TÖB SEN: Artık Ekonomik kriz ve enflasyon altında ezilmek istemiyoruz!
Kısa adı TÖB SEN olan Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası örgütlenme sekreteri Nizam Hasırcı, artık ekonomik kriz ve enflasyon altında ezilmek istemediklerini söyledi.
Antakya Köprübaşında hayat pahalılığına yönelik yapılan Basın açıklamasını okuyan Nizam Hasırcı, “TÖB SEN olarak diyoruz ki krizin bedelini sömürülen ve ezilen halkımız değil, krizi yaratanlar ödesin” vurgusunu yaparak açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizdeki Ekonomik kriz ve enflasyon günden güne ağırlığını hissettirmekte, halk hayat pahalılığı altında ezilmektedir. İktidar, krizi adeta görmezden gelerek önümüzdeki kara kışta sorumluluğu yurttaşa bırakıyor. Doların yükselişi, gıda fiyatlarındaki artış, benzin ve motorin ile doğalgaza, elektriğe yapılan zamlarda tek bir sorumluluk almayan iktidar topu hep başkasına atıyor. Ayrıca halktan alınan vergiler de halkın yararına kullanılmıyor.
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan barınmaya kadar her alanda yandaşlara alan açılıyor. İktidara yakın vakıflara yurtları ve şubeleri için bina tahsis ediliyor, kamudan milyonlarca lira para aktarılıyor. Barınma sorunu yaşayan halk çocukları sokakta kalırken bu vakıflara yardım adı altında destek sağlanıyor.
Hayat pahalılığını körükleyen zam yağmuru devam etmektedir. TÜİK verilerine göre bile sadece son bir yılda yumurta ve domates %70, tavuk eti %69, patates %58, ayçiçeği yağı %52, mercimek ve margarin %50, nohut %42, süt-peynir-yoğurt %35, ekmek %28, dana eti 25 zamlanmıştır.
Asgari ücret ve kamu emekçilerinin maaşları enflasyonun altında ezilirken ,yandaş konfederasyon ile toplu İş sözleşmesin de kamu emekçilerini kriz’in altında ezilmesini daha da derinleştirdiler. Kamu Emekçilerinin yoksullaşması devam ediyor.Ocak 2021 itibari ile 4.046 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşı Eylül 2021 itibari ile %4,5 artış ile 4.239 TL olmuştur. En düşük kamu emekçisi maaşı ile 2021 Ocak ayında 549 USD alınırken bugün itibari ile alınan dolar 114 birim azalarak 435 dolara inmiştir.
KRİZİN FATURASINI HALK DEĞİL PATRONLAR ÖDESİN
Son bir yıl içinde pandeminin de etkisi ile yoksul halk ve zengin kesimler arasındaki mevcut adaletsizliğin daha derinleştiği açıktır. Eğitime, sağlığa, yatırıma, istihdama yeterli pay ayrılamayan bütçede aslan payının en büyük ortağı yine sermayedir, büyük patronlardır, bilinen yandaş müteahhitlerdir. Her yıl gittikçe artarak adeta bütçeyi yutan bir kara deliğe dönen vergi harcaması bunun en büyük ispatıdır.
Yap-işlet-devret modeliyle patronlara yaptırılan işlere verilen garanti ödemelerle bu insanlar zengin edilirken halk yoksulluğun pençesinde kıvranıyor. Dövizdeki artışın da etkisiyle 2021’de 31 milyar TL olan garanti ödemeleri 2022 için 42,5 milyar TL’ye çıktı. Örneğin Bu tutarla tüm ülkenin doğalgaz faturaları ödenebilirdi. Üçte ikisi özel sektöre ve bankalara ait 448.4 milyar dolarlık dış borç ve bu devasa borcun ağır sonuçları, bu borçta sorumluluğu olmayan halka ödetilmek istenmektedir. Bunu kabul etmiyoruz.
Bu ekonomik kriz artık iktidar için bir karar aşamasıdır ve bugün alınacak karar şu olmalıdır. Kriz karşısında işçiler, kamu emekçileri, işsizler, gençler, kadınlar, emekliler, köylüler, yoksullar mı korunacak; yoksa krize yol açan şirketler, bankalar, patronlar mı korunacak? TÖB SEN olarak diyoruz ki krizin bedelini sömürülen ve ezilen halkımız değil, krizi yaratanlar ödesin.
TALEPLERİMİZ:
1-0-6 yaş çocuklarımız için tüm kamu kurumlarında bir an önce ücretsiz kreş açılsın, Kreşlerin açılmaması durumunda aylık en az 1000 Tl. kreş yardımı yapılsın.
2.Hükümet ve yandaş konfederasyon arasında yapılan ve kamuoyunda satış sözleşmesi olarak değerlendirilen Toplu İş Sözleşmesi iptal edilsin; İnsanca Yaşam için enflasyon karşısında eriyen maaşımız için en az %35 zam yapılsın
3.Tüm Kamu emekçilerinin maaşına seyyanen 800 Tl. zam yapılsın.
4.Lisans ve ön lisans mezunu tüm kamu çalışanlarının (polis, asker, din görevlisi, öğretmen vs.) ek göstergesi 3600’e çıkarılsın.
5.Vergi dilimi adaletsizliği kaldırılsın, Birinci vergi dilimi %15 ten % 8’e düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlar ve ücretler birinci vergi diliminde sabitlensin, asgari ücretliler vergi dışı bırakılsın.
6.Geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin müteahhitlerine verilen garanti para kesilsin, burada ki kaynak yoksul halka aktarılsın.
7. -Elektriğe, doğalgaza ve temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın, fiyatlar sabitlensin, temel tüketim maddelerinden KDV sıfırlansın.
8.Asgari ücret insanca yaşam koşullarına göre iyileştirilsin. Asgari ücret En az 5000 Tl. olsun.”