Bayır Bucak Türkmenleri Derneği Başkanı Garip Şandır: Bayır Bucak Türkmenleri Topraklarına dönmek istiyor!
Bayır Bucak Türkmenleri Derneği Başkanı Garip Şandır, “Türkmenler Türkiye’de mutla değiller, ancak geldikleri topraklara dönerek mutlu olacaklarını belirtiyorlar” ifadesinde bulundu:
Bayır Bucak Türkmenleri Topraklarına dönmek istiyor!
Türkiye’de sığınmacılarla ilgili bir taraftan yanlış fikirler, bir taraftan kışkırtmalar şeklinde Basında, sosyal medyada ve halk arasında düşünceler tartışılmakta, bunlardan sonuç çıkarılmaya çalışılmaktadır.
Bu fikirlerin sığınmacılar ve Türkler açısından sıkıntı yarattığının altını çizelim. Bazen de bu tür propagandalar yaralanma, daha ötesi ölümlere neden olmaktadır.
Türkiye sınırındaki Bayır Bucak diye bilinen Suriye topraklarında bir zamanlar Türkmenler yaşıyordu. Bu Türkmenler bu topraklarda artık yaşamıyor. Bir kısmı İskenderun, bir kısmı Osmaniye gibi illerde yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu insanlar inşaatlarda çalışarak yaşamlarını sürdürüyorlar.
Bayır Bucak Türkmenleri Derneği Başkanı Garip Şandır ile başta sığınmacı Türkmenler ve genelde de sığınmacılar ile ilgili düşüncelerini sorduk.
Başkan Garip Şandır ile yaptığımız röportajda şu önemli noktaların altını çizerek konuşmasına başladı:
“Bütün Türkmenler yaşadıkları topraklara dönmek istiyorlar.
Türkmenler Türkiye’de mutla değiller, ancak geldikleri topraklara dönerek mutlu olacaklarını belirtiyorlar.
Türkiye-Suriye Devleti masaya oturmalı ve çözüm konusunda anlaşmalıdır. Sığınmacıların dönmesi ve canlarının, mallarının garantisi güvence altına alınmalıdır.
Sığınmacılar meselesi emperyalist devletler yerine iki ülkenin yani Türkiye-Suriye Devleti ile çözüm bulunması esas almalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi Devlet Bahçeli’nin basın açıklamasındaki, “Suriye devletinin çıkardığı af değerlendirmesi” önemlidir ve hükümet değerlendirmelidir. Yine Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “Emperyalist çözüm yerine Türkiye-Suriye devletinin çözümü olmalıdır” önerisini doğru buluyorum “ dedi.
Sığınmacılar Konusunda Türkiye-Suriye Devletinin Çözümü Konusunda Neler Düşünüyorsunuz?
Sorusunu Garip Şandır şöyle cevaplandırdı:
“Biz sığınmacıların Türkiye’ye gelmesi meselesine iki yönden bakıyoruz. Birincisi bizim açımızdan ikincisi ise sığınmacılar açısından. Özellikle Hatay ve sınır illeri açısından sorunlara yaklaşıyoruz. Ben bir iş insanı olarak Suriye krizinin başlamasından önce Arap ülkelerine sıfır gümrükle mal satıyorduk. Hatay Suriye sınırından lojistik ve nakliyat açısından birinci sıradaydı. Hatay ilimizin ekonomisi canlıydı. Ben Laskiye’de oturan kız kardeşime öğlen yemeğine gidiyordum. Yine Halep’teki bir iş insanı Hatay, İskenderun ve Mersin gibi illere bize yemeğe geliyordu. Bizim o dönem Suriye üzerinden 11-12 milyar dolar ihracatımız vardı. Bu ihracatımız bitti. Savunma bakanımızın açıkladığına göre beş milyon içerde, dört milyon sınırımızdaki çadırlarda sığınmacılara bakıyoruz. Birde sığınmacıların doğurganlık akışı bizi dörde, beşe katlamaktadır. Reyhanlı, Kumlu ve Yayladağ ilçelerimizde sığınmacı sayısı bizim vatandaşlarımızı yakaladı ve daha fazlası oldu. Bunlardan ötürü bir an önce Suriye ile ilişkilerimizi kriz öncesine getirmek zorundayız. Düşünün, İsrail ile anlaşıyoruz, Ermenistan’la görüşüyoruz, Mısır, Libya ile görüşüyoruz, Birleşik Arap Emirlikleri ile görüşüyoruz. Neden Suriye ile görüşmüyoruz? Yetkililer, Rusya, İran, Amerika ile görüşmeler yapmaktadır. Devletler görüşmeler yapar, biz de devletimizin menfati için yani bizim devletimizin menfati Suriye ile görüşmemiz gerekiyorsa Suriye ile görüşmemiz lazımdır. Görüşmeliyiz ki; bu insanlar ülkelerine gitsinler, hem de biz eski ticari günlerimizi bekliyoruz. Önce Irak krizi sonra Suriye krizi Hatay ekonomisine büyük bir darbe vurdu ve perişan olduk.
Sığınmacılar Açısından Suriye ve Türkiye’nin Anlaşamayacağı Sorun Nedir ve Emperyalistlere Çözüm Bırakması Doğrumu dur?”
Bayır Bucak Türkmenleri Derneği Başkanı Garip Şandır, Suriye’deki olayların çıkış noktasına ilişkin şunları söyledi:
“Suriye olayları nasıl çıktı? Biz olayların içinde kendimizi nasıl bulduk? Ona bakmak gerekir. Bizim Bayır Bucak Türkmenleri topraklarını neden bırakıp, geldiler? Niye terör örgütlerinin Suriye karakolunu bombaladıktan sonra Türkmen bölgesini bombaladı?
Bana göre Amerika’nın Büyük Ortadoğu Bölgesini şekillendirmenin bir parçası olarak başlamış bir olaydır. Bayır Bucak boşaltılacak, Büyük İsrail Kurulacak ve Suriye’nin Kuzeyinde PKK-PYD Amerika tarafından silahlandırıldı, Amerika kontrolündeki bu terör örgütleri meselesini Amerika ile değil, Rusya ile değil, İran ile değil, tabi ki Suriye ile çözmemiz gerekir. Zaten Suriye ile tarihten gelen bir kardeşliğimiz, bağlarımız vardır. Bunun yolu da Birleşmiş Milletlerin tanıdığı, Arap Birliğini tanıdığı şu andaki mevcut rejimdir. Elbette bu rejimin günahları var, yok demiyorum. Bizim Türkmenlerin bulunduğu bölge bombalandı, kardeşlerimiz şehit oldu. Olay terör örgütlerinin Yamada karakolu baskınından sonra bizim Türkmen bölgesine Suriye Devleti saldırmıştır. Yani IŞID, gibi terör örgütleri Bayır Bucak bölgesine geldi, rejimin askerlerini öldürdüler, rejim askerleri geldi bizim bölgeye saldırdı.
Bayır Bucak niye boşaltıldı, bunu sorgulamak gerekir. Çünkü: Büyük Ortadoğu Projesine göre denize girilecek yer, Bayır Bucak vardır, Bayır Bucak onun için boşaltılmıştır. Bu anlamda Amerika’nın buradaki oyununu bozmak zorundayız. Yine Bayır Bucak Türkmenleri başta Türkiye ve diğer devletlerinin garantisi ile topraklarına dönmeye hazırlardır. Hangi şartlarda gitmeye hazırlar? Bombalanan evlerinin tekrar yapılması, şimdi İdlip’de 50 bin konut yaptık, 200 bin konut daha yapacağız denilmektedir. Bu konutları Bayır Bucak içinde yapalım, Türkmenler göçmeye hazırdır. Türkmenler yurtlarına göçtüğünde Amerika’nın bütün oyunları bozulacaktır. Biz bozarız. Bayır Bucak Türkiye’nin uç kalesidir ve Suriye’ninde önemli gelir kalesidir. Bayır Bucak Türkmenlerinin topraklarına dönmesi aynı zamanda çok ihtiyacımız olan Yayladağ kapısının açılması demektir. Bayır Bucak Laskiye’nin yan tarafı, Yayladağ’ın hemen arka tarafıdır. Bunun anlamı ise rejim ile yeni ilişkilerinin geliştirilmesi demektir. Köprüyü atmak demektir, barışın öncülüğü demektir. Bu yine Amerika’nın Suriye’nin Kuzey Doğusundaki oyununu sınırlı tutmak demektir. Hatta Azez bölgesinde Türkmenlerin dönmesi Amerika’nın sınırlarını daraltmak demektir. Yani kısaca şudur: Bayır Bucak Türkmenlerinin hepsi dönmeye hazırdır, yeter ki, güvenlik ve ekonomik olarak alt yapı hazır hale getirilsin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yerel Meclisler Yolu İle Sığınmacılar İdare Edilsin Düşüncesine Nasıl Bakıyorsunuz? Sorusuna Garip Şandır şu cevabı verdi:
“Bizim kontrolümüzde Reyhanlı karşısında 4 milyon kamplarda sığınmacı vardır. Biz ne zamana kadar bu bölgeyi kontrol edeceğiz? Yine Özgür Suriye Ordusu ve rejime muhalif olanların yaptığı yanlışları hep beraber görüyoruz. Bizim Türkmenlerle sohbet ettiğimizde daha evvel Beşar Esad döneminde devlete beş lira vergi veriyorduk, daha sonra filanlar geldi, daha sonra terör örgütleri geldi ve tamamını alıp götürdüler. Yani orada yaşayanlar bu durumdan rahatsızdır. Bu olaylar bize iktisadi olarak külfet olarak dönecektir. Bizim sürekli sınırımızın ötesinde kalmamız bize iktisadi anlamda büyük yük olacaktır. Bakın “kardeşim Esad” döneminde sınır problemimiz yoktu. Güvenlik problemimiz yoktu. Vardı, ordu komutanlarımız, genelkurmay başkanımız sınıra geldi, Suriye devletine mesaj verdiler, terörist başı Öcalan’ı sınır dışına çıkarmak zorunda kaldılar. Biz Türkmen dağına hiçbir teröristi koymadık. PKK Türkmen dağına giremedi. Bunun için Yerel Meclis yerine Esad Yönetimi ile masaya oturarak, Türkmenlerin dönmesini sağlamak gerekir.”
Türkmenlerin Kendi Topraklarındaki Yaşamları ile Buradaki Yaşamlarını Değerlendirirmisiz?
Garip Şandır açıklamalarına şöyle devam etti:
“Ben Bayır Bucak bölgesinin tamamını gezdim ve bütün Türkmen köylerini bilirim. Benim babam 1953 yılında Türkiye’ye gelmiş ve üç kardeş orada kalmışlar. Bizim o bölgedeki köyler bir kısmı deniz kenarında, bir kısmı ise dağın yamaçlarında herkes kendi toprağını işliyordu. Tarım sektöründe Bayır Bucak’ın önemi büyüktür. Hayvancılık alanında Suriye ekonomisinde yeri büyüktür. Bayır Bucak Türkmenleri iki şeyden ötürü gitmek istiyor. Burada 60 yaşında insanlarımız çalışamıyor, altı veya on metrekare odalarda kalıyorlar. Devletin verdiği çok cüzü rakamla geçinmeye çalışıyorlar. Suriye’den gelen zengin olanlar İstanbul, Mersin ya da yurtdışına gittiler. Bizim Türkmenlerimiz gariban ve dağ köylerinin fakir insanlarıdır. Burada inşaatlarda çalışarak hayatlarını idame ediyorlar. Hatta rahmetli oldu bir yeğenim vardı “Şöyle incir ağıcına sırtımı dayayıp, Türkmen dağına baktığımda, bütün Osmaniye’yi değer” derdi. Bizim Türkmenler vatanlarını böyle özlüyorlar. Orda insanlarımız mutluydu. Şimdi ise orada ne oturacak ev, ne yürünecek yol, ne de elektrik vardır. Birleşmiş Milletlerin ve Türkiye’nin yardımı ile orası oturacak hale gelirse, bizim Türkmenler gitmeye hazırdırlar.”
Dönem, Dönem Sığınmacılar ve Türkler Arasında Sorunlar Çıkmakta Bu sorun bazı siyasi Çevrelerce kaşınmaktadır. Sığınmacıların Gitmesi ve Hızlanması Meselesinde Ne Demek İsterseniz?
Garip Şandır bu soruyu da şöyle cevaplandırıyor:
“Tam yılını hatırlamıyorum ama 2011 veya 2012 olabilir, “Beşar’a ölüm” diyen ve duvarlara yazıldığı dönümde, Prof. Dr. Mehmet Yuva hocamla sohbet ettik. Bu sohbetlerde şu konuşuldu: Suriye’den gelecek olan arsızı, hırsızı, ipsizi hem rejime bağlı yada başka ülkelere bağlı ajanların geleceği söyleniyordu. Banu Avar gazeteci arkadaşımız böyle tahminlerde bulunmuştu. Şu anda Banu Avar ve Mehmet Hoca’nın söylediğini yaşıyoruz. Sığınmacılarla gelen, suyu bulandırmak, çeşitli mihraklara hizmet edecek olanlar, yıllardır kardeş olarak yaşamış bu iki halkın Suriyelilerle, Türklerin arasına açmaya çalışıyorlar. Gelen sığınmacıların içinde her türlü insan vardır. Fırsatçılar var mıdır? Vardır. Birisinin yaptığını ne Türklere, ne de Suriyelilere mal etmemiz mümkün değildir. Bunun için de bir an önce sığınmacı sorununu çözülmesi gerekir. “
Suriye Devlet Başkanı Esad’ın Affını Değerlendirilmesini İsteyen Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek’in Önerilerine Ne Diyorsunuz? Sığınmacıların Geldikleri Yere Gitme Taleplerini Nasıl Bakıyorsunuz?
Garip Şandır açıklamalarını şöyle noktalıyor:
“Afrin’de bizim kontrolümüz altında olan yerde bir yürüyüş yapıldığını duydum. Bu yürüyüşte sığınmacıların belli yerler yerine geldikleri topraklara dönülmesini isteyen düşüncelerini söylemişler, yani bülbül misali “Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım” demiş. Bu anlamda herkes yaşadığı toprağı vatan bilir, benim için Türkiye toprağa mukaddes ve baş tacı ama Hatay önemli, Hatay ilçelerinde de İskenderun önemlidir. Hiçbir Türkmen Bayır Bucak dışında iskan edilmez. Başka yerden evde yapsanız, işte yapsanız yüz kişiden üç kişi gider. Bayır Bucak olursa yüz kişiden doksanı gider. Bu mesele diğer sığınmacılar içinde geçerlidir. Biz yeni iskan yaparak, buradaki sığınmacıların can ve mal güvenliğini sağlamak büyük faturası vardır. Karşı emelleri olan devletlerle ters düşeceğiz ve sorun yaşamaya devam edeceğiz. Bunun yolu da Sayın genel başkan Devlet Bahçeli’nin dediği gibi, “Çıkan affı değerlendirmek gerekir” önerisini değerlendirmek lazımdır. Bu af nedir? Buraya ilk gelenler 15 yaşına gelmiştir. 25 Yaşına gelenler var, bunlar askere gidecek mi? Bunlar devletler arasında görüşülmelidir. Sığınmacıların can güvenliğini orada sağlamak lazımdır. Sayın Doğu Perinçek’in sürekli söylediği “Suriye ile görüşelim” son derece doğrudur. Rejim ile görüşüp, çözdüğümüzde iki şey kazanacağız, birincisi 9 milyon sığınmacının bakımından kurtulduğumuz gibi ora ile yapacağımız ticaretle ekonomimiz kalkınacaktır. Bence sığınmacılar kendi topraklarına gitmesi için herkes gayret göstermelidir.”
HÜSEYİN GÜLER