DELİLERİ GÜLDÜREN TRAJİ KOMİK İŞLER:))?!.
Sevgili okurlarım;
Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de hayatı felce uğratan ve 11 Mart’tan bu yana, 11 Nisan itibariyle 1198 insanımızı yaşamlarından koparmakla birlikte bu sayının artan oranda yaygınlaşmasına neden olan “Covid-19 Coronavirus Pandemisi”yle mücadelede “tek adam saray hükümeti”nin, izlediği rota itibariyle, bu sürecin yönetilmesinde çuvalladığını bilmem söylemeye gerek var mı?!.. Kötü yönetildiği halkın nezdinde adeta tescillenen bu kriz süreç üzerine yorum yapmanın dahi (?!) anlamsız olduğunu düşünüyorum:))!!??.. Zira, öngörülü ve objektif düşünce ışığında ortak akılla hareket edip kolektif karar vermenin önemini yadsıyan “tek adam saray hükümeti”nin, muhalif gördüğü bilim insanlarımızı, “DİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, TTB, Türkiye Eczacılar Birliği” gibi sivil toplum örgütlerimizi dışlayarak oluşturduğu “Covid-19 Coronavirus Pandemisi İle Mücadele Bilim Kurulu”; eksik uzuvla doğmuş prematüre çocuk izlenimi vermiştir!!??.. Hal böyle olunca da, “Tek Adam Saray Hükümeti”nin, “ortak akıldan ziyade hortlak akılla” ortaya koyduğu davranışlar; toplumda derin endişeler, artan güvensizlik ve büyüyen psikolojik travma gibi olumsuz sonuçlar doğurmuştur!!??..
Yapılan hatalar silsilesinin toplum psikolojisi başta olmak üzere; ekonomik ve sosyal bakımdan da yaratılan kamburlarla develerin eğriliğini mukayese etmiş olsak; deve “elif” gibi doğru görünür:))!!??..
Sevgili okurlarım;
Fazla detayına inmeden baktığımızda sadece; “Covid-19 Coronavirus Pandemisi İle Mücadele” de gerekli görülen ve kullanılması ülke geneline tavsiye edilen kıytırık maskenin temininde ve dağıtımında dahi duvara toslanıldığını gördük!!..
Dolayısıyla, “Tek Adam Saray Hükümeti”nce, yani kısaca tanımlamak gerekirse “TAS HÜKÜMETİ” nce oluşturulan “Bilim Kurulu” üyelerinin bu husustaki tavsiyeleri karşılıksız bırakılmıştır:))!!.. Haliyle, aynı “Bilim Kurulu” üyelerinin “HAVUZ MEDYA” kanallarında “maske” üzerine yaptıkları farklı açıklamalar ve beyanatlar; toplumda kafa karışıklığı yaratmaktan öte bir anlam taşımamıştır?!.
Bunlar da yetmezmiş gibi; “Covid-19 Coronavirus Pandemisi İle Mücadele” eden İtalya, İspanya gibi devletlere ağa kesesinde “Partili Cumhurbaşkanı forsu” yapıştırılmış koliler içerisinde “maske, eldiven, önlük gibi” tıbbi malzemeler gönderilirken; işlerinden, aşlarından olan ve evlerine hapsedilen, kendi “garip gurebasının” ihmal edilmişliğine tanık olunmuştur:)!!??..
En acısı ve en ibretlik tarafı ise; “sosyal devlet” sorumluluğu ile dar zamanda vatandaşına “veren el” olmayı becerememişken(?!); “devlet içinde devlet” olduklarını iddia ettiği yerel yönetimlerin; söylenenin aksine; “aynı devletin asli unsurlarıyız” düsturuyla gayret göstermelerini, 7/24 esasına göre vatandaşına üç öğün sıcak yemek sunmalarını ve ayni/nakdi destek olmalarına destek yerine köstek olmayı hünerden saymış olmalarıdır:)!!??..
18 yıllık iktidarları sürecinde “EGO BAĞIMLISI” olmanın kibriyle “tenezzül buyurmadıkları” ortak aklın eksikliğinden kaynaklı “sıralı beceriksizliklerin” ortaya çıkmasından işkillenen bahse konu “TAS HÜKÜMETİ”nin; halkına canhıraş hizmet yapma yarışında olan yerel yönetimlerin hesaplarını bloke ederek el koymuş olmaları; günü saati geldiğinde bu necip millet tarafından cevabını mutlaka alacaktır…O günlerin fazla da uzakta olmadığını hatırlatabiliriz:))??!!..
Sevgili okurlarım;
Vesselam; “Tek Adam Saray Hükümeti”nin kallavi maaşlı yüzlerce danışmanlarından yürekli ve sağgörülü birilerinin, cesaretlerini toplayarak; “TAS HÜKÜMETİ”;nin karar vericilerine hitaben; “Başarıya; başaranları bacaklarından tutup aşağıya doğru çekmekle ulaşılmaz; başarmak için bilakis ortak akıl ve “BİZ” anlayışından hareket ederek sonuca gitmekle gerekir…Geniş katılımlı ortak aklı ve liyakati esas almayanlar dün olduğu gibi yarın da mağdur edilen millet tarafından muhakkak sorgulanacağı unutulmamalıdır!!..” hatırlatmalarını yapacakları günü hararetle beklemekteyiz!!…
Ben bu yazıyı kaleme alırken; geçen hafta sonu, zaman darlığını öngörmeksizin (?!) yani zurnanın zırt dediği bir anda; yani yasağın başlamasına 1-1.5 saat gibi bir zaman kala, 48 saat “sokağa çıkma yasağının” ilan edilmesiyle; vatandaşların; marketlere hücumu sonucu pandemiyle mücadele sürecinin riske atıldığı, ekranlarda tartışılmaya başlamıştı bile!?. Ülke genelinde ve her kesimden yapılan eleştirilerin şimşeklerini üzerine çekmek üzere paratonerlik yaptığı “SARAY” ın bilgisi dahilinde (?!) açıkladığı istifa kararının yine aynı “SARAY” tarafından kabul edilmeyişi; kelimenin tam anlamıyla; “SARAY TİYATROSUNDA” sahnelenen fakat kimse tarafından rağbet görmeyen senaryodan başka bir kanaat uyandırmamıştır:))!!??..
Netice olarak; “güven kaybetmenin, inandırıcı olamamanın, ‘ben yaptım oldu’ anlayışının” iflasını bir kere daha görmüş olduk:))!!..
***
İncirin ağacından, oklava olmaz dedik
Doğrulmaz eğrileri eliften saydı yine
Nişangâhsız atışlar, isabet bulmaz dedik
Karavana atanın sözüne uydu yine
***
Terk etmişsin doğruyu, ben niye inanayım
Soruyorsan söyleyim; hakikatten yanayım
Sen bana güven ver ki; sözlerine kanayım
Demem ile birlikte, “öteki” saydı yine
Ali DAL
12.04.2020-ANTAKYA/HATAY