Hatay’lı Çiftçiler: Buğday taban fiyatının dönüm başına 2200 yerine 2400 lira üzeri olması daha uygun olacak!
Hatay’lı çiftçiler, Buğday taban fiyatının dönüm başına 2200 yerine 2400 lira üzeri olmasının daha uygun olacağını değerlendirdiler.
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli 24 Mayıs tarihinde Hatay’ın amik ovasındaki çiftçiler ve Ziraat Odası Başkanları ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Ziraat Odası Başkanlarının önerilerini dinledi ve bakanlığın düşüncelerini açıkladı.
Amik Ovasında buğday hasadı başladı. Hummalı bir çalışma sürmektedir. Bir taraftan buğday Döver-Biçer makineleri ile biçilmekte, diğer tarafta ise biçilen yerlere ikinci ekim olan pamuk ve kavun ekiminin hazırlıkları yapılmaktadır. Üretici birinci ekimin giderlerini karşılamadığı için ikinci ekime yönelmişler ama kuraklık ve su sorunun çözülmediğinden nasıl bir sonuç alacaklarını bilemiyorlar.
Biz Amik Ovasında hasadın yapıldığı hemen, hemen bütün alanları gezdik. Çiftçilerin büyük bölümü ile görüşmeler yaptık. Düşüncelerini aldık. Röportajlar gerçekleştirdik. Röportaj vermeyenler ise düşüncelerini yansıttılar. Sakin, sakin akan Asi Nehri üzerindeki üreticilerle, hayvancılık yapanlarla uzun, uzun sohbetler gerçekleştirdik.
Çiftçiler Bakan Bekir Pakdemirli’nin ziyareti sonunda açıklamaların bazı bölümlerine katıldıklarını, bazı bölümlerinin ise gerçeği yansıtmadığını ifade ettiler. Buğday taban fiyatının dönüm başına 2200 yerine 2400 lira üzeri olmasını daha uygun olacağını belirttiler. Destek akçesinin ise 250 lira yerine yine daha yukarı olmasını istediler. Çünkü gübre, mazot, ilaç fiyatları ile orantılı olmasını istediler.
Bakanlığın üretimin genişlediği şeklindeki düşüncesine katıldıklarını ama “eskiden 15 dönüm ekiyorduk, ailemizin ihtiyaçlarını karşılıyorduk, bu gün ise birkaç katı ekiyoruz, yeterli kazanç elde edemiyoruz” ifadesinde bulundular.
Çiftçiler, Reyhanlı Barajının tamamlandığını ama bunun kanalların yapılması, diğer eksikliklerin tamamlanması ancak birkaç sene sonra gerçekleşeceğini, bu dönemde de yine kışın ova sular altında, yazında kuraklık çekeğini belirterek, sorunlar çözülmediğini ifade ettiler. Sular altında kalan buğday ekimi bölgesinde ya verim yüzde kırk düşük, ya da bazı yerlerde ekin bitmemiş olarak görülüyor.
Amik Ovasında bir sevindirici olay bu sene saman fiyatlarının iyi olduğunu, satışların ise hızla gerçekleştiğini belirttiler.
Çiftçilerin talebi, üretimin genişlemesi, kaliteli hale gelmesi, bir disiplin içinde yürümesi için devletin yeterince bu alana önem vermesi gerektiğini belirtiyorlar. Bu sene soğan, patates üreticilerinin durumu göz önünde bulundurarak, bir plan olmadığından, bu ürünlerin tarlada kaldığını, çiftçi tarlada sürdüğünü, maydanozun yem olarak verdiğini ifade ediyorlar.
Çiftçi Mehmet Asker şunları söyledi:
“Buğday hasadımız başladı, çiftçimize hayırlı olsun, benim dile getirmek istediğim şunlardır. Ben bir çiftçi olarak, gübre, mazot, ilaç fiyatlarının yüksek olduğunu devlet büyüklerinden, özellikle Cumhurbaşkanımızdan bu girdilerin çiftçiye daha düşük verilmesini talebinde bulunuyorum. Çiftçi giden sene 4.5 liradan alıyordu, bu sene 7.6 liradan almaktadır. Gübre giden sene 1800 bu sene 4400 liradan alıyoruz. Bu fiyatlar çiftçinin belini bükmektedir. Taban fiyat 2200 bu yetmiyor 2700 tonu olmalıdır. Yine destek 250 lira dönüm başına bu 500 lira olmalıdır.”
Amik Ovası Çiftçilerinden Halil İbrahim Çolak görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Bizim en önemli sorunumuz kışın ekinlerimiz sular altında kalıyor, yazında kuraklık çekmekteyiz. Bu çözülmelidir. Bu amik ovası verimlidir. Ne eksek yetişiyor ama bu sorunların çözülmesi ve girdilerimizin yüksek oluşu ise bizi perişan etmektedir.”
Aydın Türkmenlerinden Hüseyin Bağrıaçık, Devletin iskan kanunu ile ovaya yerleştirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Devlet güzel yaptı ama şimdilerde hayvancılardan, sular altında kalmaktan arazilerimizi kurtaramıyoruz. Bin dönüm arazimiz sular altında kalmıştır. Biz Yörüklerin yaşamı günden, güne kötüleşmiştir. Devlet bu konulara bir çözüm üretmesini bekliyoruz.”
Murat Koyuncu üretime devam edeceklerini ama devletin ve bakanlığın ise girdiler konusunda çiftçilerin lehine girişimler yapmasını önererek, “Bizim girdi fiyatları ile buğday ve diğer ürünlerdeki artış orantılı olmalıdır. Yoksa bittik” açıklamasında bulundu.
Diğer konuşmacılarda devletin üretimin artması, kalitesi açısından desteğinin önemli olduğunun altını çiziyorlar. Malcılardan da çok çektiklerini ve hatta gece yarısı muhtarı çadırda vurulduğunu belirttiler.
Döver-Biçer Sahibi Derviş Karaer, çiftçilerin yaşadıkları sorunların kendilerine yansıdığını ve aynı zorlukları çektiğini belirterek şöyle konuştu:
“ Ben Hatay’a Nevşehir’den geldim. Benim Döver-Biçerim bulunmaktadır. Buranın Türkiye geneline göre ekinleri güzel ve buğdayları daha verimlidir. Çiftçilerimizin söylediği mazot bizim içinde pahalıdır. Bizim sıkıntımızın kaynağı Yüro ile olması, mazotun pahalı olmasındandır. Yuro pahallanıyor, fiyat düşüyor, devlet bizim sektöre yardımcı olmalıdır. Bizim fiyatlar masa başında veriliyor, masa başındaki ile sahadaki durum aynı olmadığı açıktır. Bizim sahibimiz, örgütümüz yoktur. Biz işe başlamadan 67 kuruş zamlandı, bu bizim cebimizden gitti. Bizim verdiğimiz fiyata yansıtamadık. Çiftçilerle sorunlarımız olmuyor ama bizim senetlerimizi güz geldiğinde ödemekte zorlanıyoruz. Allah yardımcımız olsun.”
HÜSEYİN GÜLER