Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: / Satış:
€ EURO → Alış: / Satış:

İMAN YIKILMADAN; DÜŞMAN YIKILAMAZ

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 20.06.2022
  • İMAN YIKILMADAN; DÜŞMAN YIKILAMAZ için yorumlar kapalı
  • 288 kez okundu

Antakya – Atayurt Gazetesi

Değerli okurları!

Bütün dinlere, mezheplere ve etnik kimliklere eşit uzaklıkta ya da yakınlıkta durmak ve saygı duymak; Benim dünyaya, yaşama, insan ve insanlığa bakış felsefemin temelidir. Birçok yazımda da “Kâbesi İnsan” olan biri olduğumu yazageldim.

Her ne kadar dinsel, mezhepsel ve etnik rengimi söylemeyi kendime zül – utanç saysam da; Sünni Müslüman ve Türk olan bir ailenin çocuğuyum. Her insan gibi benim de etnik ve dinsel rengimi seçme şansım ve olanağım yoktur. Çünkü mutlak saygı duyulması gereken bu nitelikler, kişinin ailesinden, yaşadığı toplum ve topraklardan gelir.

Sadece bana özgü olan bütün bu ‘Özelim Nitelikleri’ söylemek zorunda kalışımın nedeni de; insan onurunu yok sayan, insanlık düşmanı Ortaçağ artığı siyasetçilerin; Alevi – Sünni gibi toplumun sinir uçları – değerleri – kimlikleri üzerinden kirli, vıcık vıcık siyaset yapmalarından utandığımdandır.

Evet, Ben Türk ve Sünni bir ailenin çocuğuyum. Ama benim Alevilerden, Kürtlerden, Araplardan, Çerkez ve Abazalardan hiçbir üstünlüğüm, asaletim – soyluluğum yok ve kanım da onların kanı gibi sadece yaşamsal bir sıvıdır.

Hiçbir din, mezhep, etnik kimlik; diğerlerine karşı üstünlük değildir ve bir ayrıcalık getirmez. Getirdiğine inanmak da Mankurt olmaktan, ırkçı bir faşist anlayıştan başka bir şey değildir.

Atatürk, bu ülkeyi Emperyalist işgalden tek başına mı kurtarıp, kurdu? Elbette hayır!

CHP, tarihten silinmek istenen bir halkın; bir Anka Kuşu gibi Kuvayı Milliye ruhunun küllerinden doğmuş bir partidir. CHP’nin temelleri, Kurtuluş Savaşının emperyalist işgale karşı direnişin örgütlendiği Erzurum ve Sivas Kongrelerinde atılmıştır.

Benim, Senin dedelerimiz gibi Alevilerin, Kürtlerin de dedeleri; ülkenin kurtuluşu için Yemen’den Balkanlara, Çanakkale’den Sarıkamış’a, Samsun’dan Hatay’a koşmuşlar, bu topraklarda yan yana kardeşçe, onurluca yatıyorlar.

Atatürk cephedeyken TBMM’ni Kayseri’ye taşımak isteyen tavşan yürekli korkaklara; Kuvayı Milliye’nin “Ya İstiklal, Ya Ölüm” şiarıyla kürsüye çıkıp, “Biz Buraya Savaşmaya mı, Kaçmaya mı Geldik Beyler?” diyen Diyap Ağa; Tuncelili yiğit, yürekli; emperyalist işgali içine sindiremeyen onurlu bir Alevi önderidir.

Bütün varlığını Kuvayı Milliye emrine veren ve Cumhuriyet kurulduktan sonra; Atatürk’ün Kendisine bağlanmasını istediği ‘MAAŞI’ redden, Diyap Ağa’nın yokluk ve sefalet içinde öldüğünü kaç kişi biliyor?

Evet, Diyap Ağa, namusu bildiği bu topraklara sevdalı Tuncelili bir Alevi önderidir. Kemal Kılıçdaroğlu ’da o inanç ve kültürden gelen; Atatürk Cumhuriyeti’nin yurtsever bir yurttaştır.

Bu ülkenin Emperyalist işgalden kurtuluşu,  kuruluşu yani özgür, bağımsız bir yurt olması uğrunda Alevilerin, Kürtlerin verdikleri can, döktükleri kan değil mi?

Her zaman yazdım ve söyledim, Aleviler, Atatürk Cumhuriyeti’nin kanı, canı, kurucu damarı, teminatı ve sigortasıdır.

Ülkeyi işgalden kurtaran ve Cumhuriyeti kuran CHP’yi terör örgütü ve Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ’nu da Alevi ve En Çürük (!) Siyasetçi; 6’lı Masayı da Sirk çadırına(!) benzetmek gibi akla ziyanlığa düşmek, sığınmak; siyasette bitişin, tükenişin, korkunun, paniğin telaşıdır. “İman yıkılmadan, Düşman Yıkılmaz” anlayışının son çırpınışlarıdır.

Sizlerin Gürcücü mü, Potnusçu mu, haçınızı, tacınızı, dedelerinizin nereli olduğunu – olduğunuzu sorup, sorgulamayı bilmiyorlar mı insanlar? Toplumda ayıp ve günah olan duyarlılıkları da yediniz, bitirdiniz;  sözde dininiz, uyduruk imanınız gibi?

İnsanlığın siyasal tarihi, güç zehirlenmesi hastalığına tutulan Muktedirlerin Tanrısallık sanrısına kapıldıklarını, yenilgiyi de kabullenmediklerini yazar.

İktidarlarının devamı için, sanki Alevilik bir suçmuş, bir günahmış, ayıpmış gibi; utanmadan, sıkılmadan Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği üzerinden; toplumun bütün maddi ve manevi değerlerini, yok saymaktan, çamura bulamaktan bir an bile tereddüt etmezler. İşte bu, bir halka – devlete yapılabilecek en büyük zül, iğrençlik ve ihanettir.

Ben, bu Alevi – Sünni siyaset edişin getirdiği kirlilik ve iğrençlikten; bir Sünni ve Türk olarak utanıyorum, iğreniyorum. Çünkü bu zülü – bu utancı midem kaldırmıyor, kusasım, tüküresim geliyor.

İnsanları Alevi – Sünni gibi özeli olan kimlikleri üzerinden Siz ayıranların dedeleri; ülkenin kurtuluş ve kuruluşunda bir çakıl taşı katkıları olmadığı bir yana; aksine işgalcilerle iş tutmuşlar; “Keşke Yunan Galip Gelseydi” diyecek kadar soysuzlaşmışlardır.

Alevilik – Sünnilik üzerinden kirli ve iğrenç siyaset yapanları; üzülerek söylüyorum ki Aleviler kadar Atatürk Cumhuriyeti’ne – bu ülkeye yürekten ve sadakat içinde bağlı değiller.

Kurtuluş ve kuruluştan sonra işçiler, emekçiler, demokratlar, devrimciler, Aleviler, yurtsever Sünniler çalıştı, çabaladı, biriktirdi, yığdı; Sağ partilerin 1950 DP – Menderes ile başlayan iktidarları da ülkeyi ve halkı; “Hani Yağma” – Yağma Sofrası gibi soyup soğana çevirdi, halkı bir kuru soğana muhtaç etti.

Yetmedi, Osmanlının bıraktığı borç gibi; ülke 25-30 yıl ipotekli, çünkü şimdi 600 Milyar dolar borç batağındayız.

Triger kayışınız koptu, yağ ve suyunuz birbirine karışmaya başladı; motorunuz soğumuyor, yatak sarmak üzeresiniz. Çok çaresizsiniz, ruhsal çöküntü içindesiniz, parti tabanınız kaynıyor. Herkes, kendine sağlam bir sal, güvenli bir liman arıyor.

Anadolu Halkı, birine ilenmek – beddua – ah etmek için; “Zulmün Artsın” deyimini; zalimliğin, hiddetin, şiddetin, otoriten, kötülüğün, keyfiliğin çoğalsın ki çok daha çabuk belanı bulasın, başımızdan gidesin anlamında kullanır.

 Unutmayın! Anadolu eşi ve benzeri olmayan dünyanın en büyük, en renkli çiçek bahçesidir. Sizin gibi kışkırtıp, ayrıştırıp çatıştıran Haramileri kabul etmedi, etmeyecek kadar soylu bir Anadır, Anadolu.

Çünkü sizler! Ülkesinin – halkının kardeşliğine, barışına, birlik, dirlik, güvenlik ve mutluluğuna; aşına, ekmeğine göz koyan akrepler, yılanlar, çıyanlar, soyguncu Haramilersiniz. Yatacak yeriniz yok…

Evet, Ben Sünni’yim,  Aleviyim, Kürt’üm, Türk’üm, Arap’ım, Abaza’yım, Çerkez ve Laz’ım; Kemalist’im, antiemperyalistim, devrimciyim ve ülkemin yeniden tam bağımsızlığına kavuşması için; Atatürk’ün Kamu Ekonomisi Modelinin (KEM) uygulanmasından; akıldan, bilimden ve çağdaş uygarlıktan yana tarafım.

Halil Yılmaz Hıtmiye

Eğitimci – Şair – Yazar.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ