Eğitim-İş’ten Haziran’da ölmek zor etkinliği!
Eğitim İş ve Hatay 1 Nolu Şube Nazım Hikmet’i, Ahmet Arif’i ve Gazi şehitleri için anma etkinliği düzenledi.
Anma etkinliği’nin açılış konuşmasını yapan Eğitim İş Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Günal etkinliğe katılanlara şöyle seslendi:
“Değerli dostlar, sevgili Hatay halkımız, Demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin temsilcileri, kardeş sendikalarımızın yöneticileri;
Emeğin, mücadelenin ve direnişin sendikası Eğitim-İş ve Hatay 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu adına hepinizi devrimin ve Gezi’nin ateşiyle selamlıyorum.
Nazım Hikmet’i, Ahmet Arif’i, Orhan Kemal ‘i ve Gezi Şehitlerimizi anmak için düzenlediğimiz geleneksel “Haziranda Ölmek Zor” devrimci şairler, yazarlar, devrim şehitlerimiz ve gezi şehitlerimizi anma etkinliğimize hoş geldiniz.
Öncelikle sizleri başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Orhan Kemal, tüm devrim şehitleri ve gezi şehitlerimiz için saygı duruşuna davet ediyorum.
Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler, dalga dalda aydınlık oldular, yürüdüler karanlığın üstüne, meydanları zapt ettiler yine, Beyazıt’ta şehit düşen silkinip kalktı kabrinden ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını yıktı Şahmeran’ın mağarasını.
Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar, bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.
Nazım Hikmet, Ahmet Arif ve Orhan Kemal. Devrimci mücadeleye yaşamlarını adayan ve aynı zamanda kalemlerini devrimci mücadelenin yoluna hasreden bu üç devrimci sanatçı onurlu bir kavganın sesi olarak bugün hala o kavganın içinde yaşıyor.
Bu üç yiğit devrimci sanatçı; kavgaya adanmış yürekleri ve yaşamları ile dilden dile, elden ele dolaşan eserleri ile kavganın kızıllığında yaşamaya devam ediyorlar. Gelecek kuşaklarda onların adlarını anmaya devam edecek. Nazım’ın dediği gibi işçi sınıfı nasırlı elleriyle toprağa basıp doğrulduğu ana dek eserleri bizlerin ellerinde kavganın sıcaklığını taşıyacak ancak, “O an” dan sonra gelecek kuşaklar ise kapitalist sistemin yaşattığı acıları, zalimin zulmüne karşı direnmenin onurunu onların eserlerinden öğrenecekler.
Bir kez daha anıları önünde saygıyla eğiliyorum.
Gezi parkında sokaklara cesaret taşıyan, balkonundan tencere tava ile karanlığa ses taşıyan, gaz yiyen, şiddet gören, yaralanan ve yaşamını kalbimizin ortasına bırakan o güzel insanları Abdullah Cömert’i, Ahmet Atakan’ı, Ali İsmail Korkmaz’ı; tüm gezi şehitlerimizi ve 2013 Haziranı saygıyla anıyorum.
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Diyen Ahmet Arif gibi ve
Tahir olmak da ayıp değil, zühre olmak da,
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Bütün iş Tahir’le Zühre olabilmekte,
Yani yürekte…
Diyen Nazım Hikmet gibi kocaman yüreklere sahip, Eğitim İş Hatay Şube Şiir ve Müzik Topluluğunu sahneye davet ediyorum ve sazı, sözü onlara bırakıyorum.”