Amik ovasında Pamuk üreticileri yine sıkıntılarını dile getirdi: Pamuk Fiyatları yükselmezse, gelecek yıl pamuk ekimi düşer!
Hatay pamuk üretiminde Türkiye’de üçüncü sırada ve kalite açısından da Türkiye’nin kalite standartlarına eşittir.
Amik ovasında pamuk birinci ürün hasadının sonuna geldi. İkinci ürün hasadı ise bir ay sonra gerçekleşecektir.
Ovada rekolte yüksek, pamuk ekim alanları giden seneye göre daha fazladır. Ovada bu sene 500 bin dönüm pamuk ekilmiş ve 250 bin ton pamuk elde edilmesi beklenmektedir.
Pamuk üretici ve odalarla görüşmemizde pamuğun desteklenmesi halinde %40 pamuk ithalına gerek olmayacağını, hatta Türkiye pamuk ihracatı yapabileceğini ifade edilmektedir. Sulama ile dönüm başına bu gün 500 kilo alırken, suyun ve bakımın iyi yapıldığında 800 kilo pamuk elde edileceğini, bu gün ekim alanlarının Türkiye’deki pamuk ihtiyacını karşılanacağının altı çizilmektedir.
Tüccarlarla görüşmemizde pamuğun bu günlerde 15 liradan aldıklarını söylediler. Pamuğun ise en az 22 lira olması halinde üreticinin gelecek yıl pamuk ekiminde rahatlayacağını, borçlarını ödeyebileceğini belirtiliyor.
Ovada hem üretici olan Antakya Ziraat Odası başkanı Mehmet Muzeffer Okay, Antakya Ticaret Borsası başkanı Ali Celal Mursaloğlu, Hatay Ziraat Mühendisleri Odası başkanı Ahmet Sever ile Amik Ovasındaki pamuk üretimini, fiyatları ve pamuğun geleceğini konuştuk.
PAMUK FİYATLARI 20 LİRA OLMALIDIR
Mehmet Muzeffer Okay (Antakya Ziraat Odası Başkanı ve Çiftçi)
Giden sene pamuk ürünlerinin para etmesi sonucu bu sene Hatay’da pamuk ekimi artış sağlandı. Hatay’da birinci ürün pamuk hasadının sonlarına yaklaştık. Artık ikinci ürün pamuklarımız gün saymaktadır. Pamuk fiyatları ise giden senin fiyatlarını bu sene yakalayamıyoruz. Bu sene balya bazında pamuk fiyatları 38 liradan bahsediliyor, bu da pamuk üreticisinin eline geçen kilo başına 14-15 lira olacaktır. Bu fiyat çiftçinin ürettiği pamuğun maliyeti demektir. Bizim beklentimiz, bu sene pamuk fiyatlarının 20 ve üzeri idi ama gerçekleşmedi; Bu pamuk fiyatlarını uluslararası faktörler belirliyor. Bu alanlarda çok ciddi spekülasyonlar yaşanıyor, bu da Türk ve Hatay çiftçisini olumsuz anlamda etkilemektedir. Bizim pamuk desteklenmesinin 1 lira on kuruş olan desteğin, 2 liraya çıkartılması doğrultusundaydı, maalesef bu gerçekleşmedi, Tarım bakanımız buraya geldiğinde çiftçilerimize bir söz vermişti ve demişti ki “Biz çiftçilerimizi mağdur ettirmeyeceğiz, fiyat düşürenlerden mücadele edeceğiz” demişti,bunun yerine getirilmesini bekliyoruz. Tekstil sektörü Türkiye’nin lokomotif sektörüdür, bunun göz ardı edilmemesi, çiftçinin pamuktan kopmaması için pamuk sahalarına dönmesi çok önem arz etmektedir.
Bu sene rekolte yüksek ve dünya ülkelerinin önünde gitmektedir. Bizim rekoltemiz dönüm başına 600 kilo seyretmektedir, desteklenme fiyatlarının hatası veya yanlış uygulanması, ya da özellikle yapılması sonucunda dönüm başına çiftçi zorunlu olarak dönüm başına 500 kilo üzerinden beyan etmektedir. 500 Kilo destekleme yapıldığından, geri kalan pamuk destekleme dışında tutulmaktadır. Bu hatanın da giderilmesini Tarım bakanlığından özellikle rica ediyoruz.
GİRDİLER YÜZÜNDEN BEN VE AİLEM PAMUK EKİMİNDEN VAZGEÇTİK
Ali Celal Mursaloğlu (Antakya Ticaret Borsası Başkanı ve Çiftçi)
Amik Ovasının %90’nı pamuk, mısır, buğday uğraşmaktadır. Bu ara 10 senedir meyveye döndük. Ovada nar ve sert çekirdekli meyvelerin ekimine başlandı. Meyve ekimleri halen devam etmektedir. Amik Ovası 1 milyon 250 bin dönüm ekim alanı vardır. Ovada pamuk ekimi 500-600 dönümken geçen senelerde 200-180 bin dönüme kadar düşmüştü. Bu sene çiftçiler pamuk üretiminde beklentileri yüksekti ama su sorunundan ötürü yetirence su veremediler. Bizim pamuk borsası düşük, bu bize özgü değil Amerika ve Avrupa’da aynı sorun vardır, bu kütlü fiyatları giden senin altında bile seyir etmektedir. Hataylı çiftçiler olarak en önemli isteğimiz, Reyhanlı barajının bitirilmesidir. Reyhanlı barajının bitirilmesi ile Amik ovasında 500 bin dönüm arazinin sulanmasını öngörmüşler, bu de demek ki, yer altı sularının yükseleceğinden bütün amik ovasının su sorunu bitecektir. Pamuğu üretebilmek için baş ihtiyacı sudur, su olmadan pamuk olmaz, bunlar çözülürse çiftçimiz daha iyi duruma gelecektir. Bizim kuyuları önceleri 10-50 metrelerden çekerdik, 10-15 beygirlik dinamo ile kuyularımızı çalıştırabiliyorduk. Şimdi kuyularımızın suları 300-400 metrede ve biz bunları 100 beygirlik motorla ancak çekebiliyoruz. Bu durum büyük bir sıkıntı yaratmakta ve elektrik fiyatlarını inanılmaz yükseklikte gelmektedir. Ben ve ailemle birlikte biz şimdilik pamuk ekmekten vazgeçtik.
Çiftçimiz maliyetlerin artması elektrik, gübre, ilaç, mazot gibi girdiler anormal bir artış gösterdi. Devletin pamuktan en yüksek katma değer olarak kazanç elde etmektedir. Hem insan çalıştırmakta ve katma değer olarak büyük zenginliği var. Pamuk çırçır fabrikasına gelmeden tarlada çalışanlar, çırçır fabrikalarında yüzlerce işçi çalıştırılıp, iplik fabrikalarına bu fabrikalarda binlerce işçi çalışmakta, yine katma değer yaratılıyor, daha sonra dokuma fabrikalarına gönderiliyor, dokumadan butiklere gönderiliyor, yaklaşık 10-15 katma değer elde ediyorsunuz. Bir mısır, bir buğday böyle değil, Hatay için en iyi ekilecek ürün pamuktur. Bir de şu barajımızı bitirsinler, yatlara ÖTE’siz, KDV’siz verirken, çiftçiye neden vermiyorsunuz? Avrupa ve Amerika da örnekleri var, çiftçinin CKS’sı var ne kadar ektiğimizi, ne kadar mazot harcayacağımızı biliniyor. Gübre ve ilaç içinde aynı uygulama olursa; Çiftçilerimiz bir metre yer bırakmadan pamuk ekerler ve üretim yaparlar.
Eskiden pamuk ithal edildiğinde bir vergi vardı, biz kendi pamuğumuzu kullanalım diye vergi varken, daha sonraları bunu kaldırdılar. Serbest pazar olsun, dışarıda ucuzsa dışarıdan, memleketimizde ucuzsa memleketten alınsın! Bizim girdilerimiz yüksek, Amerika ve Avrupa çiftçisine ÖTV ve KDV’siz vermektedir. Onun için maliyetler ucuz olduğu için bizden daha ucuz satabiliyorlar. Bize elektrik, mazot, gübre desteklemeleri sağlansın, ithal pamuğa, ithal buğdaya ihtiyaç kalmayacaktır. Bizim çiftçimiz elinden gelen imkanı kullanacaktır.
ÜRETİMDE PLANLAMA VE DESTEK OLURSA İTFHAL PAMUK ALMAMIZA GEREK KALMAZ
Ahmet Sever (Hatay Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı)
Bizim Hatay çiftçilerimiz her alanda iyi eğitim almışlar, bilinçli işlerini yapıyorlar, pamuk üretim rekolteleri oldukça yüksektir. Bizim diğer illerden daha yüksek verim alabiliyoruz. Tarla koşullarının durumuna göre dekar başına 700-800 kilo verim elde etmektedir. Biz %40’nı pamuk ihtiyacımızı dışarıdan ithal etmekteyiz.Amerika ve Yunanistan’dan ithal edilmektedir. Eskiden üretim pamuk sanayisinin ihtiyacına göre belirlenirdi, şimdi bu durum yoktur. Pamuk öyle kolay üretilip, sanayiye gidecek bir ürün değildir. Bunun elyaf kalitesi dahil olmak üzere, çiftçilerimizin bazı şeylerine dikkat etmesi lazımdır. Şimdi makine toplamada sorun yok, kütlü olduğu gibi çuvallara girmeden, direk çırçırlara gitmektedir. Küçük çiftçilerimiz elle topluyorlar, harar dediğimiz çuvallara dolduruluyor, elle toplamada yeterli özen gösterilmediği için randıman ve kalite düşmektedir. Hatay pamuğu %80 oranında makine ile toplanmaktadır.
Hatay çiftçimiz neden güzel verim elde etmektedir: Çünkü, sertifikalı veya anaç tohumunu alıyor, bu anlamda tohum üretim firmaları ilimizde de bulunmasından dolayı, bunların hem tarıma hem de çiftçiye destek ekipmanları ile üretim girdilerinde tasarruflu bir şekilde sulamalar, ilaçlama, zirai kontrullu bir şekilde yürümektedir. Verim kayıplarının önüne geçilmektedir. Pamuk stratejik ürün olduğundan bir kısmı giysi, barut sanayide kullanılmakta, tohumlarından yağ ve küspe elde edilerek, hayvan beslemede kullanılmaktadır. Pamuk ayrıca kendisine ne verdiyseniz onu toprağa geri vermektedir. Pamuğun çalısını toprağa gömdüğünüzde, buğday ekiminde tavan gübresi atmanıza gerek kalmayacaktır.
Üretim anlamında düzgün bir planlama yapılırsa, çiftçilerimiz teşvik edilirse, destekleri demiyorum, birim alanında yükseltilirse dışarıdan 700-800 bin ton yabancı menşeli pamuk almamıza gerek kalmayacaktır. Pamuk üretim alanlarımız doğru değerlendirildiğinde Aydın, Urfa, Diyarbakır, Hatay gibi illerden verim yüksek olur ve Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak hatta ihracat dahi yapılabilinir duruma gelinecektir. Bütçenin öngördüğü %1 çiftçiye destek verilse ama bu oran %05’ler düzeyinde kalmaktadır.
HÜSEYİN GÜLER