Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 34,65 / Satış: 34,79
€ EURO → Alış: 36,42 / Satış: 36,57

CORONOVİRÜS’TEN, DİJİTAL YAŞAMA

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 30.03.2020
  • CORONOVİRÜS’TEN, DİJİTAL YAŞAMA için yorumlar kapalı
  • 937 kez okundu

Ey insanlık!

Yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Haberin var mı?

Çünkü Kapitalist Emperyalist sistem çöktü. İnsanın kanı, eti ve kemiği; beden ve beyin gücü emeğinin üzerine kurulu, kanlı ve kirli çarklar dönmez oldu. Her şeye hazırlıklı ol.

İnsanlık tarihi ilkel Komünal toplum, Köleci Toplum, Feodal Toplum ve Kapitalist Toplum biçimlerinde; düşünce devrimini, bilişsel devrimi, tarım devrimini, sanayi devrimlerini günümüze değin yaşayageldi.

Endüstri – sanayi devrimi: Su ve buhar gücünün, elektriğin üretimde kullanılmaya başlanması, elektronik aygıtların insan, toplum ve devlet yaşamının bir parçası olmasını getirmiştir.

Şimdi ise insanlık mazlum halkların, ulusların kanını emen, doğanın doğal dengesini bozan ve doğal kaynaklarını vahşice tüketen Vampir Kapitalizmin son aşaması emperyalizm tarafından; insanlık, Korona virüs üzerinden test ediliyor, kobay olarak kullanılıyor.

İnsanların bu test edilişi, dijital devrimin kaçınılmazlığı gibi sunulan yeni bir toplumsal yaşama evirilmesi – dönüştürülmesi; yeni bir dünya düzeninin habercisi, hazırlığıdır.

Emperyalizmin beyin fahişesi toplum mühendisleri, insanlığı öğretilmiş çaresizliğe tutsak etmek için; bu toplumsal gelişim, değişim ve dönüştürülüşü: Dijital devrimi – çağı, diyalektiğin kaçınılmaz bir akışı – sonucu olarak sunuyor. Ve egemen güçler, insanlığa dayatılan bu dijital çağı – yaşamı, sır gibi saklıyor.

Dijital devrim, nesnelerin internetidir. İnsan yaşamının gereksinim duyduğu her şeyin sanal – internet ortamına taşınması, karşılanması çağı – yaşam biçimi olacaktır. Başka bir anlatımla kişisel ve toplumsal yaşamın devamının dijital – fiber – sanal – elektronik ortam üzerinden elde edilmesi çağına geçiştir.

Giz, gizem, gizlilik, gelenek, görenek, ahlak, etik değerler, töre bilim gibi bütün yerel, ulusal kültür değerler ve kavramlar tarihe gömülecek.

İşte insanlık, geleneksel yaşam biçiminden dijital topluma – yaşama doğru evirilmenin, alt – üst oluşlarının doğum sancılarını Korona virüs ile yaşıyor.

Dijital devrim ya da çağ, her bir insanın DNA’sından mal varlığına, alışkanlıklarına ve vücut ısısına, nabız atışlarına… Cinsel tercih ve gereksinimlerinden sağlığa, eğitime, paraya, turizme, kurumsal işletmelere kadar değişimini; geleneksel, ulusal yaşam ve kültürel değerlerin dönüşümünü, evirilmesini getirecek olan yeni bir yaşam biçimidir. Bu yenidünya düzeninde, kişilerin bütün bilgileri; bir fiber kablonun ucundaki sanal bir bankada toplanacak ve en korkuncu da ulaşılabilir olacaktır.

Dijital yaşam biçimi, doğada, yaşamının kaydını tutan (Bellek) tek canlı varlık insanın, insanlığın bütün hafızasını silmek – sıfırlamaktır. Bu nedenle yenidünya düzenine – dijital yaşama geçişin en büyük engeli 60 yaş ve üzeri olan kuşaktır.

Bu kuşak, namerdi değil; düşmanının bile mert ve yiğit olanını sevmiş. Düşmana yataklık, yurduna hainlik yapmamış; tarihine, toprağına, ulusal değerlerine namusu gibi bağlı bir kuşaktır. Çünkü onu yaşama bağlayan zillerinin doğduğu bu topraklarda, kefensiz ve onurluca yatan atalarının olduğuna inanmış ve iman etmiş bir kuşaktır.

Dünya genelinde, ülkemiz özelinde bu 68 ve 78 kuşağı, devrimcisi ve ülkücüsüyle çok gün görmüş; kanın, ateşin ve ihanetin içinden çıkıp gelmiş yurtsever bir kuşaktır. Aynı karanlık güçlerin verdiği silahlarla “Ülkemi Ben Senden daha çok seviyorum” diyerek, birbirine boğazlatılmışlardan, sağ kalabilen, ezilmiş belalı bir dinozorlar kuşağıdır.

Bu kuşak, sürü bağışıklığı içinde arı ve karıncalar gibi çalışıp; ülkelerin ve dünyanın elit bir kesimini beslemeye biat etmeyen ve yenidünya düzenine aykırı bir kuşaktır.

İşte bu nedenlerle Korona virüs, 60 yaş ve üzeri kuşağın – “DİNOZORLARIN” soyunu kurutma savaşının kirli yüzüdür. Çünkü bu “DİNOZORLAR”, Küresel Sermayenin dijital toplumsal yaşama biçimine geçişte karşılaştığı en büyük sorun ve engelidir.

Bütün dünyayı kasıp kavuran Korona virüs (Pandemi) salgını nedeniyle, bakın ülkemizi neler bekliyor? Her ulusun Karagün Akçesi – “Varlık Fonu” olur. Ulusların varlık nedeni olan yer altı ve yer üstü; taşınır ve taşınmaz son zenginlik kaynaklarıdır varlık fonları.

Bu Varlık Fonu: Açlık, kıtlık, savaş, salgın hastalık (Korona virüs), deprem gibi kara günlerimiz içindi.

Siz, bu günleri düşünemeyecek kadar devlet aklından uzaktınız ve hatta Kendi devletinize sanki düşmandınız. Cumhuriyetin üretim yapan bütün fabrikalarını, varlığımızın devamını sağlayacak tüm ulusal zenginlik kaynaklarımızı miras malı gibi emperyalist tekellere peşkeş çektiniz, sattınız ve savurdunuz. Temel yaşam kaynağımız tarımsal üretimimizi iğdiş ettiniz, samanı bile ithal eder durumdayız. Şimdi ise; ekonomik ve siyasi tutsaklık içinde, tam bir sömürge ülkesiyiz.

82 milyon yurttaşın varlık fonunu satılarak; Malezya’dan Sudan’a, Orta Asya’dan Kıbrıs’a, Filipinler’den Kazakistan’a, Cibuti’den Mali’ye, Somali’den İngiltere’ye, Belarus’tan Bosna-Hersek’e, Macaristan’dan Romanya, Mekedonya, Kosova, Haiti…: Toplam 102 Cami, kaç milyar Dolar harcanarak yapıldı? Bilen var mı?

Hz. Ali, “Yurt Sevgisi, İmandan gelir” der. Hangi iman, hangi din, hangi inanç ve felsefe; yurdunun taşını, toprağını kin ve hınçla satılıp savrulmasına fetva verir. İşte Ben, o dinden, o imandan, inanç ve felsefeden değilim, de – ği – limmmm arkadaş!

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bu yenidünya düzeninde ulusların ekonomileri çökecek, sosyolojik kırılmalar, çöküşler, ailesel depremler yaşanacak. Eğitim sistemleri, siyaset eden politikacılar sil baştan yeniden yapılandırılacaktır.

Korona virüs, hurafe ile aklın ve bilimin ayrımını, ne kadar da güzelce ortaya koydu.

Ey Türk Ulusu! Her şeye: Açlık, kıtlık, yokluk ve yoksulluk gibi; bütün kara günlere hazır ol…

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ