EĞİTİM-İŞ: Hatay’daki Haksız Hukuksuz Yargılamalara Karşı Çıkıyoruz!
EĞİTİM-İŞ Hatay 1 nolu Şubesi, eski Şube Başkanı H. Suat Sadış’ın yargılandığı Gezi davasında yöneltilen suçlamaları kabul etmediklerini dile getirdiler.
Şube Başkanı Mustafa Günal Yönetim Kurulu adına yaptığı Basın açıklamasında, eski Şube Başkanı H. Suat Sadış’ın, bulunmadıkları, o gün hiç gitmedikleri yerde kamu malına zarar vermek ile suçlanmasına tepki göstererek yanlarında yer aldıklarının altını çizerken şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyet değerlerini, Atatürk devrimlerini savunan, tüm halkın hatta canlıların ortak varlığı olan çevrenin, tarihi mirasların ve tüm canlıların korunmasını tüzüğüne koymuş Eğitim İş’in o dönem Şube yönetim kurulu üyesi olan, Birleşik Kamu İş Hatay İl Temsilcisi ve bir önceki dönem Eğitim-İş Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Suat Sadış’ın ve eski şube yöneticimiz olan Serdar Albayrak’ın yargılandığı davadaki iddiaları kabul etmemiz mümkün değildir.
Halkın haklı taleplerine ses yükseltmek, doğayı ve çevreyi korumak, haksızlıklara, hukuksuzluklara ve baskılara direnme amaçlı Gezi Direnişi döneminde alanlarda olan sendikamızın yöneticilerine yönelik düzenlenen iddianameler dayanaktan da yoksundur.
Eğitim-İş; Gezi Parkı’nda rant sistemine karşı doğayı ve kentini savunmak için direnenlerinin yanında taraf olmuştur. Hatırlamak gerekirse; Taksim Gezi Parkı yayalaştırma projesine karşı yapılan demokratik, haklı, barışçıl itirazlara AKP hükümetinin emri ile polisin orantısız güç kullanmasını, AKP hükümetinin tüm uyarılara rağmen uyguladığı politikalarla; her alanda ayrımcılık yapmasını, özel hayata müdahale etmesini ve kadını değersizleştirmesini, ülkemiz ekonomisini kötüye götürmesini ve emekçilerin hak ettikleri insanca yaşayacak ücretleri alamamasını, işsizliği arttırmasını ve ağır vergiler koyarak halkın yoksullaşmasına neden olmasını, doğayı ve çevreyi rant için yok etmesini, eğitimden Atatürk İlke ve İnkılaplarını çıkarmasını, 4+4+4 sistemi ile eğitimin gericileştirilmesini, sağlığı ve eğitimi özelleştirmesini, liyakatsiz yandaş atamalar yapmasını, özgürlükleri kısıtlamasını, sanata ve sanatçıya değer vermemesini, düşünce ve ifade özgürlüğünü yok saymasını, basının topluma haber verme hakkını engellemesini, eşitliği ve adaleti yok etmesini ve de Cumhuriyetimizin temel değerlerini yok saymalarını, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e gereken saygının gösterilmemesi gibi yıllardır biriken sorunları da dile getirmek için anayasal hakkın kullanılarak basın açıklaması yapılmasının dava konusu edilmesi düşündürücü olup aynı düşüncelerimiz üzerinden geçen 8 yıla rağmen devam etmektedir. İktidar kanadında değişen bir şey olmadığı bugünlerde de açıkça görülmektedir.
Bizler Eğitim İş Hatay 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu olarak;
Bulunmadıkları, o gün hiç gitmedikleri yerde kamu malına zarar vermek ile suçlanan yöneticilerimizin yanındayız. Anayasanın, ülke olarak taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerin tanıdığı toplantı ve gösteri yürüyüşünün yargılanmasını kabul etmiyoruz.
Sendikal kimliğimiz olmasa dahi her vatandaşın en doğal hakkının elinden alınmak istenmesi, yargı konusu yapılması ve uydurma suçlamalar, eylemlerin yapıldığı dönemde yargıda hakim olan FETÖ kumpaslarını hatırlatır niteliktedir.
Eğitim-İş olarak;
Örgütlülükten gelen demokratik haklarımızı her zaman ve her yerde kullanmaktan geri durmayacağımızı, kurulacak kumpaslardan, yapılacak baskılardan yılmayacağımızı bir kez daha belirtiyor, bu vesileyle Gezi direnişinde yitirdiğimiz Abdullah Cömert’i, Ahmet Atakan’ı, Ali İsmail Korkmaz’ı ve diğer canları bir kez daha selamlıyoruz.”