DÖNEK NEBATİ
- 20.04.2022
- DÖNEK NEBATİ için yorumlar kapalı
- 469 kez okundu
Hazine ve Maliye Bakanı N. Nebati her hal ve hareketiyle gündemin ışıltılı maddesi olmayı sürdürüyor. Halka çözüm yerine sabır ve şükür tavsiye eden iktidarın mali sözcüsü olarak, enflasyonun düşeceği tarih konusunda sürekli değişen müjdeleriyle “güvenilmezi” oynayıp duruyor. Son üç ay içinde üç ayrı tarih vermiş, Ocak’ı Şubat’a, Şubat’ı Nisan’a çekmişti. Mart ortasında yaptığı konuşmada ise yaz aylarında enflasyonun belinin kırılacağını iddia etmişti.
N. Nebati birkaç gün önce bu iddiasından da vazgeçti ve “Aralık ayından itibaren bu ülkede her ay enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz” deyiverdi. Ancak N. Nebati’nin demeçlerindeki oynaklık sadece enflasyon ile sınırlı değil. Aynı Nebati “Cumhurbaşkanımıza, onun kabinesine ve bürokrasisine güvenin” buyurmuş.
Dilindeki oynaklık yanında belleğindeki unutkanlık ile de malûl görünüyor bakan Nebati!
Oysa “Tek adam” yönetiminde üç buçuk yılda yedi bakan, dört yılda üç Maliye Bakanı, üç yılda dört Merkez Bankası Başkanı, altı yılda altı TÜİK Başkanı azledildi. Ve sadece geçtiğimiz yılın Eylül ayından bu yana YEM, TEM, KKM rümuzlu üç ekonomik model ıskartaya çıkarıldı ve en son “Sabır ve Şükür Modeline” demir atıldı.
Salt kendi tercihi ve emri ile seçip koltuğa oturttuğu ve dar zamanda azlettiği onca bakan ve bürokrata ve tez sahibi ekonomist olarak belirleyip büyük bir şamata eşliğinde ilan ettiği, ama üç beş gün sonra çürüttüğü allı pullu ekonomik modellere, bizzat Cumhurbaşkanının dahi güven duymadığı çok açık.
Haydi, gidişattan nemalanan haramilerin ve boylarını aşan suçlara karışmış siyasi kriminallerin ipi kırıp kaçamayacaklarını bilelim. İktidarın küçük ortağı Bahçeli’nin yer yerinden oynasa da Erdoğan’a sadakat ve güvenini yitir(e)meyeceğini kabul edelim. Dünyaya Nebati Bakanın ışıldayan gözleriyle bakan ahalinin de olup biteni gör(e)mediğini varsayalım.
Peki, yirmi yıllık devr-i iktidarında ülke tarihinin en berbat sosyo-ekonomik bunalımına sürüklenmişken, Erdoğan’ın ekonomistliğine, onun kendisinin bile güvenmediği kabinesine ve ağzı var dili yok bürokratına, cümle âlemin güven duyması mümkün mü?
85 milyonluk kadim bir toplum hafızasını bu derecede yitirmiş ve vicdan terazisini hepten kırmış olabilir mi?
Farkındayım, bu devirde yaptırımı ve bedeli olmayan şeylerin başında yalan geliyor. Üstelik toplumda belli bir kesim sadece yalana ve yalancıya inanıyor. Bol keseden müjdeler veren ve güven dilenen Bakan Nebati de bunun farkında!
Neyse ki durum o kadar umutsuz değil. “Nureddin Nebati’nin açıklamalarını inandırıcı buluyor musunuz?” sorusuna yurttaşlarımız şu yanıtları boşuna vermemiş: “Yalan söylemek bedava kardeşim. Bunların hepsi yalan; Hazine ve Maliye Bakanı’ndan tut, Cumhurbaşkanı’na, Sağlık Bakanı’na kadar…”
Yalan ucuzlaşıp bollaştıkça halkın güveni kıtlaşıyor!
Kabinede öyle dönek insanlar var ki; attığım zar bile onlar kadar dönmüyor!
Bilirsiniz! Öyle insanlar vardır gittiği zaman yeri dolmaz, kimi insanlar vardır varlığı bir halt olmaz!
Mehmet Çardak
Araştırmacı Yazar
m-cardak@windowslive.com
- Mezhepsel Önyargılar - 1 Şubat 2023
- Hasta Hakları ve Sağlıkta Dönüşüm - 25 Ocak 2023
- Liyakatli Gümrükçüler - 18 Ocak 2023
- Cumhuriyet Nerede? - 11 Ocak 2023
- Türkiye’de Emekli Yoksulluğu - 4 Ocak 2023
- CHP’de Parti içi Demokrasi - 28 Aralık 2022
- VERGİDE BAĞIŞ SİSTEMİ - 21 Aralık 2022
- AB Türkiye Raporu - 14 Aralık 2022
- Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutulmak - 7 Aralık 2022
- Suriyeliler Davullarla, Zurnalarla Ülkelerine Geri Dönecekler - 30 Kasım 2022