlerin bulunduğu mahalleleri gezdik, bu sene rekolte yüksek, giden sene olduğu gibi Akdeniz sineğinden de etkilenmemiş ve ürün bol tutmuş.
Üretici deyim yerinde ise bu sene emeğinin karşılığını almış durumdadır. Su ve ilaç sorunundan ötürü de kayısı ve erikler biraz ufak tutmuş durumdadır. Hükemetin bu dağlık bölgelerde bin, bir emekle üretilen meyveler için Tarım il veya ilçe müdürlüklerinde bir mühendisin bölgeleri gezmesini ve ürün konusunda üreticileri bilgilendirilmesini istiyorlar. Yine dağlık bölgeler olduğundan sular azalmış, akarsu ile sularını suluyorlar, buralara bir ağaçlarını sulamak için gölek yapılmasını istiyorlar. Bir diğer istekleri ise ilaçların yerli olmasını ve ilaçların kaliteli olması beklentileri bulunuyor.
Arsuz, Hatay’ın ve Türkiye’nin maydanoz, limon, kayısı, erik ve muz üretim merkezi haline gelmiş durumdadır. Hükümetin bazı destekleri ile bu ürünlerin kalitesi, geniş alanlara ekilmesi sağlanacağını ifade ediyorlar. Rakımın yüksek olması kaliteli ve sağlıklı ürünler elde ediyorlar.
BÜNYAMİN NAL (ARSUZ ZİRAAT ODASI BAŞKANI)
Kayısı Üreticileri Hasadın Sonuna Geliyor
Bu sene rekolte yüksek ve giden senelere göre 2-3 kat verim aldık, aldığımız tedbirlerle kurtlanma olayını da önledik, meyve aşırı tuttu ve meyveler küçüktür. Genel anlamda güzel bir hasat dönemi geçiriyoruz.
Hatay kuraklık geçiren illerin başında gelmektedir, bölgemizde 8 aydır yağış olmadı, bundan elbette kayısımız etkilendi. Şekerpare olarak Hatay’da Arsuz da bulunmaktadır. Ayrıca bu sene kayısı da Pazar sorunu yaşamadık. Kayısının merkezi Malatya’da da kayısı olmadığından ötürü bizim bölge yoğun bir ihracat dönemi geçirdik. Talep çok oldu. Su sorununa ilişkin tedbir alamaz isek ileriki yıllarda daha yoğun yaşayacağız. Bundan ötürü bu güzelim bahçeleri kurutabiliriz. Şu anda Kozaklı köyündeyiz, bizim rakımımız en yüksek 800 rakımındayız. Buraya bir sulama gölet yapılmasa bu bahçeler daha da geniş alana yayılır. Hem ihracat, hem iç Pazar açısından ülkemize büyük bir katkı sağlarız. Sorunlar ama tedbirler de alınması gerekir.
Sizinle daha önce röportaj yapmıştık, bizim su, ilaç gibi sıkıntılarımızı aşamadık. Ben ilaçlamadan değil de, doğal çözümlerden yanayım, bu sinek olayını tuzaklarla çözmeyi düşünenlerdenim, Akdeniz sineği dediğimiz bir çeşidi de kayısıyı yemektedir. Akdeniz sineği geldiği zaman bütün ürün çöp olmaktadır. Ayrıca izinsiz ilaç kullanılıyor, o da üreticinin ürünü ihracatta geri dönmektedir. Ziraat Odası olarak ihracat yapan insanlara bu bölgeyi tanıttık, tabi bu üreticinin fiyatına yansıdı.
Hükümettin beklentimiz; su ve ilaç sorunudur, Arsuz ilçemizde 13 gölet projelendirildi ama daha faaliyete geçilemedi. Çiftçimiz çalışkan, sinek olayına ilçe tarım müdürlükleri ile koordineli çalışmak, bu yayla köylerinde her türlü meyve yetiştirmek mümkündür. Çiftçiyi zor durumda bırakmadan üretim yapalım diyoruz, yani devlet ve millet ele, ele her şey ülkemiz içindir.
MEHMET BEKÇİ (KAYISI, ERİK ÜRETİCİSİ)
Üretici Kooperatifleşmeli ve Fiyatları Kendisi Belirlemelidir.
Bizim bu sene verimleri gayet güzel oldu. Piyasa son derece iyi gidiyor, yani iyi bir hasat dönemi yaşıyoruz. Özellikle gübre ve ilaç sıkıntımı var, gerçek orijinal ilaçları bulamıyoruz. İlaçların etkisi kısa sürede bitiyor, yeniden iki gün sonra yapıyoruz ama sinek giriyor, bu da ihracata engel oluyor, kalıntı bırakıyor. Bizlerin beklentisi muadil değil, orijinal ve hesaplı ilaçlara ihtiyacımız var. Küçük akar suyumuz var ama yeterli değil, talebimiz devlet tarafından baraj veya gölet yapılmasını istiyoruz. Ben sinek için elektrikli bir aletle bütün sinekleri topluyorum. Böylece çok, sık ilaç kullanmamış oluyorum.
Bizim işçilik sıkıntımız başlı, başına bir dert durumdadır, hem işçi bulamıyoruz, hem de işçi ücretleri bize göre yüksektir. Pazarlama konusunda ise tüccarın elinde ve devletin bu işe el atmasını, kooperatif kurulmasını, yani verimin artırılması için birçok eksiklerin tamamlanması gerekiyor. Çok karışık bir ortamda pazarlama yapıyoruz, 20 liraya satılan kayısı, erik var, 50 liraya satılan kayısı, erik bulunmaktadır. Onun için devlet bu işe el atar, kooperatifleş olursa, çiftçi daha güzel yerlere gelebilir. Tabi ürünlerimizi gerçek fiyata satamıyoruz. Yani ya halde, ya tüccara veriyoruz ama ürünlerin fiyatını onlar belirlemektedir.
Genelde Sakıt kayısısı, diğer adı ile şeker pare, erik olarak da Japon eriği çoğunlukta, Amerikan ve kavun eriği de var, ama özellikle de Japon eriği bulunmaktadır. Fiyatlardan şikayetçi değiliz, benim ürettiğim kayısı ve erik ortalama 50 liradan tüccar ve hale verilmektedir. Devlet bu bölgeye bir ziraat mühendisi gönderse, ilaçlarımızı ziraat mühendisinin önerisi doğrultusunda kullansak, köylü bilinçlendirilse, aynı anda bütün üreticiler ilaçlasa üretici kurdun, böceğin önüne geçebilir.
Küçük Üretici Melike de “hükümet bize yardım etsin ve biz de daha güzel ürün ve daha güzel bir yaşam bulsak olmaz mı” diye sormaktadır.
HAMDİ ATEŞ (ÜRETİCİ)
Köyümüzün bir çok yerinde su sorunu olduğundan bahçeler biraz kurudular, bazı insanlar ürünlerine bakamıyorlar. Bu bölgeler üretim açısından güzel bölgeler, yazın serin ve yaylalarımız bulunmaktadır. Bu köylerin tanıtılması gerekir. Kayısı, dut, zeytin üretimi ile geçim yapmaktayız. Arkadaşlarımız anlattılar. Bende köyümüzün ve ürünlerimizin daha güzel olması dileğinde bulunuyor ve yöneticilerimizin bizlere sahip çıkmasını istiyorum.
HÜSEYİN GÜLER



