Eğitim Sen: Reyhanlı’daki öğrenci istismar davasının takipçisiyiz!
Eğitim sen Hatay Şubesi, Reyhanlı ilçesinde bir öğretmenin öğrencisine cinsel istismarda bulunmasına yönelik davayı takip edeceğini belirtti.
Eğitim sen Hatay Şubesi Kadın Komisyonu adına Basın açıklaması yapan Şube Kadın Sekreteri Sevilay Elmas, davanının takipçisi olacaklarının altını çizerken, şu ifadelere yer verdi:
“Reyhanlı ilçesindeki bir okulda Okul Müdür Yardımcısı A.Ö.’nün 13 yaşındaki öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiaları sosyal medyada ve yerel kanallarda olayın yaşandığı söylenen tarihten 2yıl sonra davanın ilk kez görülmesinin ardından yeniden gündeme geldi. Sanığın öğrenciyi duygusal yönden istismar etmesinin ardından bu eylemini fiziksel istismara dönüştürdüğü iddiası mevcuttur.
Şiddete maruz bırakılan öğrencinin avukatı Yusuf Uyar ile de görüşülmüş ve davanın idari boyutunun neticelendirildiği ancak adli boyutunun sürdüğü bilgisine ulaşılmıştır. MEB müfettişleri yapmış oldukları soruşturmada sanığın Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası ile cezalandırılmasını uygun bulmuş; ancak MEB Bir Yıl Kademe Durdurma cezası verilmesini yeterli görmüştür .Merak ettiğimiz şudur: Eğer sanık suçlu değilse neden 1 Yıl Kademe Durdurma Cezası almış ;eğer suçlu ise devlet memurluğu pozisyonunda yer alan bir kişinin öğrencisine cinsel istismarda bulunmasının cezası bir yıllık kademe durdurma cezası mı olmalıdır ?
Bu sürecin işletilmesi ile alakalı edindiğimiz bilgiler ışığında şunları belirtmek isteriz: Bizler sanığın bir süre görevden uzaklaştırıldıktan sonra aynı okulda yeniden görevlendirilmesini her ne sebeple olursa olsun (açık bir norm bulunamamış olması gibi) kabul etmiyoruz. Yargılama süreci devam eden bir dava söz konusuyken sanığın görevine devam ediyor olmasını ve okulunun dahi değiştirilmemiş olmasını hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz. Şiddete maruz bırakılan okuldan mezun olmuş olabilir; ancak şiddete maruz bırakılanın sanıkla Reyhanlı içinde karşılaşma ihtimali mevcuttur ve eğer bir taciz olayı yaşanmışsa bu ihtimalin varlığının dahi psikolojik olarak zaten zarar görmüş olan şiddete maruz bırakılanda daha büyük şiddete sebep olacağı nettir. Bu kovuşturma sürecini de olumsuz etkileyecek ,süreci şeffaflık ve objektiflikten uzaklaştıracak bir karardır.
Bizler Eğitim-Sen Kadın Komisyonu olarak Cinsel İstismar vakaları söz konusu olduğunda şiddete maruz bırakılandan yana taraf olduğumuzu belirtir, aksini ispatlamanın şüpheliye ait bir yükümlülük olduğunu ifade ederiz.6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun uygulanması ve olayın en kısa sürede en şeffaf ve doğru şekliyle neticelendirilmesini talep ediyoruz. Davanın takipçisi olacağımızı kamuoyuna ve basına bildiriyoruz.”