Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 38,57 / Satış: 38,72
€ EURO → Alış: 43,20 / Satış: 43,37

İş cinayetleri ve işçi katliamları artarak devam ediyor

İş cinayetleri ve işçi katliamları artarak devam ediyor
  • 03.03.2021
  • İş cinayetleri ve işçi katliamları artarak devam ediyor için yorumlar kapalı
  • 759 kez okundu

TMMOB Hatay İş Cinayetlerine Karşı  Dönem Sözcüsü  Ufuk Akdeniz, iş cinayetlerinin ve işçi katliamlarının artarak devam ettiğini öne sürdü.

3 Mart “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” dolayısıyla Basın açıklaması yapan dönem sözcüsü Ufuk Akdeniz, şu ifadelere yer verdi:

“3 Mart, dünya madencilik tarihinde yaşanan en büyük facialardan biri olan ve grizu patlaması sonucu 263 madencinin yaşamını yitirdiği 1992 Kozlu faciasının yıldönümüdür. Facianın yıldönümünde Kozlu’da hayatını kaybeden maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.

3 Mart, iş cinayetlerine dikkat çekebilmek, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için TMMOB tarafından 2012 yılında “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edilmiştir.

Ülke tarihimiz, iş cinayeti ve işçi katliamı olarak tanımlanabilecek facialar ile doludur. 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da ülke tarihinin en büyük maden faciası meydana gelmiş ve 301 madenci hayatını kaybetmiştir. Bu facianın hemen ardından 6 Eylül 2014’te Torunlar Center Asansör Faciasında 10 inşaat işçisi, 4 Kasım 2014’te Yalvaç’ta gerçekleşen trafik kazasında 18 tarım işçisi, 28 Ekim 2014’te Ermenek’teki kömür madeninde 18 madenci, 17 Kasım 2016’da Şirvan’da bakır madeninde 16 madenci, 17 Ekim 2017’de Şırnak’ta 8 madenci, 3 Temmuz 2020’de Sakarya Hendek’te havai fişek fabrikasında 8 işçi ve bu patlamadan sadece birkaç gün sonra gerçekleşen imha işleminde ise 3 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Kozlu’daki faciadan günümüze kadar yaşanan olumsuzluklardan gerekli dersler çıkarılmamış, atılması gereken adımlar atılmamıştır. İş cinayetleri ve işçi katliamları artarak devam etmektedir.

İş kollarının neredeyse tamamında iş cinayetleri yaşanmaktadır. Binlerce işçi iş kazalarında sakat kalmakta, meslek hastalıkları ile hayatını kaybetmektedir. SGK’nın iş kazaları ve meslek hastalıklarına dair yayınladığı en güncel istatistik 2019 yılına aittir. Bu istatistiğe göre 2019 yılında 1.149 emekçinin hayatını kaybettiği, buna karşın meslek hastalığı sonucu ise bir tane bile can kaybı yaşanmadığı ilan edilmiştir. ILO’nun yürüttüğü çalışmalara göre; dünyada her yıl meydana gelen iş kazası sonucu ölümlerin 6,3 katı kadar can kaybı, meslek hastalığı ve işle ilgili hastalıklar sonucu meydana gelmektedir. Bu çalışmalar ile SGK tarafından açıklanan veriler esas alındığında 2017 yılında en az 10.218, 2018 yılında en az 9.714, 2019 yılında en az 7.238 emekçi meslek hastalığı sonucu hayatını kaybetmiştir. İş kazaları ve meslek hastalığı sonucu her gün 35 emekçi hayatını kaybetmektedir. Buna rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği konusu ülke gündeminde yeterli düzeyde yer alamamaktadır. Oysa SGK’nın açıkladığı yıllık iş cinayeti sayıları bile durumun vahametini ortaya koymaktadır. Açıklanan verilere göre 2015 yılında 1.252, 2016 yılında 1.405, 2017 yılında 1.633, 2018 yılında ise 1.541 işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir.

İşyerleri denetlenmemektedir. Denetimsizlik ve yaptırımsızlık sürdükçe iş cinayetlerini engellemek mümkün değildir. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı 2019 yılı faaliyet raporunda yer alan bilgilere göre 2019 yılında İSİG yönünden yapılan toplam teftiş sayısı 3.088’dir. Bu denetimlerin önemli bir bölümü, eksikliklerin giderilip giderilmediğini kontrol için yapılan ikinci denetlemeler oluşturmaktadır. Yapılan her denetimin yeni bir denetim olduğu kabul edilse dahi her 1.000 işyerinden yalnızca 1,6’sı İSİG yönünden denetlendiği anlaşılmaktadır. Rakamların ortaya koyduğu gerçek, bu şekilde devam eden denetim faaliyetlerinin göstermelikten ibaret olduğu ve devletin gerekli sorumluluğu göstermediğidir.

Her yıl, evine ekmek götürebilmek için emek harcayan 2 bin civarında emekçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor olması, 10 bin civarında emekçinin meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybediyor olması büyük bir sorun ile karşı karşıya olduğumuzu anlatmaya yetmektedir. Şans eseri hayatta kalıp, geçirdiği sakatlık yüzünden engelli olan emekçiler hayatlarının geri kalanını büyük zorluklar ile sürdürmektedir. Bazı emekçiler sakatlanmalar sonrası oluşan engellilik tipi ve oranlarına bağlı olarak çalışamayacak duruma gelmektedir. Çalışacak durumda olanlar ise engelli istihdamındaki sorunlar ve kent altyapılarımızın engellilere uygun olmayışının doğurduğu diğer sorunlar ile boğuşmaya mahkûm olmaktadırlar.

İş kazaları ve meslek hastalıklarına yönelik resmi makamlarca açıklanan istatistikler yaşamakta olduğumuz acı tabloyu göstermeye yetmektedir. Ancak açıklanan veriler gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Covid-19 pandemisi sürecinde açıklanan verilerin gerçeği ne oranda yansıttığı, verilere nasıl müdahale edildiği ve gerçeğin nasıl manipüle edilmeye çalışıldığı ortaya çıkmıştır. Veriler ile oynamanın bir yönetim biçimi haline geldiği ülkemizde gerçeği yansıtan veriye ulaşmak ayrı bir sorun haline gelmiştir. İş kazaları, meslek hastalıkları vb ile ilgili verilerin tamamı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

İş cinayetlerinin sorumluları korunmakta hatta aklanmaktadır. 301 emekçinin yaşamını kaybetmesine neden olan Soma Faciası sorumlularından tutuklu kimse kalmamıştır. Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığa “olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama” suçundan ceza verilmesine hükmeden Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin beş kişiden oluşan heyetinin üçü değiştirilmiş ardından karar bozulmuş ve tutukluların tamamı tahliye edilmiştir.

İş cinayetleri ile mücadele ertelenebilir, ötelenebilir bir gündem değildir. İş cinayetlerinin yaşanmaması için yürütülen mücadelenin güçlendirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin zaman kaybetmeden gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerçekçi adımlar atılabilmesi için işverenleri sorumluktan kaçıran yaklaşıma son verilmesi gerekmektedir. İşverenleri temel sorumluluktan kurtaran, sorumluluğu bir günah keçisi olarak iş güvenliği uzmanlarının üzerine yükleyen mevcut sistemde, önleyici ve engelleyici bir faaliyetin organize edilmesi mümkün olmayacaktır.

Esnek çalışma düzenini getiren 4857 sayılı İş Kanunu, İşyerlerinde işçi sağlığı güvenliğini, serbest piyasa koşullarında çalışan, Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerine (OSGB) havale eden 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası problemlidir. Problemli olan kanunların uygulamaları dahi yeterli değildir. Sorunun temelinde işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin düzenlemelerde sendikalar, meslek örgütleri ve bilim insanlarının görüşlerinin dikkate alınmaması yatmaktadır.

Taşeronlaştırma, özelleştirme, sendikasızlaştırma, denetimsizlik, esnek istihdam politikaları, kayıt dışı çalışmaya izin veren politikalar ve bunun sonucu oluşturulan mevzuat ile sorunlu bir sistem üretmiştir. Emeğe ve emekçiye düşman olan bu sistem sermayenin sınırsız sömürü düzenin bir tezahürüdür. İş cinayetlerini seyrederek olan biteni kadere, fıtrata bağlayan açıklamalar yapan siyasi iktidar bu sistemi korumak üzere yoğun çaba sarf etmektedir.

Tablonun giderek ağırlaşmasının bir diğer nedeni de sendikal hakların baskı altına alınmasıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol alınamayacaktır. Sendikasız uzman, sendikasız işçi, örgütsüz bir çalışma yaşamı ile emekçiler tüm olumsuzluklara açık ve savunmasız bir durumdadır.

Olumsuz gidişata Covid-19 pandemisinin etkileri de eklenmiştir. Pandemi sürecinin yönetimi ve salgından koruma politikaları çalışma hayatı için geçerli olmamış, emekçiler salgının ölümcül sonuçları ile baş başa bırakılmıştır. Sermaye sınıfının ihtiyaçlarının karşılaması pahasına Covid-19 salgını yok sayılmıştır. Bu süreçte kölelik sitemine benzer uygulamalar ile emekçi düşmanlığının çirkin yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır. İşçilerin fabrikalara hapsedildiği, şantiyelerden çıkarılmadığı, hasta olsalar dahi dur durak bilmeden çalıştırıldıklarına dair haberler sıklıkla kamuoyu gündemine yansımıştır. İşçilerde Covid-19 pozitif vaka oranı, Türkiye geneli vaka oranının 3,2 katıdır. Salgın koşulları altında sağlıkçılar başta olmak üzere emekçiler için gerekli tedbirler alınmamış, çarklar dönsün denilerek yurttaşlarımız salgına kurban verilmiştir.

Gerçekleşen iş cinayetleri ve iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğu bilinmektedir. Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlar ile göz göre göre “geliyorum” demekte olan facialara son vermek mümkündür. Bunun için önce insan hayatını ve emeğe değer veren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir.

  • İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması, öncelikle devletin ve işverenin görevidir, sorumluluğu yükleyecek kurban arama anlayışına son verilmelidir.
  • Amacı “işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi” olan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu amacına uygun olarak baştan aşağı değiştirilmelidir.
  • İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenlemelerin ve denetimin yalnızca Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülmesi, doğru kararların alınmasının önünde bir engeldir. Bu nedenle düzenleme ve denetleme; Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yanında, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.
  • İş güvenliği uzmanlığı sistemi kamu eliyle sağlanacak şekilde yeniden yapılandırılmalı, hizmetin piyasalaştırılmasına son verilmelidir.
  • Örgütlenme ve sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Taşeronlaşma ve benzeri uygulamalara son verilmelidir.
  • Denetim mekanizmaları bağımsız organizasyonlar olarak yeniden yapılandırılmalı, güçlendirilmelidir.
  • İş kazaları ve cinayetlerinin sorumlularına yaptırım uygulanmalı, işveren, ilgili kamu görevlileri ve sorumlular hakkında yargı süreçleri bağımsız bir şekilde işletilmelidir. Sorumluların aklanmasına son verilmelidir. Adalet sağlanmalıdır.

TMMOB olarak 3 Mart’ta; iş kazalarının, iş cinayetlerinin ve işçi katliamlarının son bulması için mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez defa ifade ediyoruz

Artarak devam eden iş cinayetlerine ve işçi katliamlarına son verecek adımlar zaman kaybetmeden atılmalıdır.”

HATAY EĞİTİM-İŞ’DEN 1 MAYIS MESAJI: ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞİ KARANLIKTA BIRAKILAMAZ!
Hatay Eğitim-İş 1 Nolu Şubesi Yönetim Kurulu yayınladığı; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı mesajında, “Atatürk’ün Gençliği...
HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN GASTRONOMİ KONGRESİ’NE DESTEK
Türkiye’de gastronomi alanında bir ilk olan Deneyimsel Gastronomi Kongresi, Gastronomi Şehri Hatay’da 21 üniversiteden akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Hatay’ın yerel değerlerini...
HATAY’DA 19 MAYIS COŞKUSU
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Hatay Valiliği, Hatay Büyükşehir Belediyesi ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün organizasyonunda...
JANDARMA DOWN SENDROMLU FATMA’NIN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ:  MİNİK YÜREKLERE BÜYÜK FORMA!
Jandarma Down Sendromlu Fatma’nın hayalinin gerçekleştirerek, büyük formasını giydirdi. Hatay Valiliği, “Minik Yüreklere Büyük Üniforma” başlığıyla yaptığı açıklamasında şu bilgileri...
HATAY VALİSİ MUSTAFA MASATLI,  19 MAYIS BAYRAMINI  YAYINLADIĞI MESAJLA KUTLADI
Hatay Valisi Mustafa Masatlı,  19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını yayınladığı mesajla kutladı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı, mesajında...
<strong>HATAY MİLLETVEKİLİ NECMETTİN ÇALIŞKAN’DAN “EMEKLİ MAAŞLARINA ASGARİ ÜCRET ŞARTI GELSİN” TEKLİFİ</strong>
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, emeklilerin geçim sıkıntısına dikkat çekerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne önemli bir Kanun...
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NİN FESİHNAMESİNE  SERT TEPKİ GÖSTERDİ: TÜRK MİLLETİ’NE HAKARET EDEN BİR KÜSTAHLIK BELGESİDİR!
Atatürkçü Düşünce Derneği, terör örgütü PKK’nin fesihnamesini, bir hadsizlik manzumesi ve Türk  Türk Milleti’ne hakaret eden bir küstahlık belgesi olarak...
BERABERİZ DERNEĞİ BAŞKANI KÜBRA ÖZYURT, ANNESİNİ KAYBETTİĞİ DEPREMDE YAPTIĞI SUÇ DUYURUSUNA İLİŞKİN BİLİRKİŞİ RAPORUNUN LEHİNE GELDİĞİNİ BELİRTTİ: DEPREM’DE İHMALİ  BULUNAN KAMU GÖREVLİLERİNE  YARGILANMA YOLU AÇILDI!
Beraberiz Derneği Başkanı Kübra Özyurt, Antakya’da Annesini kaybettiği 6 Şubat Depremlerinde, ihmali görülen kamu görevlilerinin yargılanmalarına ilişkin yaptığı suç duyurusunun...
ARSUZ’DA YABANCI UYRUKLU KAÇAK   6 KİŞİ YAKALANDI
Hatay’n Arsuz ilçesinde, Türkiye’ye kaçak yolardan giren 6 yabancı uyruklu kişi yakalandı. Hatay Valiliğinden konuya ilişkin yapılan açıklamada,  Hatay Emniyet...
REYHANLI’DA HAKKINDA 10 YIL HAPİS CEZASI BULUNAN BİR KİŞİ ÇOK SAYIDA UYUŞTURUCU MADDE İLE YAKALANDI
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde,  uyuşturucu ticaretinde hakkında 10 yıl hapis bulunan ve aranmakta olan bir kişi çok sayıda uyuşturucu madde ile...
ARSUZ’DA 3 AYRI CİNSEL SALDIRI OLAYINI GERÇEKLEŞTİREN BİR KİŞİ TUTUKLANDI
Hatay’ın Arsuz ilçesinde, 3 ayrı cinsel saldırı gerçekleştiren bir kişi çıkarıldığı adli mercilerce tutuklandı. Hatay Valiliğinden yapılan açıklamada,  14.05.2025 günü...
HASSA’DA DURDURULAN BİR ARAÇTA 11.226 KİLOGRAM METAMFETAMİN YAKALANDI
Hatay’ın Hassa ilçesinde, durdurulan 16 plakalı bir araçta, 11,226 kilogram metamfetamin ile 1 adet hassas terazi yakalandı. Hatay Valiliğinden verilen...
İSKENDERUN’DAKİ OTO YIKAMA VE OTO PARKLARA 5 KURUMDAN ORTAK OPERASYON!
Hatay’ın İskenderun ilçesindeki  oto yıkama ve oto parklara yönelik 5 kurum tarafından yapılan ortak operasyonda 10  işyeri denetlenirken, 90 kişinin...
ANTAKYA VE İSKENDERUN’DA 37 GÖÇMEN İLE 12 GÖÇME KAÇAKÇISI YAKALANDI
Hatay’ın Antakya ve İskenderun’da farklı 7 araç içerisinde Polis tarafından yapılan aramalarda, 37 Göçmen ile 12 Göçmen kaçakçısının yakalandığı bildirildi....
ANTAKYA BELEDİYE BAŞKANI İBRAHİM NACİ  YAPAR, ENGELLİLER HAFTASI NEDENİYLE DÜZENLENEN ETKİNLİĞE KATILDI
Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, Anne Eli Kadın Kooperatifiyle birlikte, ‘Engelliler Haftası’ kapsamında düzenlenen programa katıldı. 100. Yıl Prefabrik...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ