Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 34,17 / Satış: 34,30
€ EURO → Alış: 36,97 / Satış: 37,12

Denk Bütçe Mücadelemiz sürüyor-2

Aytekin Ertuğrul
Aytekin Ertuğrul
  • 24.04.2020
  • Denk Bütçe Mücadelemiz sürüyor-2 için yorumlar kapalı
  • 603 kez okundu

DENK bütçe mücadelemiz gerçekten güzel bir rotada sürüyor. 2019 mali yılı bütçesinin davaları bitti. Kesin olarak karar verildi. Artık 2019 yılı bütçesi davasına itiraz hakkımız bile yok. Ama 2020 mali yılı bütçesi davasını daha sıkı bir şekilde takip etmekteyiz. Temyiz safhasının DURUŞMALI olarak yapılmasını talep ediyoruz. Çünkü bu davamızın arkasında 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana tam manasıyla iflasa sürüklenmiş unutulmaz acılar yaşamış bütün Türk milleti var. Kaybedilmesi, durumunu hiç düşünmüyorum. 

1-24 Mart 2020 tarihli dilekçemizde temyiz sebepleri, arz edilmiş ve 10 Nisan 2020 tarihli ek beyan-1  ( geçen hafta yayınladığımız dilekçe özeti) ile de birinci dilekçemdeki açıklamalarım tamamlanmıştır. Ancak 18 Nisan 2020 de bana tebliğ edilen 2019/1192 sayılı dava dosyamızın ONANMASI kararı üzerine bazı açıklamalar yapmak gereği doğmuştur. Bu açıklamalar sonunda ONAMA kararının kaldırılması gibi bir talebimiz olmayacak ancak şu anda derdest olan 2019/10838 dosya numaralı davanın yüksek kurulunuzca daha iyi anlaşılması ve değerlendirilmesi amacıyla tartışma alanına getirilecektir.

2-Davalarımız ve konu ile ilgili tüm yazışmalarımız Türkiye Cumhuriyeti tarihine ve T.C. Danıştay’ımızın tarihine geçecek tarihi bir davadır.

3-Bu iki  davayı neden açtık. Bu davalarımızın açılması için ileri sürdüğümüz maddi delillerimiz hiç incelenmemiştir. Neden dava açtığımız ve davaya dayanak teşkil eden davalı idarenin 18 senedir süregelen ve davacı olarak şahsıma, aileme, çocuklarıma, torunlarıma ve Türk milletinin bütününe verdiği zararlar hiç değerlendirilmemiştir. Davamıza esas dayanak teşkil eden delil ve belge. AKP karnesi dediğimiz bilgiler kümesidir. İŞTE davalı idarenin   ( 14 Nisan 2020) tarihi itibari ile tam karnesi.

Bir gram altın 2003 te 18 YTL iken 386 YTL ye çıkmıştır. Artış 20.8 mislidir

ABD Doları 2003 te 1.660.000 TL iken 6. 997.000 TL ye çıkmıştır. Artış 4.1 mislidir

Çeyrek altın 2003 te 24 YTL iken 634 YTL ye çıkmıştır. Artış 25,8 Mislidir

4- Davayı açtıran belge işte budur. Bu karnede hiçbir abartma veya yanlış yoktur. Bu karneye göre davacı olarak  2004 ten bu yana  cebimden 5000 TL net para alınmıştır. Maaş ve gelirlerim altına göre 20 misli azalmıştır. Dövize göre 4 misli azalmıştır. İsmet İnönü’nün deyimi ile tam manasıyla iflasa sürüklenmiş bulunuyorum. Sadece davacı olarak ben mi? Hayır. Davaya bakan 10. Daire Başkanı ve üyeleri ve temyiz itirazımı ret eden ve 10. Dairenin kararını ONAYAN İdari Davalar Daireleri Kurulu Başkan ve üyeleri ile bütün Türk milleti de aynı şekilde bu uygulamalardan zarar görmüştür ve mağdurdurlar.. İki yıldan bu yana Danıştay’da açtığım davaların bir türlü anlatmadığım özü budur.

6- Temyize konu dava,  2020 YILI MERKEZİ BÜTÇE KANUN TEKLİFİ idari bir işlem olmasına rağmen “ İdari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı yasama faaliyeti niteliğinde bir kanun teklifi olduğu açıktır” denilerek ret edilmiştir. 2020 Yılı MERKEZİ BÜTÇE KANUN Teklifinin  neden bir idari işlem olmadığının gerekçesi açıklanmamıştır.

7- Onama gerekçesinde 2577 sayılı kanuna 16. Maddesine göre; 1. Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur.  2577 sayılı kanunun 16. Maddesinin gereği  olan Davalı idarenin savunması alınmamış savunmaya karşı diyeceklerimiz tespit edilmediğinden davanın tam olarak ortaya konulması ve anlatımı gerçekleşememiştir. Bu husus bizatihi bozmayı gerektirir nitelikte bir eksiklik olduğu bedihidir.
SONUÇ VE TALEP:
a)Ulu kurucularımızın bu konudaki direktiflerine hemen hemen tüm dilekçelerimizde yer verdiğimizden tekrar vermiyorum. Ancak en önemli gördüğümüz birer direktifini yeniden sunmak isterim.

Ebedi Başkomutanımız Atatürk diyor ki. Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.

Milli Şef İsmet İnönü diyor ki: Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.

Bu iki direktife göre;

Açık bütçelerin bağımsızlığımızı yok ettiği

Memleketi tam manasıyla iflasa sürüklediği  

açıkça ifade edilmektedir.

 Danıştay’ımız ve hiçbir yargı organı bağımsızlığımızın yok edilmesini ve memleketin tam manasıyla iflasa sürüklenmesini onaylayamaz.Temyize konu kararda bu yapılmıştır.

Dava dosyasında davalı idarenin savunmasının alınmaması 2577 sayılı kanunun 16.maddesine  uygun değildir. Bu nedenle ONANMASI  da hukuka uygun düşmez.     Her iki ulu kurucumuz da DENK bütçenin  Cumhuriyetimizin bekası için vazgeçilmez İLK ŞART olduğunu açıkça belirtmişlerdir. Bu kesin direktiflere aykırı yargı kararı verilemez ve kanun teklifi hazırlanarak TBMM ne sunulamaz.

Dilekçe ve yazılarla isteğimizi ve davacı dahil Türkiye Cumhuriyet vatandaşlarının açık bütçelerle uğradığı zararları tam olarak açıklamak mümkün olmadığını, değerlendiriyorum. 2577 sayılı kanunun duruşma için ön gördüğü 25.000 TL yi defalarca aşan bütçe kanunları dava konusu edildiği göz önüne alındığında 2577 sayılı kanunun 17. Maddesine göre talebimiz üzerine DURUŞMA yapılarak karar verilmesini arz ve  talep ederim. 

Sayın İdari Dava Daireleri Kurulunun bağımsızlığımızı yok eden ve memleketi tam manasıyla iflasa sürükleyen karar ve uygulamalara  karşı tarafsız olamaz. İzin veremez seyirci kalamaz.  Anayasaya, hukuka ,vicdani kanatlarınıza uygun olarak 2019/10838 sayılı  dava dosyamızın T.C. Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ