Buğday ve Mısır’da Gümrük Vergisinin sıfırlanması Tüccara yarar!
Hükümetin Buğday ve Mısıra sıfır gümrük vergisine Hataylı ziraat odaları başkanları ve çiftçilerden büyük tepki geldi.
Çiftçiler “Daha önce bu gümrük vergisi sıfırlaması Toprak Mahsulleri Ofisine verilmişti, şimdi genişletildi ve Tüccara verilmiştir” dediler.
Hatay Ziraat Odaları başkanları ve aynı zamanda çiftçi olan Antakya Ziraat Odası Başkanı, Mehmet Muzaffer Okay, Arsuz Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Bal, Çiftçi Nebil Gali, Reyhanlı Ziraat Odası Başkanı Şemsettin Cüneydioğlu, Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı ile görüştük.
İTHALAT ÇİFTÇİNİN YARARINA OLAMAZ!
Antakya Ziraat Odası Başkanı ve Çiftçi Mehmet Okay, Hükümetin bu yanlış politikasını değiştirmesini isteyerek şunları söyledi:
“Biz daha önce de net ve açık söyledik. İthalat yapılınca üretim daralmaktadır. Üretim daralınca ithalat yapılmaktadır. İthalat çok açık olarak Türk çiftçisinin belini kırmakta ve üretim alanından koparmaktadır. Zaten Buğday ve Mısır fiyatları yükselmektedir. Tüccar veya parası olanlar buğday ve mısır alıp, stok yapmaktadır. Daha sonra fiyatlar yükselince piyasaya süreceklerdir. Fiyatların artmasında çiftçinin karı olmayacaktır. Hükümet fiyatların artmasını ve enflasyon olmasını çiftçinin yaptığını düşünerek, gümrük vergilerini sıfırlamaktadır.
Yunanistan’dan pamuk, Mısır’dan zeytin yağı ithal etmenin mantığı varmıdır?
Dünya pandemi dolaysıyla gıda konusunda sıkıntı çekmektedir. Bu konuda çiftçilere destek vermektedir. Biz de ise hükümet köstek olmaktadır. Düşünün yeni barajlar yapılıyor, tohum konusunda çalışmalar yapılıyor, diğer taraftan da çiftçinin ürettiği mallar ithal edilmektedir.
Okay, çiftçi ve Ziraat Odaları ne yapacak sorumuza ise “Elimizden bir şey gelmiyor. Bizim yaptırım gücümüz ve etkimiz yoktur. Geleceğimiz için bu kararı alanlar oturup düşünmelidir.Önerisinde bulunuyorum.”
Devlet İthalatı Tüketicinin İhtiyacı Açısından Bakmış Olabilir.
Arsuz ilçesi Ziraat Odası Başkanı ve çiftçi Bünyamin Nal kısa süreli ithalatta gümrük vergisinin sıfırlanmasını olumlu bulduklarını ve bunun uzun süreli olmayacağını düşündüklerini ifade ve açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Benim düşüncem devletin bir denge sağladığıdır. Ekmek fiyatlarının artması, yem fiyatlarının artması bu ürünleri tüketenleri zor durumda bırakmıştır. Zaten şu anda çiftçinin elinde buğday, arpa, mısır yoktur. Bu mallar karaborsacının elindedir. Onlarda piyasaya sürmeyerek ürünlerin pahalı olmasına neden olmaktadır. Tüccar aldığı buğdaya yüksek karlar koyarak satmaktadır. Hükümet tüketiciyi de korumak gerektiğini düşünebilir. Bu anlamda kısa süreli yani ekim ayı olan Ocak ayına dek sürecek gümrük vergisinin sıfırlanmasını, tüketicilerin ihtiyaçları açısından bakıldığını düşünüyorum.”
Ofise ve Aracıya Verilecek Fark Üreticiye Verilmelidir
Amik ovasının büyük çiftçilerinden birisi olan Çiftçi Nebil Gali, “Arpa, buğday ve mısırın ithalat vergisinin sıfırlamasını çiftçiye “üretme” demesidir” vurgusunu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben bir çiftçi olarak arpa, buğday ve mısırın ithal gümrük vergilerinin sıfırlanmasının bizim yararımıza hiçbir yönünü görmüyorum. Hatta bu sene üretim yüksektir. Verimlilik iyidir. Neden ithal yapmaya yöneliyor? Bu hükümetin veya devletin üretim alanındaki politikasının olmamasından ileri gelmektedir. Bu ithalat yapılacak ve piyasa dengelenecektir, yani şunu söyleyebiliriz: İthalat yapılacak, ofislere verilecek ve ofislere verilen buğday, mısır gibi ürünler piyasanın altında verilip, devlet tarafından sübvanse edilecek ve aradaki fiyat farkını devlet karşılayacaktır. İthal ürünlerin ucuz satılmasına destek yerine çiftçiye destek çıkılması ve üretimin devamı için daha uygun olur. Hatta bazen daha hasat zamanında ithal yapılıyor. Yani bunu yapmasının hiçbir anlamı yoktur.
Ziraat Odalarının, Üretici Kooperatiflerinin bu gün yanlış politikaları düzeltme imkanı ve gücü yoktur. Ancak sıkı bir örgütlemeden, sıkı bir çiftçi birliğinin oluşması ile bu yanlış politikalara karşı durabiliriz. Yani kurumların hükümetin kararları üzerinde bir yaptırımı yoktur.
Diğer taraftan buğday, mısır tüccarın elindedir ama çiftçilerin elinde olan emanete verenler de vardır. Çiftçinin hasat döneminde ürünü çöp muamelesi görmektedir. Buğday ilk çıktığında 1 lira 60 kuruştan alındı, şimdi ise 2 lira civarındadır. Bu aradaki fark fabrikanın veya stokcunun cebine inmiştir. Kısaca pandemi döneminde bütün dünya üretim konusunda ciddi önlemler alırken, bizim çiftçiyi üretim alanından koparacak kararlardan uzak durmalıyız.”
Yanlış Politikalar Yüzünden Her Yıl Pamuk ve Buğday Üretimi Düşüyor.
Reyhanlı Ziraat Odası başkanı ve amik ovasında çiftçilik yapan Şemsettin Cüneydioğlu, hükümetin aldığı kararları doğru bulmadığını ve bu kararlar odalara ve çiftçilere sorulmadan alındığının altını çizerken şu ifadelerde bulundu:
“ Her zaman ithalat çiftçiye zarar vermiştir. Üretimin düşmesine neden olmuştur. Bizim amik ovasında kalite ve verim yüksektir. Bütün bunlar bilinirken, ihtiyaç yokken ithalat kararı bizim canımıza ot tıkamaktır. Bana göre bu çıkan karar sonucu birileri zengin olacaktır. Biz isteriz ki ihracatımız artsın. Biz isteriz ki, verim artsın, ekilmeyen alanlar ekilsin. Çiftçi borçlu çıkmasın, gelecek üretim için planlar yapsın ve mutlu olsun. Biz üretim yapacak yeteneğe, biz üretim yapacak birikime sahibiz, yeter ki engel çıkarılmasın. Madem fiyatlar pahalı madem halkın çıkarları düşünülüyor, o zaman aracı ortadan kaldırılsın. Biz patates ürettik tüccar 1 lira 30 kuruştan aldı, hadi maliyeti 1 lira 50 kuruş olsun, markette tam iki katı 3 liradan satılmıştır. Biz durumumuzu bakan dahil bütün yetkililerle üretim ve hasat öncesi görüşmeler yapıyoruz, önerilerimizi sunuyoruz ama bizi dikkate almıyorlar. “
Cüneydioğlu, diğer dikkat çektiği ise sosyal adaletsizlik olduğunun altını çizerek, GAP ve Çukurova gibi yerlerde sulama desteği olduğunu ve amik ovasındaki üreticilere bu desteklerden mahrum kaldığını ifade etti.
Şemsettin Cüneydioğlu şu görülere parmak bastı:
“Elektrik özel sektöre devredildi, her ay elektrik parası geliyor, biz her ay hasat yapmıyoruz, hasat döneminde borcumuzu ödemek istiyoruz. En erken yetişen ürün 45 gündür, ondan önce para elimize geçmiyor. Bunu yetkililer bilmektedir. Bunun da düzeltilmesini istiyoruz. Özet olarak: Bizim çiftçi olarak, oda olarak alınan bu kararlar konusunda yaptırım gücümüz ve imkanımız yoktur.”
Neden Çiftçiye ve Temsilcilerine Sormazlar?
Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı, çıkan kararın doğru olmadığını ve bu kararı çıkaranlar Çiftçiyi düşünmediğini belirterek, şunları söyledi:
“Çiftçiler yıllardır, söyler, ithalat çiftçiye zarar verir. Bu kararları alanlar neden çiftçi ve onların temsilcisine sormadan kararlar alırlar. Bu günde alınan bu karar çiftçinin yararına olmadığını söylüyoruz. Bizim beklentimiz, ithalat yapılmasını bize sormadan yapılmasıdır. İhtiyaç var mı, yok mu? Tam olarak bilmiyorum ama olmadığı konusunda bir düşüncem var. Bu karar önümüzdeki üretim döneminde üreticiye olumsuz yansıyacaktır. Üretimi düşürecektir” dedi.
HÜSEYİN GÜLER