Heykellerimi Toprak, Su Ateş ve Emekten üretirim
İskenderun’un Süleymaniye Mahallesi’nde bulunan atölyesinde çamur, taş ve ahşabı işleyerek sanat eserleri ortaya koyan Selahattin Deniz, vazodan tabağa, tablodan heykele, ahşaptan taş oymacılığına kadar birbirinden farklı çalışmalara imza atıyor.
Bir tarih müzesini andıran atölyesinde 20 yıldır biriktirdiği tarihi eşyaları da sergileyen Selahattin Deniz, lokantacılık mesleğini bırakarak hobi olarak başladığı çamur, taş ve ağaç parçalarından sanat eserleri yapma tutkusunu mesleğe dönüştürdü.
Heykeltraş Selahattin Deniz, yaptıklarının tamamı doğadan temin ettiğinin altını çizerken, “Ben doğada bulunun her maddeyi işleyerek sanatsal bir yapıt haline dönüştürürüm” diyerek, geri dönüşümün bile işlenerek değerlendirebileceğini özellikle söyledi.
İskenderun Sanat Evinde Heykel, Resim ve Seramik olmak üzeri binlerce sanatsal yapıtları bulunan Selahattin Deniz “Ben isterim ki, bu yaptıklarım değerlendirilsin ve maddi, manevi katkı olarak gerin dönsün” ifadesini kullandı.
Seramik ve Heykel sanatçısı Selahattin Deniz ile atölyesinde yaptığımız görüşmede, 20 Yıllık birikimlerini atölyede bulundururken, Bin bir emekle ürettiği sanatsal çalışmalarını herkesin görmesini ve evinde yer vermesini arzuluyor.
HEYKEL-SERAMİK SANATÇISI SELAHTTİN DENİZ: 22 YILDIR BU İŞİ YAPIYORUM
Selahattin Deniz, 22 yıldır yaptığı çalışmalar hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Sanatçı Sürekli Arayış İçinde Olmalıdır. Yoksa Kendini Tekrar Eder.
Heykel konusundaki çalışmalarım 20 yılı geçmiştir. Resimle ilişkim daha önceki yıllara dayanmaktadır. Uzun dönem amatör resimler yaptım, daha sonra hacimli çalışmaya geçtim. Yaklaşık 22 yıldır bu işi yapmaktayım.
Ben kendimi seramik ve heykel seramikçisi olarak tanımlamaktayım. Ciddi heykeller yapıyorum ve yaptım. Taş heykeller, polyester, ahşap gibi her malzemeyi kullanabiliyorum. Taş heykelleri talep üzerine yapıyorum. Yoksa taş heykel yapıp, atölyeye koymuyoruz. İsteyen olursa yapıyor ve istediği yere yerleştiriyoruz. Atölyede gördüğünüz bütün çalışmalar seramik çalışmalardır. Artı ahşap ve her konuyu çalışmaktayım. Benim çalışmalarımda tekrar yoktur. Her yaptığımı ayrı bir formda yapmaktayım. Her çalışmamda yeni şeyler bulmaya çalışıyorum, form, biçim ve renk olarak değişik şeyler peşindeyim. Ahşap ve topraktan çalışmalarım o anda aklıma gelen ve estetik katarak yapıyorum. Yaptıklarım kaygı ve estetik olması için elimden gelen birikimim kullanıyorum. Sanat güzelliktir, güzellik olmayan zaten sanat olmaz. Bütün sanatlar güzellik yansıtmaktadır. Güzelse sanat kapsamına alabiliriz.
Ben dağlarda yürüyüşler yapmaktayım. Dağlarda bulduğum bir çürümüş maddeyi bile sanata dönüştürüyorum. Çok güzel bir form ve değişik bir sanat çıkarabiliyorum. Taş heykelle yapabiliyorum, taş heykelleri bulundukları alanda yapıp, orada kalıyor.
Bunların dışında özel renkler, özel çamurlardan bulup, üzerinde çalışmalar yapıyorum. Doğadaki değişik renkteki çamur ve dokuları, atölyemde çalışmalar yapmaktayım. Daha güzeli, daha iyisini bulmanın arayışı içindeyim. Arayış her sanatçının temel dürtüsü olmalı yoksa sanatçı sürekli kendini tekrarlar. Ararsak bir şey bulma ihtimali vardır, yoksa hiçbir şey bulmayız.
Seramik Sanatçısı Olan Evde Kavga Olmaz.
Seramik çalışan bir insan varsa, o evde kavga, gürültü ve patırtı olmaz. Seramik çalışmaları bir huzur verir, bütün gerginliği alır. Bu çalışmalar kendine öz güven verir. Ev kadınları gelip, burada çalışarak huzur buluyorlar. Sanatla uğraşan huzurlu olur, gittiği yere de huzuru taşır.
Pandemi Sürecinde Sürekli Ürettim.
Pandemi sürecinde kendimizi korumaya çalıştık. Sanat Evinin kapılarını kapatmak zorunda kaldık. Şimdi sınırlı ve dikkatli şekilde gelen öğrencilerimizi ve sanatseverleri kabul ediyoruz. Bu süreçte ben boş durmadım, sürekli ürettim. Değişik renklerde çamurlar buldum.
Maddi anlamda elbette ihtiyacımız var, ama ben kimseden iş istemedim. Talep olursa elbette değerlendirir ve sanatıma yatırım yaparım. Biraz utangaçlık var ondan ötürü sıkıntımız olduğunu belirteyim.
Herkes Hobi Olarak Bir Sanatla İlgilenmelidir.
Benim insanlarımıza mesajım: Her insanın bir hobisi olmalıdır. Heykel ve seramik şart değil, bu resim biriktirme, şiir yazma, edebiyat, müzik olabilir ve illaki olmalıdır. Hobi insana huzur ve rahatlık verdiği gibi bilgisinin gelişmesine katkı sağlar. Meslek dışındaki bütün uğraşılar, insanı geliştirdiği gibi toplumunda gelişmesine katkı sunar. Hayata kalite ve neşe katar diye düşünüyorum.”
HÜSEYİN GÜLER