Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 34,44 / Satış: 34,58
€ EURO → Alış: 35,96 / Satış: 36,10

Bir bardak suda fırtına Koparmak

Aytekin Ertuğrul
Aytekin Ertuğrul
  • 13.06.2020
  • Bir bardak suda fırtına Koparmak için yorumlar kapalı
  • 574 kez okundu

İşte yaşadığımız günler bu günlerdir. CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun Sultan Ahmet Camiinin müze yapılması gerekir demiş. İşte bu bir bardak sudur. Koparılan ise bir fırtınadır. Herkes istediğini istediği şekilde söyleyemez. Doğru. Söyledikleriniz doğru olacak, Tarihe uygun olacak. Bilime uygun olacak. Anayasaya ve yasalarımıza uygun olacak. Atatürk ilkelerine uygun olacak. Hiç kimse ben Anayasa ile ayni düşüncede değilim diyemez. Bunlar kesin kararlardır. Peki, bir milletvekili çıkıp Ayasofya da müze olarak kalsın. Sultan Ahmet camiini de müze yapalım derse yukarıda saydıklarımızın  hangisine aykırı düşer. O halde bu bir düşünce açıklamasıdır. Anayasamızın 26. Maddesinin teminatı altındadır. BU sözleri CHP İstanbul Milletvekili Sayın İbrahim Kaboğlu söyledi diye bir bardak suda fırtına koparmaya hiç hakkımız yoktur. BU düpedüz düşünce açıklamasıdır Şimdi gelelim işin özüne Açıklamamız gereken ve açıklamadığımız düşüncelere: Ben ayni zamanda bir ilk yardım dersi öğretmeniyim. Türkiye’de bir elin parmakları kadar az ilk yardım kitaplarının ikisi bana aittir. Biri çeviridir. Diğeri öğretmenliğim sırasında edindiğim izlenimlerim ve uygulamalarımı konu almaktadır Bu işi az çok bilenlerdenim. . İlk yardımda iki temel öncelik vardır.

 Birincisi durum tespitidir. Solunun yoksa, kalp durmuşsa atar damar kesilmişse birince derecede öncelik alırlar. 

İkincisi siz de bir kazazede olmayacaksınız. Suda boğulmakta olan bir kimseyi kurtarırken siz de suda boğulmayacaksınız. Keza yangından adam  kurtarırken siz yanmayacaksınız. Elektrikten kurtarırken elektriğe çarpılmayacaksınız. Bunla remel kurallardır. Türkiye’miz bu gün üzülerek belirtelim ki ŞAH damarı kesilmiş bir kazazede gibidir. Elimizden kayıp gidecek. Şah damarı kesilmiş demek siyasette  açık bütçelere iç ve dış borçlara batmış demektir. Son iki yılın bütçe açıkları toplamı 220 Milyardır. İç ve dış borçların tam olarak miktarını belki meşhur Tansu Çiller’in falcısı belki bir tek Serpil Hanım  bilebilir. Ancak değerli gazeteci yazar İsmail Şahin’in yazısına göre

 MERKEZİ YÖNETİM TOPLAM BORÇ STOKU
2003: 283.2 milyar lira
2019: 1 trilyon 239 milyar lira (Ekim)

TÜRKİYE’NİN BRÜT DIŞ BORÇ STOĞU
2002: 129.6 milyar dolar
2019: 446.8 milyar dolar (Ekim) dir.

2002 de bir gram altın 18 TL iken, 2020 de 379 TL dir. Artış 22 mislidir.

Bu rakamlar bize Şahdamarımızın kesildiğini işin çok acil ve vahim olduğunu gösterir.(*).Bu acil bir önceliktir ve  şah damarını kaybetmiş bir canlı gibidir. Bu şah damarının acilen tamiri gerekir. O tamir DENK bütçe ile olur. Ondan sonra gelen konulara önem ve öncelikler de sıra ile verilmelidir. Önümüzde kopya çekeceğimiz muazzam bir uygulama ve tarih hazinesi vardır. Çevresinde toplanacağımız Baş Komutanımız  vardır. Açık bütçelerin başlangıcından itibaren kılıcını kuşanarak açık bütçelerle mücadele etmiş Milli şefimiz vardır. Bunları bir yana koyarak IMF+ BM+ AB+ ABD gidi kapılarda çıkış ararsak daha fazla batağa batmaktan bizi asla kimse kurtaramaz. Çünkü biz bu günlere problemim çözümünü Baş Komutanımızda arayacağımıza IMF+ BM+ AB+ ABD gibi kapılarda  kapı kapı dolaşarak vardık. İsmet Paşa bu günleri görse CHP nin bu halini görse. Diyeceği Bir söz vardır.” Siz bu yolda devam ederseniz ben de siz kurtaramam.” İki yılda 220 Milyar açık bütçe yapan bir iktidarı CHP elbetteki eleştirir. Eleştirince de DENK bütçe ister. Laik eğitime dönmeyi ister bunlardan asla taviz vermez. Şahsi beyanlar ve şahsi yanlışlar CHP yi kurumsal olarak bağlamaz. Bırakınız Kaboğlu hocamızın bir gafletle söylediklerini.  18 yılda 750 Milyar toplamda bütçe açığını yaparak bir gram altını 18  TL den bilerek isteyerek gafletle ve hatta  dilimizin varmadığı ……durumlarda 397 TL  çıkararak ve iç ve dış borçlarımızı tavan yapanları, TBMM den açık bütçeleri çıkaranları, onaylayanları, yürürlüğe koyanları bırakarak başka başka konulara girmek  stratejik taktik ve acil öncelikler ölçüsü içinde değildir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ