Amık Ovası’nda Buğday hasadı devam ederken rekoltenin düşük olduğu belirtildi!
Türkiye’nin en erken buğday hasadından birisi Çukurova, ikincisi ise Hatay’ın Amik Ovasıdır. Amik Ovasında buğday hasadı birkaç gündür sürmektedir. Biçer-Döverler harıl, harıl buğday tarlasında çalışmalarını sürdürüyorlar. Buğday hasadının on gün süreceğini ve bundan sonra Urfa, Gaziantep yakın illerde buğday hasadı devam edeceği belirtildi.
Amik Ovasında bu sene rekolte düşük, her yıl dönüm başına 600 kilo alınan yerlerde bu sene 400 kilo buğday alınacağı üreticiler tarafından belirtilmektedir. Rekoltenin düşük olmasının nedeni ise çiftçinin yeterince tarlasına gübre, ilaç ve su vermediğinden kaynaklanmaktadır. Çiftçi Kahramanmaraş merkezli depremle birlikte üretim araçlarını da yitirdi. Devletin desteğinin ise yeterli olmayınca üretici tarlasına yeterli bakamı yapamadı.
Bu sene buğdayın tonunun 8 bin 500 ile 9 bin arasında tüccar almaktadır. Halen TMO buğday fiyatlarını açıklamadığından çiftçi de fiyatları tam olarak bilmemektedir. Kırıkhan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çelik, tarım bakanı ile görüşmelerde fiyatların Mayıs ayının ortasında açıklanmasını ve TMO depolarının genişletilmesini istediklerini ama halen bu konularda herhangi bir girişim görmediklerini söylediler. TMO’nun üst düzey yöneticileri ise bu iki konunun devletin politikası olduğunu, kendilerinin bu konuda yapabilecekleri bir şey olmadığını ifade ettiler.
Buğday taban fiyatının ton başına 12 bin lira olmasını ve fiyatla ancak gelecek yıl üretimi sürdürme imkanları yakalayacaklarını belirtiyorlar.
Amik Ovasında buğday hasadı sürerken Kırıkhan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çelik ve Çiftçi Mehmet Çekinmez ile hasat öncesi, sonrası, buğday fiyatı, üretimin sürdürülmesi için neler yapılması konusunda düşüncelerini sorduk.
Mehmet Çelik (Kırıkhan Ziraat Odası Başkanı ve Çiftçi)
Buğday Fiyatını Beşinci Ayda Açıklamalarını Bekliyoruz.
Buğdayımızı topraktan başlayarak, gübre, ilaç ve emek derken bu günlere getirdik. Biz bu güne getirdik ama Tarım bakanına defalarca söyledik, TMO buğday fiyatını 5.nci ayda açıklamasını gündeme getirdik. Hiçbir sonuç alamadık, buğday fiyatları Antep borsasına göre verilmektedir. Fiyat verilirken, nakliyeyi düşüyorsun ton başına 9 bin lira civarında verilmektedir. Buğdaylarda bu sene iklim değişikliğinden ötürü çok zayıflık var. Bizim bu ürüne yemlik diyorlar, yemlik buğday da ne fiyat olur, bilemiyoruz. Şu an piyasası 9 bin ama çiftçimiz bu fiyattan memnun değildir. Bütün cefayı çiftçi çekmekte ama çiftçilerimize yeterli değeri verilmemektedir. Buğday hasadımızı çok şükür yapıyoruz ama bir yere geldiğimiz yoktur. Ziraat odaları olarak çırpınıp duruyoruz ama olmuyor, bunların fiyatını tarım bakanı bilmesi gerekir. Düşünün bir ton kepek onbin, bir ton buğday 9 bin liradır. Biz şaşırmış durumdayız.
Çalışacak İnsan Bulamıyoruz.
Biz zorluklarla mücadele ediyoruz, sucu bulamıyoruz, traktörümüze şoför bulamıyoruz, işçi bulamıyoruz, biz kendimiz çalışmak zorunda kalıyoruz ama yetişmek mümkün değildir. Arazimizi yine bırakamıyoruz ve bir çıkmaz içindeyiz.
Devlet Deprem Bölgesi İçin Özel Politikaları Olması Gerekirdi.
Devlet depremden sonra bölgeye ilişkin özel politikalar geliştirmedi ama yardımcı olmaya çalıştılar. TOKİ’leri, yolları ve asfaltları yaparak, Hatay’ı ayağa kaldırmaya çalışıyorlar. Sanıyoruz, Cumhurbaşkanımız bu talimatları belediye başkanlarına söylemiştir. Biz buğdayın fukara yemeği
olduğunu biliyoruz ama devlet bir açıklama ile desteği artırabilirdi. Tarım Bakanlığı ilçe tarım müdürlükleri var, bu işi Ziraat Odalarına yıkmanın anlamı yok, kendileri de bu konularda çalışması gerekiyor. Çiftçi buğdayı biçtiriyor nereye götürüyor, emanet fabrikaya götürüyor, TMO’da zaten sıra bulmak mümkün değil, keza lisanslı depolarda aynı durumdadır. Emanetten alacak, yeniden dolduracak, sonra satacak derken bir sürü masraf çiftçinin sırtına binecektir.
Mehmet Çekinmez (Çiftçi)
Biz Depremde Her Şeyimizi Yitirdik.
Bizim sorunlarımız yeni değil, eskiye dayanmaktadır, çiftçi yıllardır sorunları yöneticilere söylemekte ama bizimle ilgilenen yoktur. Bizim çiftçilikte bir başı bozukluk almış, başını gitmektedir. Biz 15 ay önce bir 6 şubat depremini yaşadık, bizim Hatay büyük zarar gördü, depremde canlarımız, evlerimiz, ekipmanlarımız gitti. Bizim aile olarak 8 traktörümüz, tarım malzemelerimiz parçalandı, devletten tarım alanında bir yardım görmedik ama TOKİ evleri yaparak, halkın yüreğine su serpmektedir. Buğday üretimi düşük bunu iklim şartları ama bizimde hatamız var, yeterli tarım alet ve traktörlerimiz olmadığından, yeterince gübre, ilaç ve sulama yapamadığımızdan dolayı, verim düşüklüğü olmuştur.
Depremde Devlet Çiftçiye Yeterli Desteği Vermedi.
Devletimiz depremden sonra çiftçiye bir el atar, biraz daha yardımcı olabilirdi, her zaman geçtiğinde bizim verim ve kalitemiz düşmektedir. Devletimiz 11 deprem gören ilimizdeki çiftçileri tespit edip, ayağa kaldırması gerekir. Biz bu günleri dayanışma ile atlatmaya çalıştık. Bizim buralara bakan, milletvekilleri geldi, biz onlara “madem bize bir traktör kredisi 5 yıllık kredi ile veriyorsunuz, iki traktör verin on yıla çıkarın ve faizi ile ödeyelim” dedik ama hepsi havada kaldı. Verim düşükte olsa biz ekmeğimizi topraktan çıkarmaya çalışacağız.
Ovada Ürün Rekoltesi Çok Düştü.
Bu sene ovanın verim düşüklüğü son on yılın en düşük verimliği olacak gibi gelmektedir. Verim düşüklüğü birincisi iklim değişikliği ikincisi ise depremden ötürü gereken bakımı yapamadık. Geçen sene dönüm başına 700 kilo buğday elde ettik, bu sene beklentimiz ise 400-450 kilo civarında bir ürün bekliyoruz. Benim toprağım iyi ama bazı kalite düşüklüğü olan arazilerde de; 200-300 kilo alanda olacaktır.
Buğday Stratejik Ürün Olduğunu Devlet Bilmiyor mu?
Biz tüccara bağımlı hale gelmişiz, amik ovasında 3 gün sonra hasadı bitiririz. TMO telefonla randevu sistemi geliştirdiler, benim buğday biçilmiş ve hazır bana 20 gün sonraya randevu vermektedir. Yirmi gün bu arazide buğdayımı nasıl bırakabilirim? Biz ton başına 12-13 bin olmasını ve artı devlet desteği olmasını bekliyoruz. Benim buğday tonu 10 bin lira benim üretimi sürdürmem, geçinmem için 1-2 lira kilo başına vermesi gerekir. Yani ben 10 bin ton başına maliyet ama bana 8-9 bin verilecek, bunu kabul edemeyiz. Bu devleti bu milleti ancak üretim ayağa kaldırır. Durum kritik diyerek üretimi kısarsak daha kötü durumlara düşeriz. Dış ülkelerden buğday getirmek çözüm değildir. Rusya-Ukranya savaşında buğdayın stratejik ürün olduğunu yakından gördük. İki ülkenin ürünü dünya piyasalarına gitmeyince dünya krize gerdi. İnşallah böyle önemli bir ürüne devlet yardım eder diye düşünüyoruz.
HÜSEYİN GÜLER