DEPREM PARALARI, SUYA MI DÜŞTÜ, İNEK Mİ İÇTİ ;)?!

Sevgili okurlar;

1999 Marmara Depreminin ve daha sonra olması muhtemel afetlerin mağdurlarına ulaştırmak üzere, kanun çıkarılarak, 21 yıldır toplanan “DEPREM VERGİLERİ” nin akıbetinin ne olduğu ve nerelerde, nasıl kullanıldığı hakkında soru soranlar; bekledikleri aydınlatıcı cevapları almışlardır diyemiyoruz!!..

Demokratik hukuk devleti anlayışı ve “vatandaşa saygı gereği”  hesap vermek zorunda olan ve 18 yıldan bu yana tek başına iktidarını sürdüren  “Tek Adam AKP Yönetimi”, bu görevi “harcanması gereken yerlere harcanmıştır” gibi yuvarlak ve geçiştirmeye yönelik (?!) cevaplarla adeta istismara devam etmektedir:))!!??..

Bana öyle geliyor ki; 30 Ekim 2020’de İzmir İli dahilinde 6.9 şiddetinde meydana gelen deprem; 114 insanımızı yaşamından koparmış olmasına, 1036 insanımızın yaralanmasına ve büyük çapta maddi hasarlar vermesine rağmen, “Deprem Yardımı” adı altında bir kampanyayı başlatamaması; bu hususta toplum nezdinde bıraktığı “güvensizliğin ve şüphe halinin” payı var gibi:))!!??..

“Tek Adam AKP Yönetimi” eğer böyle bir kampanya başlatmış olsaydı; muhalefetten ve soru sorma melekesini yitirmemiş vatandaştan; “depremzedelere ulaştırılmak üzere, şimdiye kadar topladığın 147 milyar TL.yi aşkın kaynağı ne yaptın, nerelere, nasıl, ne şekilde harcadın?!” sorusunun yağmur gibi yağacağını çok iyi biliyordu ve kendinde bu hakkı göremedi ne yazık ki!!..

Ben onu, beşi bilmem; ama bildiğim şeyin; “Allah hiç kimseleri hesap veremez duruma düşürmesin!!” olduğudur… “Tek Adam AKP Yönetimi”nin hali pür melali tamı tamına bu noktada görünüyor!!..

Haklı ve doğru cevabı olmayanların en sık başvurduğu yol; kendilerine sağlam ve kararlı soru soranları susturmak ve sindirmek için “itham, iftira ve cambaza bak oyunlarla” üste çıkmaya çalışmaktır??!!..

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, İyi Parti Lideri Meral Akşener’in de, Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu’nun da ve diğer siyasi parti liderlerinin de ısrarla sormalarına, hatta 65 kez “Meclis Araştırma Önergesi” verilmiş olmasını; “harcanması gereken yerlere harcanmıştır. Detaylıca cevaplama zamanımız yoktur” mealinde cümlelerle geçiştirmeyi sürdüren “Tek Adam AKP Yönetimi” ne yapmaya çalışmakta?!..

Afet hallerinde bari milletçe birlik, beraberlik içinde yaraları sarmaya yönelik davranış sergilemek bu kadar mı zor?!.. Söylemleri ve eylemleri bir türlü örtüşmeyen; istediği zaman (?!) Cumhurbaşkanı kasketini çıkarıp, parti genel başkanlığı kasketini takan Erdoğan, 18 yıldır başkaları iktidardaymış gibi davranmakla birlikte, deprem bölgesindeki belediyeleri yok saymayı “partizanca, mimli ve kirli siyaset” yaparak muhalif gördüklerini susturmayı yeğlemiştir, maalesef !!..

Erdoğan’a milletçe birlikte soralım: “Soruyorum, deprem vergileri nereye gitti? Millete hesap vermek zorundasın!!..” diyen Kılıçdaroğlu’na; “Felaketin siyaseti olmaz.Biz bu konuda hiçbir siyasetin hesabı içinde olmadık, olmayacağız. Ben keyif çayımı koyup olanları izleyemem. Kalbimiz İzmir’de atıyor. Metropolleri çeyrek asırdır, ülkeyi de 18 yıldır yönetmenize rağmen, benden çok şikayetçi olmanızı gördükçe, Türk siyaseti adına utanıyorum!!.. Koltuk meraklılarının, yandaş müteahhitlerle ele ele verip, vatandaşın hayatını hiçe saymalarına, kolon kesenlere şahit oldukça, isyan ediyorum!!”şeklinde feryat eden Akşener’e; aynı iktidarın cevaplaması için aynı mealde sorular soran Karamollaoğlu’na ve “bizden topladığınız deprem bağışları ve kesilen deprem vergileri nerede, ne oldu, nerelerde harcandı, yerinde kullanılmadıysa; bunca toplanan paraların adına halen “deprem bağışı, deprem vergisi” demeye devam etmek milletle alay etmek, milleti aldatmak değil midir?!..” diyerek tepkisini ortaya koyan bu millete doğru ve tam hesap verebilmiş değilse, “ülkeyi şöyle uçurduk, böyle ilerlettik, dünya bizi kıskanıyor…” gibi mavallar biraz fazla olmuyor mu?!..

Marmara Depreminden bu yana, 133 bin 683 enkazı, 450 bin oturulamaz hale gelmiş binada yaşayan insanların barınmalarını ve beslenmelerini dikkate alınarak ortaya konulmuş hangi hazırlıklar yapılmıştır? 71 milyar vergi nereye gitmiştir?!. Yıkılacak bina sayısı ne kadar azaltılmıştır?.. Bunlar cevap bekleyen sorular…

İzmir Depreminde 65 saat sonra sağ olarak çıkarılan Elif Bebek ve 91 saat sonra kurtarılan, ancak annesini aynı enkazda kaybeden Ayda Bebek, afetzede olarak yarın huzura çıkıp; “Şimdiye değin topladığınız deprem bağışları ve deprem vergileri ne oldu, bizim apartman ve benzeri çürük apartmanlar neden daha önce yıkılarak, sağlam binalarda kalmamız sağlanmadı, hayatını kaybeden 114 insanın ve 1035 yaralının yaşam hakkı bu kadar mı ucuzdu?!” şeklinde sorular sorsalar; onlara da mı; “deprem paraları gereken yerlerde kullanıldı. Size de hesap verecek zamanımız yoktur!” denilecek?!..

Son bir kere de ben sorayım: “Sahi deprem paraları ne oldu, suya mı düştü; yoksa inek mi içti?!” Duydum ki, beylerden yine cevap yok!?..

Cevapsız kalan sorular da neticede “ASKIDA SORULARA” dönüşüverdi:))!!??..

***

Hesap veremeyen kişiler bence

Altını kirletmiş kulu andırır

Şaibeli olan sonra ve önce

Bir top sinek düşmüş balı andırır

***

Uzak dursanız da gelir pis koku

Bok olmaktan çıkmaz (?!) örtsen de boku

Haramzadelerin var ile yoku

Kul hakkı yenilmiş malı andırır

***

Hesapsız davranan, hesap veremez

Kırk kere baksa da bir kez göremez

Mayası bozuktan asil türemez

Altına da katsan (?!) pulu andırır

***

Hinoğlu hinlerin sohbeti, sözü

Dinlemeye kalksan kirletir özü

Hinoğlu hinlerin hin bakan gözü

Uçurumdan atan yolu andırır

Ali DAL