Türk Milleti Acı Reçeteye HAYIR diyecektir
Atatürk’ü daha yeni andık. O diyor ki: Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız da ekonomik çıkmazı kabul ediyor ama DENK bütçe demiyor. Acı reçete diyor. Acı reçete her zaman Türk milletini yakmıştır. Çözüm için yıllardır neden tatlı reçete varken acı reçete kullanılır anlamak zor.
Acı reçetelerimiz biraz hatırlayalım. İlk acı reçete 7 Eylül 1946 devalüasyonudur. Bir ABD doları 115 kuruştan 280 kuruşa çıkarılmıştır. İşte CHP’yi iktidardan düşüren olay da budur. Bu yanlış Türk Milletine de yanlış karar verdirmiştir. Batı cephesi komutanımızı iktidardan düşürüp Bir çiftlik ağası ile ilk okul mezunu galip hocaya “ Her karış toprağını şehit kanları ile sulayarak kurduğu Cumhuriyeti al yık anlamında teslim etmiştir.”
İkinci devalüasyon yanı ikinci acı reçete 4 ağustos 1958 devalüasyonudur. Bir ABD doları 280 kuruştan 900 kuruşa çıkarılmıştır. Menderesi iktidardan ve canından eden devalüasyon yani acı reçete de budur.
Bundan sonraki ara acı kararları da vardır. Ama en acısı 24 Ocak kararları denilen o melun acı reçetedir. Bu kararlarla yabancı sermayeye geniş imkanlar tanınmış ve teşvik edilmiştir. Bir ABD doları 47 TL den 90 TL ye çıkmıştır. Devletçilik temelinde karma ekonomiden tamamen serbest piyasa ekonomisine geçilmiştir. Bu kararların daha geniş ve detayları için bakınız. Op. Dr. Aytekin Ertuğrul Büyük İhanet ve Milli Reaksiyonlar.(*) S.50-57. Acı reçeteye acı bir not yazmışız.
“ İşte 14 Mayıs 1950 den bu yana Peygamberini ve Ata’sını tanımayan, onların gösterdiği bilim yolundan gitmeyen yöneticilerimizin Türk milletini içine düşürdüğü acı durum. Bu Lozan Rotası değil SEVR Rotasıdır. Acı ama gerçek.”
Ondan sonra hep acı reçeteler Türk Milleti için İMF de yazılmış ve uygulanmıştır. Her acı reçeteyi daha acı reçeteler izlemiştir. 5 Nisan 1994 kararları da bir acı reçetedir.
5 Nisan1994 Kararları sonrasında:
Türk Lirası diğer para birimlerine karşı yaklaşık yüzde 38 devalüe edildi.
1994 yılındaki memur ve işçi ödemeleri bütçe ödenekleri ile sınırlı tutuldu.
İşçilerin yaptıkları fazla mesaiden aldıkları ücret yarı yarıya düşürüldü.
Reklam ve turizm camiasından alınan KDV’nin oranı yüzde 21’den yüzde 15’e düşürüldü.
Erdemir, TÜPRAŞ, Petrol Ofisi, PETKİM, Havaş, Ditaş ve Türk Hava Yolları kısmi olarak özelleştirildi.
ABD Doları serbest piyasada 7 bin liralık artış göstererek 40 bin liraya yükseldi.
İki günde gerçekleşen devalüasyon oranı yüzde 73’e dayandı. Ekonomi küçülmeye başladı .
Kararlar yoğun bir işsizlik ve gelir dağıtımında ücretliler aleyhinde oldu.
Gelelim. AKP dönemine. Acı reçeteler zamana yayılarak uygulanmıştır. Hepinizin çok iyi bildiği AKP karnesinin Dolarla ilgili satırı acı reçetenin ta kendisidir. İşte acı reçetemiz:
ABD Doları 2003 te 1.660.000 TL iken 8.520.000 çıkmıştır. Artış 5 mislidir. Ancak bunu güncelleyelim. Bu gün(14 Kasım 2020) itibari ile Damat Beyin istifasından sonra ABD doları 7.660.000 TL ye gerilemiştir.
Acı reçete duraklarına açık bütçelerle geldik. Buradan DENK bütçe ile tek ve yegane çıkış yolu vardır. DENK bütçe yapmak bize bu Cumhuriyeti vakfedenin vasiyetidir. Ey yöneticiler Vakfedenin ilk şartı olan DENK bütçeye dönün. Diyanet İşleri Başkanının hayatında söylediği en doğru sözlerden biri de: “Vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar.”
Yazımızın başında vakfedenin şartını yazdık. İLK şart bütçe DENK olacak diyor. 14 Mayıs 1950 den sonra gelen tüm iktidarın baş yöneticileri az veya çok lanete uğramışlardır. Dost acı söyler. Sakın ha İMF’nin yazacağı acı reçeteyi alıp uygulamayın. Vakfedenin tatlı reçetesini uygulayın . Türk milleti 7 Haziran 2015 seçimlerinde DENK bütçeye dönme hamlesi yapmıştır. Türk milletinin yanında yer alın.
Sayın Cumhurbaşkanım:
DENK bütçeye döneceksiniz. Vakfedenin ilk şartını yerine getireceksiniz. Köprüden evvelki son çıkış DENK bütçedir. Cumhuriyetimizin kurtuluşu için tek yol DENK bütçe kalmıştır. Açık bütçe yolundan giderseniz bizi Atatürk ve İsmet Paşa dahi düzlüğe çıkaramazlar.
Dost acı ve doğru söyler.
(*)Op. Dr. Aytekin Ertuğrul Büyük İhanet ve Milli Reaksiyonlar. Togan Yayınları İstanbul 2015(*) S.50-57.
NOT: Yazı biraz ağır oldu ama çok ağır bir durumdan geçmekteyiz. Yazarken yorulacağız. Okurken yorulacağız. Uygularken yorulacağız. Her karış toprağını sulayan şehitlerimize ihanet edemeyiz. Atalarımızın DENK bütçe yolundan giderek bu acı duraktan çıkacağız. Başka da yolumuz yok.
Op. Dr. Aytekin Ertuğrul
draertugrul@hotmail.com