TÖB-SEN Yetkilileri göreve davet etti: Arsuz Konacık Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Görevden alınsın!
Tüm Öğretmenleri Birliği Sendikası TÖB-SEN Örgütlenme Sekreteri Hizam Hasırcı, Okulu kendi evi gibi kullanan Arsuz Konacık Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü M.G.’nin Görevden alınmasını istedi.
TÖB-Sen adına yaptığı Basın açıklamasında, “Yetkilileri göreve davet ediyoruz” diyen Örgütlenme Sekreteri Hizam Hasırcı yetkililere şöyle seslendi:
“Değerli basın emekçileri mevzuat gereği ve kamu ahlakı açısından Yöneticilerin astlarına hakkaniyet ve eşitlik içinde davranması ve yöneticilik yetkisini mevzuatta belirtilen esaslar içinde kullanması gerekir. Yöneticiler astlarına kanunlara aykırı emir veremez ve onlardan özel bir çıkar sağlayacak şekilde bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz. Aynı zamanda bir eğitim yöneticisi hakkaniyetli durmak zorunda olduğu gibi etik kurallarına uymak zorundadır.
Maalesef Arsuz ilçemizde uzun zamandır yaşanan bir durumu anlatmak için bu basın açıklamasını yapmak zorunda kalıyoruz.
Arsuz Konacık Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü M.G okulunun en üst katını daireye dönüştürmüş ve son iki yıl boyunca okulun üst katında ikamet etmiştir. Yani adı geçen müdür ikamet ettiği gibi okulun elektirik, su ve diğer hizmetlerini de kullanmaktadır. Okul müdürümüz o kadar rahat ki kaldığı odanın temizliğini öğrencilerine yaptırmaktadır. İstenilmesi durumunda öğrenci ismi verilebilir.
Aynı okul müdürü okulun yanında kendisine ait olduğunu iddia ettiği bir arsaya sahiptir. Hatta söz konusu arazide dönem dönem gübreleme ,ağaç dikme gibi işleri 10 ve 11.sınıf öğrencilerine yaptırmaktadır. Bu konuda rahatsızlıklarını dile getiren öğretmenlere karşı tavır almış ve hatta bu öğretmenlerin soruşturma yoluyla ceza almalarını sağlamıştır.
Okul müdürü okulda krallık kurmuş olmalı ki İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne giden şikayet dilekçelerine karşın öğrencileri konferans salonunda toplamış kimlerin şikayet ettiğini öğrenmeye çalışmıştır. Hatta daha sonra öğrencilerden D.G,A.K,F.Y.,B.S,E.G,Ş.T A çağrılmış ve dilekçelerle ilgili sorulara maruz bırakılmıştır. Okul Müdürü Milli Eğitim Müdürünün arkadaşı, muhakkiklerinde tanıdıkları olduğunu söyleyip bu dilekçelerden bir şey çıkmayacağını da belirtmiştir. Bu şikayetlerden sonra bazı fiiller azalsa da kendisini korumaya almak için davranışlarda bulunmuştur.
Yine okulda yapılmayan kurslardan haksız kazanç sağlanmıştır. Kursların yapılmadığı konusundaki şikayetler üzerine kurslar hemen kapatılmış kurs defterleri bazı öğretmenler tarafından yenilenerek doldurulmuştur. Örneğin 11.12.2021 tarihinde toplantı nedeniyle kurs ve telafisi yapılmamış olmasına rağmen kurs ücreti ödenmiştir. Kurs ve egzersiz konusunda bazı öğretmenlerle ortak hareket edip haksız kazanç sağlamışlardır.
İlginç olan bu konudan rahatsızlıklarını dile getiren öğretmenler B.Ş ve M.Ü dışlanmış hatta ceza almışlardır.
Türkiye de ilk defa karşılaşılacak bir durumla karşı karşıyayız. Okulda yaşanan bur durumdan rahatsız olan öğretmen B.Ş durumu şikayet eder, şikayetinden hemen sonra okul veli toplantısı yapılır. Okul Müdürü yaşanan sorunları çözme yerine kendisine taraf bulma çalışmaları yapmıştır. Bunun sonucunda veli toplantısında öğretmenler arası ve idarenin de olduğu bir tartışma yaşandı. Bu tartışma neticesinde Okul Müdürünü eleştiren öğretmenlerden B.Ş ve M.Ü hakkında jet hızıyla bir soruşturma başlatıldı ve Türkiye’de bir ilk dediğimiz şey gerçekleştir öğretmen B.Ş veli toplantısını provoke ettikleri, soruşturma sürecinde resmi evrak üzerinde geçmişe dönük uygun olmayan müdahalelerde bulundukları, okul ve okul idaresi hakkında olumsuz yönünde çalışma yürüttükleri gerekçesiyle öğretmen B.Ş görevden uzaklaştırılmıştır. Bu bize yapılan soruşturmanın nasıl taraflı olduğunu net göstermektedir. Görevden uzaklaştırılma her ne kadar ceza sayılmasa da başlı başına bir suçlu olarak kabul etmektir. Bu konuda okul aile birliği başkan yardımcısı M.G dinlenmelidir. Öğretmen B.Ş okulunda yaşanan haksızlıklara karşı defalarca görüşmeler yapmış sonuç alınamamıştır. Bunun üzerine 20.12.2021 tarihinde başka okula görevlendirme istemiş ama reddedilmiştir. Aynı öğretmenimiz 30.03.2022 tarihinde durumu anlatan şikayet dilekçesi(takim no:46810113)ne cevap verilmemiştir.
Bütün bu yaşananlar soruşturmaların sonuçları siyasetin ve adamcılığın eğitime sirayet ettiğinin net göstergesidir. Çünkü okulda krallığını ilan eden Okul Müdür rahatlıkla görevini kötüye kullanmaya devam etmiştir. Görevden uzaklaştıran öğretmen B.Ş 2 Ay Sonra 22.06.2022 tarih ve 52511678 sayılı yazıyla göreve iade edildi. Normalde yazıdan hemen sonra işe başlaması gerekirken Okul müdür M.G öğretmen B.Ş’nin göreve başlatmasını keyfi biçimde 14 gün gecikmeyle yapmıştır. Bu durum öğretmenimizin hem maddi hem de manevi olarak zarar görmesine neden olmuştur. Okul Müdürü yine bu konuda herhangi bir idari işleme tabi tutulmamıştır.
Şimdi buradan tüm kamuoyunun vicdanına soruyoruz;
1.Birçok il ve ilçelerde zor şartlarda lojman bulamayan kiralık evde kalan öğretmenler varken bir Okul Müdürünün Okulu eve çevirmesi (resimler mevcuttur) okulun elektriğini suyunu kullanması görevi kötüye kullanmak değil midir?
2.Öğrencileri kişisel işler için kullanmak suçtur. Müdür olma sıfatını kullanarak öğrencileri özel işlerde kullanmak kabul edilemez
3.Siyasi nüfusunu ve çevresini kullanarak bana bir şey olmaz anlayışıyla hareket etmek okulu kendi çiftliği gibi kullanmak görevi kötü kullanmak değil midir?
4. Okul öğrencilerinden M.E.G’ye okul tarafından bulaşık yıkama cezası verilmesi gibi eylemler hangi pedogojik ilkelerle bağdaşmaktadır.?
5.Okul öğrencilerinin cam silme, temizlik yapma görüntüleri varken müfettişlerin bu durumu soruşturmalarda görmezden gelmeleri kabul edilebilir mi?
6.Okul Müdürü Okul öğrencilerinden M.B’nin kişisel telefonu ve sosyal medya hesaplarını kontrol etmesi görev tanımında var mıdır? Bu durumdan dolayı öğrenci M.B’nin okuldan ayrılmasının vebali kimin üstündedir.?
Değerli basın emekçileri; Okul yöneticilerinin sorumlulukları söz konusu olduğunda (yine hem devlet memuru olmaları hem de öğretmen olma şartını taşımak zorunda olmaları nedeniyle) öğretmenlerin sorumluluklarının tümüne okul yöneticilerinin de sahip olduğu söylenebilir. Dolayısıyla okul yöneticisi devlet memuru olmaktan kaynaklanan ve özellikle Devlet Memurları Kanunun( DMK)’da düzenlenen sorumlulukları, öğretmenlerin sorumlulukları gibidir. Ancak genel devlet memuru sorumluluklarının dışında, yönetici konumunda olan devlet memurlarının sorumlulukları DMK’nın 10. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu doğrultuda okulda kendisine itiraz eden öğretmenlere mobbing uygulayan karşı yandaş bularak soruşturma açtıran, yandaş veli bularak güç oluşturan bir eğitimci kabul edilemez. Öğretmen B.Ş iki kez maaş kesim cezası almış bir kez görevden uzaklaştırılmıştır. Okul Müdürü ise hala okulu evi gibi kullanmaya haksız kazanç sağlamaya devam etmektedir.
TÖB SEN olarak eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunları gündeme getirmekten geri adım atmayacağımızı belirtir. Yetkilileri hakkaniyetli biçimde davranmaya ve bu konuda soruşturma başlatmalarına davet ediyoruz.”