Hatay’daki Ziraat Odası Başkanları: Çiftçiye Destek arttırılırsa Halkımız zamlı ekmek yemek zorunda kalmayacak!
Hatay’daki Ziraat Odası Başkanları, Çiftçiye yapılan desteğin attırılması halinde, Halkın zamlı ekmek yemek zorunda kalmayacağını dile getirdiler.
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin Hatay toplantılarına katılan Hatay Ziraat Odası Başkanlarından Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzeffer Okay, Arsuz Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Nal, Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı ve Kırıkhan Ziraat Odası Başkanı Hasan Bilgili’ye toplantı ve Bakanın çözümü noktasında dile getirilmeyenleri sorduk.
Mehmet Muzaffer Okay (Antakya Ziraat Odası Başkanı)
“Bakının gelişi tabi önemlidir. Bakanla görüşme ve fikirlerimizi söyleme imkanı bulduk. Reyhanlı Barajının tamamlanması çiftçimizi sevindirmiştir. Tabi kanalların yenilenmesi yani bitirilmesi gerekmektedir. Yine arazilerimizin toplulaşması gerekiyor, arazilerimiz ayrı, ayrı yerlerde bu ayrı, ayrı olması sulamada sıkıntı yaratmaktadır. Arazisi olanların bir yerde toplanması hem sulama, hem de biçmede, nakliyatta kolaylık sağlayacaktır. Bu son derece önemlidir. İkinci mesele buğday taban fiyatının normaldir. Ama destek fiyatı artırılmalıdır. Destek fiyatı artırılırsa, buğday fiyatları una, ekmeğe yansımayacaktır. Halkımız zamlı ekmek yemek zorunda kalmayacaktır. Destek ödemeleri ise hemen verilmeli ki, yaralarımızı saralım ve borçlarımızı ödeyelim.”
Bünyamin Nal (Arsuz Ziraat Odası Başkanı)
“Bakanımızın toplantısına katıldık. Buğday fiyatlarının yerinde olduğunu düşünüyorum. Fiyatların yüzde, yüz artırıldığını bakan açıklamıştır. Bakanımız hayvancılık meselesinde sıkıntıları söylemiştir. Özellikle pandemi döneminde süt üretiminin fazlalığına dikkat çekmiş ve elde kalan sütlerin değerlendirmesi çalışmalarının yapıldığını belirtmiştir.
Bakan bey ayrıca Amik Ovasına daha çok önem vereceğini açıklamış ve çiftçilerle yakından ilgileneceğini söylemiştir. Teşekkür ediyorum.”
Hasan Bilgili (Kırıkhan Ziraat Odası Başkanı)
“Ben Bakanın toplantısına katıldım. Bana göre Bakan not almış, çözüm noktasında fikirlerini yeterli bulmadım. Üretimin alanlarının artışı fikri doğru ama çiftçinin eline geçen yeterli olmadığını düşünüyorum.
Buğday fiyatları belirlendi, buğdayı Ofisten önce tüccar almaya başlamıştır. Yani Taban fiyat bence yeterli olmadı, en az tonu 2500 lira olmalıydı, tüccar aldıktan sonra bu söylediğimin üzerine çıkacaktır. Bu sene verim yüksektir. Dönüm başı 600 ile 800 kilo verim alınmıştır. Saman zaten kapış, kapış gitmektedir. Samanın tonu 500 liranın üzerindedir. Reyhanlı Barajı ve Tahta Köprü bakanın açıkladığı gibi bitmiştir ama halen eksikleri vardır, bu üç sene daha sürer yani üç yıl daha çiftçimiz bu barajın imkanlarından yararlanamaz. Devlet Su İşleri elini çabuk tutarsa, çiftçimiz kışın sular altında kalmaktan, yazın da kuraklık çekmekten kurtulur. Yani üretim artar ve gıda sorunumuz çözülmüş olur.”
Selim Kamacı (Samandağ Ziraat Odası Başkanı)
“Bakanımız bence mevcut durumu açıklamıştır. Elektrik fiyatları çiftçinin canını yakmaktadır. Bu konuda hiçbir önerisi yoktur. Yani Devlet halk için mi, yoksa halk devlet için mi vardır?
Bizi düşündüklerini sanmıyorum. Çiftçilerimiz Gayri Milli Hasıladan yeterince payını aldığını düşünmüyorum. Toplantı yapıldı ama sadece anlattılar ve notlar aldılar. Onun dışında bizim önerilerimiz konusunda bir şey demediler. Hayvancılık gibi konularda neler yapılacaktır? Soya gibi stratejik ekim konusunda ne yapacaklardır? Yem fiyatlarının artışına nasıl bir denge yakalayacaklar?
DSİ bizden parasını alıyor, Belediye bizden emlak vergilerini alıyorlar. Bunların bize hangi katkıları oluyor? Düşünmemiz gerekiyor.
Tarım sorunlarında bir disiplin ve çözüm görmek mümkün görünmüyor. Ziraat ve Hayvancılık alanında bir Sivil Toplum Örgütlenmesine ihtiyaç vardır. Ziraat Odaları var, diğer kurumlar bulunmaktadır. Bizler tarım ve hayvancılık yapanlar bu kurumlara aidat ödemekteyiz, devler bu kurumlara destek çıkmaktadır. Bütün bunlar bize yansımıyor. Bizim örgütümüz olsa, planlama yapsa, disiplin içinde ekim ve pazarlamaları ortak belirlese, ekim, Pazar sorunu çözülür ve tarlada ürün sürülmez, pazarda ucuz mal satılmaz ve halkımızda ucuz gıdasını alır diye düşünüyorum.”
HÜSEYİN GÜLER