
Atatürkçü Düşünce Derneği Antakya Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran, 24 Kasım Öğretmen Gününde yayınladığı mesajında, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti gençlere, gençleri de öğretmenlere emanet ettiğine dikkat çekti.
Başkan Doç. Dr. Kezban Kuran mesajında, Eğitimin ticaretleştiğinin altını Çizerek şu ifadelerde bulundu:
“Yine bir 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyoruz. Yine Öğretmenlerimize övgüler yağdıracak süslü püslü sözlerle onları överek göklere çıkaracak ve ertesi günü unutacağız. Aslında 24 Kasım önemli bir gün. Millet Mekteplerinin açıldığı ve okuma yazma seferberliğinin başlatıldığı gün olan 24 Kasım 1928 tarihi, Türk Eğitim tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün, başöğretmen olarak kara tahta başına geçerek bir ulusun kaderinin değiştirilmesinde öğretmenlere nasıl güvendiğini anlattığı gün. Atatürk, Türk toplumunun çağdaşlaştırılmasında kendisine en yakın yardımcı olarak öğretmenleri görmüş “yeni kuşaklar en büyük Cumhuriyetçilik dersini öğretmenden alacaktır. Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır” diye seslenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti gençlere, gençleri de öğretmenlere emanet etmiştir.
Bu gün; eğitimin niteliğini geliştirmek ve yükseltmek, çocukların ve gençlerin özgür, akılcı ve sorgulayan bireyler olarak yetiştirilebilmesi için atılması gereken adımlar atılmamakta, ne yazık ki “dindar ve kindar nesil yetiştirme” hedefine uygun anlayışı yaygınlaştırılmaya devam edilmektedir. Öğrenciler cemaatlerin ve tarikatların kucağına itilerek akılcı laik eğitim sisteminden hızla uzaklaşılmaya çalışılmaktadır. Eğitim sistemi aklın, bilimin ve sanatın ışığında değil, doğma, hurafe ve dayatmalar içinde yönetilmektedir. Bilimsel ve akılcı olmayan, sınava odaklı eğitim sistemi, eğitsel anlamda öğrencilerimizin kazanımlarını her geçen gün azaltmaktadır. Eğitimin ticarileştirilmesi eğitimdeki eşitsizliği giderek daha da derinleştirmiştir. Bütün bu sorunlar karşısında öğretmenlerimizin “Cumhuri-yeti koruyup kollayan, bilimsel ve özgürce düşünen, tartışan, üreten, paylaşmayı bilen öğrenciler yetiştirebilmek” gibi zor bir görevi üstlendiklerini unutmamalıyız. “Öğretmene ülkenin en ağır yükünü yükledik, ona en ağır sorumluluğu verdik. Türk milletinin geleceğini emanet ettik. Bu vazifeyi, kendine hem bir meslek hem de bir ideal sayacak öğretmenler tarafından yapılmasını sağlamak için bizde bu meslekle ilgili istek ve ihtiyaçları diğer bütün mesleklerden önce sağlamalı ve öncelik sırasını bu mesleğe vermeliyiz. Bu mesleği refah seviyesi yüksek bir meslek haline getirmeli, güvence altına almalı, saygı değer mevkiine oturtmalıyız. Bizlerin yapacağı bu fedakârlık, onların yaptıklarının yanında bir hiçtir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün bu söylediklerini ne kadar yerine getirebildik. Atama bekleyen binlerce öğretmenin sorununu çözebildik mi? Atama yapmak için objektif sınavlar yapabildik mi? Yetkililer öğretmenlik mesleğini refah düzeyi yüksek, saygın bir statüye ulaştırabilme konusunda ne çaba harcadılar, ya da harcamaktalar..
Değerli eğitimciler, her şeye rağmen demokratik laik Türkiye Cumhuriyeti’ni Atatürk ilkeleri ışığında çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine taşımak amacıyla, üstlendiğiniz bu yüce görevi layıkıyla yerine getirebilmeniz için başarılar diliyoruz. 24 Kasım Öğretmenler gününü kutlarken mesleği başında şehit edilen Kubilay gibi öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, vefat etmiş öğretmenlerimize şükranlarımızı sunuyor, bu kalbi duygularla öğretmenler gününüzü kutluyoruz. “




