Arsuz’lu Çiftçiler: Bizi Deprem, Zamlar ve Açıklanan Buğday fiatları vurdu!
Hatay’ın Arsuz ilçesindeki çiftçiler son açıklanan buğday fiyatlarına karşı isyan etti.
Arsuzlu Çiftçiler, “Bu fiyat ile biz karnımızı duyuramayız, gelecek yıl tarlamıza tohum ekemeyiz, deprem zaten bizleri vurdu, birde ürünlerimizin para etmemesi bizleri yeterince zora sokmuştur” iddiasında bulundular.
Çiftçiler, zor şartlarda tarlaların lüks villa ile çevrilmesi, ekin alanlarının daralması, derken zaten çiftçilik yapmakta zorlandıklarını ifade ettiler.
Maydanoz ekiyoruz, bağını 1 liradan satamıyoruz, domates yetiştiriyoruz, kilosunu 3-5 liradan satamıyoruz, limon yetiştiriyoruz, kilosunu 3 liradan alıcı bulamıyoruz, buğday, mısır ekiyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz, diyerek hükümetin Arsuz çiftçisine biraz yardımcı olmasını istiyorlar.
YUSUF ŞANLI (ÇİFTÇİ)
“Devlet Deprem ve Verimi Düşük Alanlarda Üretim Yapanlara Özel Destek Uygulaması Gerekir.
Biz deprem bölgesinin çiftçisiyiz, aynı zamanda üretim yaptığımız alanlar yeterince verimli topraklar değil ama yine de çiftçilik yapmaktayız. Bizim ekip, biçtiğimiz topraklar ile Amik Ovasındaki verimlilik aynı değildir, Amik Ovasında dönüm başına 600-800 kilo alırken Arsuz çiftçisi dönüm başına 200-300 kilo almaktadır. Biz üretime devam edebilmemiz için hükümetin bize elektrik, ilaç gübre gibi girdilerde yardımcı olmasını istiyoruz.
Devlet deprem bölgesinde ve verimi düşük alanlarda çiftçilik yapanlara; Elektrik, ilaç, gübre gibi girdilerde %40-50 düşük fiyat uygulayarak destek çıkar ve üretimin devamını sağlar. Bu iyileştirmeler bizim üretim yapmamızı sağlayacaktır.
Biz Arsuz ilçesi Karaağaç bölgesinde üretim yapıyoruz, her yer gördüğünüz gibi inşaat ve bina buna rağmen üretim yapmasak, biz dışarıya bağımlı durumdan kurtulamayız, devlet bizim sesimize kulak vermeli ve sorunlarımıza çözüm üretmelidir.
ZEKİ DEVECİ (ÇİFTÇİ)
Limon-Maydanoz ve Domates Elimizde Kalıyor!
Ben 1982 senesinden bu yana bu topraklarda çiftçilik yaptım, çiftçilikte ne ileri gidebildim, ne de yükselebildim, son buğday fiyatları bizi hiç tatmin etmedi. Konulan taban fiyat sürümün, tohumun ve ilacın fiyatı değildir. Dönüm başına bir hesap yaptığımız zaman verilen fiyatın ne kadar az olduğunu göreceksiniz. Gelsinler ve görsünler gübre, ilaç, biçme derken bizim durumumuzu daha iyi anlarlar. Biz şimdiye dek karın tokluğuna çalıştık. Biz devletten bu ekim alanları için alternatif bulup, bizim üretim alanındaki önümüzün açılmasını talep ediyorum. Anlamalarını istiyorum, çiftçi gerçekten zor durumda, ilaç, gübre, ot ayıklama, biçtirme derken anası, danası derken bizim elimize bir şey kalmıyor. Bakın domates yakında çıkacak, fiyatlar 3 liraya düşecek, İstanbul beni ilgilendirmiyor, 15 lira ama ben Arsuz’dayım, bakın limonumuzu 3 liradan satamadık. Bunların bilinmesini istiyorum.
Miras Sorunu Çözülmediği İçin Devletin Hiçbir Yardımından Yararlanamadık.
Bizim tarlalar hep müşterek, kardeş, hala, amca ve dayı derken ortak çoktur. Devletten destek almaya gidiyorsun: ÇKS belgen var mı? Ziraat Odasına kayıtlı mısın? Çiftçi Birliğine kayıtlı mısın? Bunları yapabilmem için bütün ortaklardan izin al ve kontrat yap diyorlar, bunları gerçekleştirmek, ürettiğimden daha pahalıya mal oluyor. Birkaç dönüm arazi var, baba ölmüş, mirasçı dersen 10 kişi hadi bütün bunlardan tek, tek kontrat yap, o zaman destekleme hak edersin. Bir an önce bu soruna bir kolaylık getirilmelidir.
LÜTFÜ AÇAR (ÇİFTÇİ)
Ben de çiftçilik yapmaktayım, domates, buğday, maydanoz üretimi yapmaktayım. Ektiğim ürünün karşılığını çıkaramaz duruma düştük. Tarlamıza gübre atmaktan vazgeçtik, gübre alamıyoruz, gübre atmadığınız zaman da verim düşmektedir. Bu sorunlarda bir ayarlama yapılmalıdır. Ben domates üretirken 3-5 lira arasında satıyorum, alırken ise 20 liradan alıyorum. Nasıl bir dengesizlik var anlamıyoruz! Yani çiftçinin ilaç alacak, gübre alacak hali kalmadı. Son elektrik faturaları gelmeye başladı. Bu da ayrı bir sorun Bizler sorunların altından kalkamayan çiftçiler durumuna geldik. Umarım bizim sorunlarımıza çare üretilir ve bizlerde çiftçilik yapmaya devam ederiz.”
HÜSEYİN GÜLER