“AK” DİYANET HUTBELERİ…

Sevgili okurlarım;

Hani, işler çığırından çıktığında, amiyane tabirle; “işin çivisi çıktı” deriz ya, işte o anların dahi ötesine geçildiği (?!) ve deyim yerindeyse ”işin b.k” unun çıkarıldığı ucube dönemden geçiyoruz, demiş olmamı abarttığımı söylemeden önce, bu kanıya nereden vardığımı izah edebilmem için, bir anlık da olsa her şeyi bir kenara bırakıp diyeceklerime dikkat kesilin derim!!…

Kurucusunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk; ilk başkanının, kuvayı milliyecilerden,  irşad ehli ve aydınlatmacı değerlerimizden merhum Rıfat Börekçi’nin olduğu Diyanet İşleri Başkanlığının ne hale getirildiğini (?!) sorgulama fırsatınız olduysa eğer, söylemeye çalışacaklarımı daha objektif anlayacağınızı umuyorum…

Geldiği günden beri, politikasını inanç istismarı üzerine inşa eyleyip (?!) semavi dinimiz olan İslam’ı siyasallaştırmaktan hız kesmeyen AKP İktidarı; devletin namahremi diye niteleyeceğimiz “kozmik oda” da dahil olmak üzere tüm kurumlarının dokusunu bozarken; bilhassa da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın adeta “AK-Diyanet” haline dönüştürüleceğine ben de ihtimal vermezdim…Ama ne var ki, gelinen nokta, hayret ve ibretle izlenip; “bu kadar da olmaz!!” dedirten hal aldı:))??!!..

Her siyasi söylemin başına; “garip gurabayı, fakir fukarayı” üç çeki tespih gibi diline pelesenk eden “Tek Adam Eksenli AKP Yönetimi” 18 yıllık iktidarı döneminde Ülke nüfusunun %90’nına tekabül eden insanımızdan  “sadakalık vatandaş” kitlesini yaratırken, bilhassa Diyanet’ten ve eline tutuşturulduğu  “AK DİYANET HUTBELERİ” yle adeta hipnotize yoluna başvuruldu…

İşte size o “AK DİYANET HUTBELERİ”nden birkaçı…

“Sevgili Peygamberimiz, yemeği oldukça sulu, ekmeği oldukça fazla tüketirdi”:))??!!..

“Sevgili Peygamberimiz, eti oldukça az yerdi ve yağı pek fazla kullanmazdı… Sofradan da, karnını doyurmasa da ‘doydum’ deyip şükrederek kalkardı:” ))??!!..

Devam ediyor:

“Her kim ki kuran kursları için bir tuğla koyar, Sevgili Peygamberimiz, onlara cennette evler ihsan ederek ödüllendirecektir:”))??!!..

“Gıda ihtiyacınızı gidermek için pazara akşamları gidiniz, zira akşamları Pazar yerleri oldukça ucuzl:ar:”))??!!..

Yine mealen; “TOKİ’den ev almak kaydıyla devlet bankalarından alınan kredilere ödenen faizler haram değildir:” ))??!!..

“Tek Adam Güdümlü” Siyasi iradenin oldukça cömert davranıp adeta sınırsız mali imkân tanıdığı Diyanet adına bankalara yatırılmış paralardan gelen faizi, haramdan saymazken; kendi tesis ve teşekküllerinde sosyal imkân varken; Antalya’da 5 yıldızlı üç ayrı oteller kiralayıp buralarda toplantı düzenlemesini olağan sayıp israf görmemesi ise bir başka “pişkinlik” örneği olsa gerek:))??!!..

..Ve daha nice benzeri riyakâr sapkınlıklar…

Sevgili okurlarım;

Birkaç bakanlığın toplam bütçesine denk olan 13 küsur milyar mali kaynağıyla  ülkede toplumun tamamına hizmet sunması ve “aydınlatan, irşad edip yol gösteren kurum” olması beklenen Diyanet’in geldiği veya getirildiği nokta işte böyle??!!..

“Diyanet’in AKP Şubesi” diyebileceğimiz zamanın Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın :”AKP’ye vereceğiniz oylar, ahirette beratiniz olacaktır” gibi istismar odaklı fasarya sözleri ise, meselenin bir başka boyutu:))??!!..

“Takribi 150 bin doktor açığı ve bir o kadar da ekipman eksiğiyle, sağlığı ve sağlıklı yaşatmayı hedefleyen Sağlık Bakanlığı bu haldeyken, Türkiye’mde 100 bin imam fazlası olan 270 bin imamlı Diyanet’in, “hizmet adına” uğraştığı şeylere bir bakar mısınız??!!..

Şimdiye değin, her yaptığı iş ve eylemlerinde, suflörü haline geldiği AKP’nin, borazanlığını yapmaya odaklanıp, aynı zamanda da siyasi iktidarın kabahat ve kusurlarını örtmeye çalışıp adeta masumlaştırmak istemesiyle “AK DİYANET” leştiğini söylememek mümkün mü??!!..Aynı Diyanet’in; bu saatten sonra inandırıcı olması ve ülkenin tamamında kabul ve makbul görülmesi beklenebilir mi??!!..

“AK DİYANET” leşen devasa bütçeli bu kurumun, aynı ağızla;

“Her kim AKP’nin icraatlarını eleştirir, her kim hesap sormaya kalkışırsa, ruz-ı mahşerde ateşlerde kavrulacaktır;” ))??!!..

“İktidara muhalif basın ve yayın organlarını okuyan diler ileride lal olacak; seyreden gözlerinse ışığı sönecektir:” ))??!!..

“Ensar, Tügva, Türgev, İlim Yayma Cemiyeti, IHH, Diyanet Vakfı gibi kuruluşlara yapılan insani amaçlı bağışların akıbetlerine dair her kim ki AKP’ye neden, niçin, nasıl gibi sualler sormaya kalkışırsa; günahlara gark olur.”))??!!..

“..Ve her kim ki; sadece Sünni mezhep ehillerine odaklanmış Diyanet’in bütçesini tartışmaya açıp, başka itikat ve inanç ritüellerini ısrarla diline dolayarak gündeme getirirse; bilinmelidir ki; o dil çözülmez kördüğüm olur:”))??!!..

Benzeri zırvalardan oluşan “sözde hutbeleri”  maazallah (?!) sıralamayacağına kim veya kimler emin olabilir ki))??!!..

Hülasa sevgili okurlarım;

Yüce Yaradan’la aramıza kimsenin girmesine asla müsaade etmeyerek yöneldiğim  inancımı hiç mi hiç ilgilendirmeyen adeta şirazesinden çıkıp “AK DİYANET” leşen bu kurum, safsatalardan arınmadıkça, toplumun geneline inandırıcı ve yol gösterici çizgiye dönmedikçe “yok hükmünde” olacaktır… Bu böyle biline…

***

Huysuz iti andırır, hakkı ihlal edenler

Parmağını kaptıran, iki kolundan olur

Sorulamaz olmuşsa, niçinler ve nedenler

Dallar meyvelerinden, arı balından olur

***

Satın alınmış imam, şüpheli abdest ile

“Bana uyun” dese de, uyulmaz bile bile

Her kim ki, safsatayı tespih etmişse dile

Hakikate götüren, Hakk’ın yolundan olur.