HATAY ÜZERİNE KİRLİ OYUNLAR

(Çekin Kirli ve Kan Damlayan Ellerinizi Hatay’dan)

                                                      Antakya – Atayurt Gazetesi

19 Haziran 2023 tarihinde “@OzerkHatay Twitter ID” adlı, bir Twitter hesabından; “Hatay Özerk Yönetimi”nin başkanlığını;  Dubai Veliaht Prensi Hamdan bin Mohammed Al Maktoum – Ebu Hassan Saidi devraldı, kutlu olsun.” Mesajı yayımlanıyor.

Sahte olduğu iddia edilen (Ki Olabilir) bu Twitter hesabının; akla ziyan açıklaması bir nabız yoklamasıdır. Emperyalizm ve uşakları sabırlıdır, bunu hep yaptılar ve yapacaklar: Mehteran takımı gibi 2 adım ileri; 1 adım geri, alıştıra alıştıra…

Bütün bunlar, 100 yıl önce de emperyalizmle işbirliği içinde olan; iç ve dış mihrakların, beyinlerinin gizli dehlizlerinde sakladıkları kirli oyunlardır.

Ey Türkiye, Türk Ulusu!

Ayık ve uyanık olmanın çok ötesinde; ulusal ölçekte, ortak düşünmek ve davranmak zorunluluğu kaçınılmazdır.

Atamız Atatürk’ün, yaşamı pahasına – ölüm döşeğinden kalkıp, son vatan toprağı HATAY’yı; Bize, niçin armağan ettiğinin önemini biliyor muyuz?

Bir ülkenin, bölgenin bulunduğu yere “Jeopolitik” denir. Jeopolitik sözcüğü, siyaset sözcüğünün anlamını da içinde taşır. Jeopolitiğin önemini belirtmek için de “Jeostratejik” kavramı kullanılır. İşte Emparyal güçlerin üzerine kirli oyunlar oynanacağı Hatay’ın jeopolitik ve jeostratejik önemi:

Zamanlarının çok ötesinde insanlık tarihinin en büyük uygarlıklarının temelini atan ve dünya kültür mirasını – kalıtını oluşturan… Tarihi başlatan Sümerlerin devamı Akadlar, Babiller, Asurlular, Hurriler, Frigler, Hititler, Bizanslılar, Romalılar, Selçuklular, Osmanlıların ve Türk Ulusunun yaşadığı… 100 bin yıllık kadim Ahlak ve düşünce – felsefe tohumlarının (Batıdan Çok Önce) ekildiği… Tarihinin 3 büyük Semavi Dininin Huşu içinde yaşandığı bu insanlık hazinesinin bulunduğu coğrafyanın merkezidir Hatay.

Anadolu jeopolitiğinin, uzak Asya’nın ve Ortadoğu’nun bir parçası olan Hatay (Kuzeyinde Anadolu, Güneyinde Mezopotamya); Doğuyu Batıya – Batıyı da Doğuya bağlayan Tarihi İpek Yolu’nun, Seyyah ve Tacirlerin konakladığı merkez olagelmiştir.

Anadolu’yu, Mezopotamya’yı, Avrasya’yı, uzak Asya’yı, Kuzey Afrika’yı, kontrol etmek isteyen emparyal güçler; Hatay’ı elinde tutmak (Irak’ı işgal için İskenderun’a çıkarılan 70 bin ABD Askeri örneği) zorundadır. Orta Asya,  Azerbaycan, Türki Cumhuriyetleri, İran, Irak; Batı için (Yaşamsal Öneme Sahip) enerji kaynaklarının en maliyetsiz taşıma güzergâhı – kilit noktasıdır.

Aynı zamanda Hatay, Belen Geçidi ile Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağlayan ve İskenderun Körfezi ile 3 kıtanın kilidi… Kıbrıs’ın (KKTC) güvenliği… Büyük İsrail için zengin su havzaları… İsrail Kürdistanı için dünyaya açılma kapısı Akdeniz’e ulaşmak… BOP için üç kıtayı karadan ve denizden birbirine bağlayan çok önemli bir jeopolitik ve jeostratejik öneme sahiptir Anadolu ve Hatay.

Cumhuriyetin 100. yılında, Cumhuriyete 100 il yakışır süslü – cazibeli söylemi – sloganı aldatmacadır. Hatay’ın İskenderun ve Antakya olarak 2 ayrı ile bölünmesi çok tehlikeli bir oyundur.

Hangi yabancı – düşman ordusunun işgalinde; Hatay’ı 2’ye böleceksiniz? Kan ve gözyaşı dolu bu kirli, tehlikeli oyundan vazgeçin. Ülkemize, bölgemize ve bu kadim uygarlıkların anaç toprağı coğrafyaya yazık edeceksiniz, çok yazık. Tarih sizi affetmez, toprak da kabul etmez.

ABD Eski Dışişleri Bakanlarından Henry Alfred Kissinger: “Biz, ABD’ye ihanet edeni asarız; Kendi ülkesine ihanet edeni de ‘Kahraman’ yaparız” der.

Üst aklın bu tehlikeli oyunu Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal barışının, toplumsal huzurunun temeline; tüm bu coğrafyayı kül edecek ‘Atom Bombası’ koymak kadar tehlikelidir. Bu coğrafyada yaşayan insanların birbirlerini boğazlamasını; başlamış fakat adı konmamış 3. dünya savaşının eylemselliğini getirir.

Ey Hataylılar! Bu insanlık Hazinesinin gömütü olan Hatay üzerine oynanan ve oynanacak kirli ve kanlı oyunların farkında mısınız?

Şimdi daha net anlaşılıyor ki BOP’çuların beyinlerinin derinliklerinde sakladıkları Suriye stratejisi: Suriye’nin Kuzeyi – Fırat’ın doğusunu bir vilayetimiz gibi yönetmemizin amacı… Şimdi daha net ve bütün çıplaklığıyla anlaşıldı; 2 Türk Askerini diri diri yakan, insan ciğeri yiyen Vandalları İDLİP’te niçin beslediğimiz…

Ülkeyi, Darülharp – Müslüman olmayan; fethedilecek “GÂVUR” ülkesi sayanlar: Kendinizde her türlü günah işleme (?) hakkını – özgürlüğünü görüp devlet edenler; aklınızı başınıza toplayın. Hatay’ın nüfus yapısı ‘Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin’ Sırat Köprüsüdür.

Doymamış, kronik intikam yüklü hayallerinizin – İhvan Hamiliğinin tutsağı olmayın. Hatay’ın demografik – nüfus yapısını değiştirerek; İhvan Hareketi için “Özerk Eyalet” kurmak gibi ateşle oynamayın.  

Tarih, Kendi ülkesine, yurttaşına kumpas – tuzak kuranlarla doludur: Yakın tarihimizi hiç kimse unutmasın: İngiliz ve Fransızlar Mekke Emiri Hüseyin‘in oğlu I. Kral Faysal’a Irak ve Suriye toprakları üzerinde; 1920 de Halep’te, “Suriye Arap Krallığı” nı kurdurur. Osmanlı Yüzbaşısı Asım Kuseyri’nin de Kuvayı Milliye güçlerine karşı – Fransız İşgal güçlerinin yanında yer almasıyla Durumdan Kendine Vazife Çıkaran Kral Faysal yanlıları bu toprakları – Hatay’ı kana bulamıştır.

Tarihten ders almayanlar! Bu göçmen yığılması, yakın gelecekte; 2. bir Tehcir Olayını getirecektir. Dünyanın her tarafından akın akın getirilen bu niteliksiz göçmen yığını; İngiliz ve Ruslar tarafından donatılıp, kışkırtılan (1915) Ermeniler gibi; yeni bir Tehcir ile karşılaşmamız kaçınılmazdır.

Çağdaş insanlık değerlerinden payına düşeni almamış – onu içselleştirememiş olanlar; sonradan Müslüman olmuş “Mevali” saydıkları Bizleri; yaşam biçimleri kültürel genlerinden gelen soygun, talan ve yağma etme hırslarının hortlaması sonucu; “Cihat” emrinden hareketle kadınımızda, kızımızda, malımızda, canımızda, topraklarımızda hak iddia edebilir; “Tanrının Emridir, Sizi Hidayete Erdirmek Görevimizdir” diyebilirler.

Çağ dışı anlayışın egemen olduğu siyaset kokan kirlenmiş vicdanlara, intikam duygusuna tutsak olmayın. Deli gömleğini giyme aymazlığına, sapkınlığına düşmeyin. Sağduyunuzu kaybetmeyin. Ülkemizin ve ilimiz Hatay’ın demografik yapısıyla oynamayın. 4 Bin yıllık “Semavi Dinlerin Kutsal Kenti Antakya’nın”; kadim tarihinden gelen çok renkli – zengin demografik mozaiğine, kültürel – inançsal zenginliğine kan doğramayın. Barışın, hoş görünün Kenti: Hazan, Çan ve Ezan sesleri…  Tarihin bu kadim kentinin taşına, toprağına, suyuna, sokaklarına sinmiş; kardeşlik duygusunu kirletmeyin, bırakın sonsuza değin sürsün, tertemiz bir nehir gibi akıp gitsin…

Bu Halk, Bu Ulus; Çanakkale’de yiğitçe, onurluca şehit olurken yeniden dirildi ve dirilir. Kuvayı Milliyede olduğu gibi Kendi küllerinden yeniden doğar.

Ulus bilincini reddeden, yerli ve milli – Millet sözüyle Ümmet” (Hiçbir Koşulda İktidarı Paylaşmama – Bırakmama İnancı – İdeolojisi – Sistematiği Üzerine Kurulu Radikal Siyasal İslam Şeriat) kavramını anlatan, emparyal güçler ve sevdalıları!

Dünyanın en vahşi, en Vandal; eğitilmiş, donatılmış, Bindirilmiş Kıtalarını Arap Çöllerinden, Afganistan’dan, Pakistan’dan, Afrika’dan, Asya’dan toplayıp gelseniz de Size, bir avuç toprak vermeyiz.

Yarınlarımızı karartmayın, şafaklarımızı kan kuşandırmayın. 100 yıldır mutlu, bağımsız ve gönenç içinde yaşadığımız bu verimli, bu bereketli toprakları, bu güzelim, nadide memleket Anadolu’yu kanla sulamayın.

Türkiye Cumhuriyeti – Anadolu Hatay Laik, Demokratik, Sosyal Hukuk Devleti ve Tasavvuf Erenleri ülkesi olarak sonsuza değin yaşayacaktır.

(Çekin Kirli ve Kan Damlayan Ellerinizi Anadolu Hatay’dan)

Halil Yılmaz – Hıtmiye

Eğitimci – Şair – Yazar

www.hitmiye.com

Suha_6331@hotmail.com