Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 33,97 / Satış: 34,10
€ EURO → Alış: 37,50 / Satış: 37,65

Mermi bile sıkmadan Hatay’ı alan Mustafa Kemal dehasından nasibini almamışsın, Bari Hatay’dan ibret al!

Mermi bile sıkmadan Hatay’ı alan Mustafa Kemal dehasından nasibini almamışsın, Bari Hatay’dan ibret al!
  • 11.03.2020
  • Mermi bile sıkmadan Hatay’ı alan Mustafa Kemal dehasından nasibini almamışsın, Bari Hatay’dan ibret al! için yorumlar kapalı
  • 836 kez okundu

Geçtiğimiz Hafta sonunda Hatay’a gelen Türkiye’nin saygın Gazeteci ve Yazarlarından Yılmaz Özdil, Hatay’la ilgili makale yazdı.

Hatay’ı çok güzel bir anlatımla, tarihinden günümüze kadar işleyen Yılmaz Özdil, İdlib’in çözümünün Hatay’da olduğuna dikkat çekmesi savaş tamtamları yapanlara çok iyi bir hatırlatmada bulunmuş.

Hatay’ı böylesine bir anlatımla özetleyen Yılmaz Özdil’in kaleminden İşte Hatay:

HATAY

Anadolu topraklarındaki ilk cami, Habib-i Neccar’ın avlusundayım

1400 yıl öncesini seyrediyorum.

Aslında pagan tapınağı.

Sonra kilise olmuş.

En son camii.

Habib-i Neccar…

‘Sevgili marangoz’ demek.

Yasin Suresi’nde geçiyor.

O marangoz, aslında Hıristiyan.

Antakya’da Hıristiyanlığa inanan ilk kişi.

İslamiyet’in ikinci halifesi Hazreti Ömer’in komutanlarından Ebu Ubeyde bin Cerrah tee 636 yılında Antakya’yı fethediyor, bu camiyi inşa ediyor ve tek tanrılı dine inanan ilk kişinin adını veriyor.

Evet… Müslümanlar tarafından Anadolu’da yaptırılan ilk camiinin adı, bir Hıristiyanın adını taşıyor.

Ezan, çan, hazan yan yana derler.

Halbuki sadece yan yana değil, iç içe.

Hatta pagan bile aynı çatı altında.

Dünyanın ilk kilisesi, Saint Pierre’in önündeyim.

Antakya’nın sırtını yasladığı dağın eteklerinde, 13 metre derinliğinde, dokuz metre genişliğinde, yedi metre yüksekliğinde bir mağara.

2000 yıl öncesini seyrediyorum.

Tavanda yuva yapmış yabani güvercinlerin telaşlı ve melodik kanat çırpışları eşliğinde, havariler, Romalılar, Abbasiler, Selçuklular, Memlükler, Yavuz Sultan Selim, Fransızlar gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor.

Bugün dünyada 2 milyar 200 milyon Hıristiyan insan var, Hıristiyan kelimesi bile bu mağarada çıktı, ilk kez bu mağarada kullanıldı.

Ortodoks kilisesinin içindeyim.

Aslında Rum Ortodoks Patrikhanesi.

Patrikhane denilince, akla hemen İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi geliyor ama, manevi sıralamaya bakıldığında Antakya patrikhanesi, Fener’in önünde yer alıyor, Kudüs’ten sonra ikinci merkez kabul ediliyor.

Rum Ortodoks denilince de akla hemen Rumca konuşan yurttaşlar geliyor ama, burada ibadet dili Arapça… Gençler artık yeterince Arapça bilmediği için, Pazar ayinlerinde bazı dualar Türkçe ediliyor.

Sağ olsunlar kapıda karşılayıp, bilgi veriyorlar, sohbet ediyoruz…

Aklımda en çok kalan, candan güleryüz.

Ortodoks kilisesinden çıkıp, Katolik kilisesine geçiyorum.

Avludaki bahçe, portakal ağaçlarıyla kaplı, portakallar süs lambası gibi dallarında duruyor.

Tablovari bir su kuyusunun yanında, dinlenmeniz için banklar var.

20 kişi kadarız, herkes susuyor, kuş cıvıltıları konuşuyor.

Kilise olduğunu bilmeseniz, butik otel zannedersiniz, öylesine huzurlu bir mekan.

Katolik kilisesi ama eski bir Musevi mahallesinde bir bina.

Camiyle ve Havrayla bitişik… Terasına çıktığınızda, çan’la minare’yi aynı karede fotoğraflamanız mümkün oluyor.

Havraya giriyorum.

Yüreği güzel insan, Harun amcayı dinliyorum.

‘2500 yıldır buradayız’ diyor.

14 kişi kaldık’ diyor.

Hani ‘insan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar’ demiş ya Yaşar Kemal… Harun Cemal tam olarak bu.

İstersen bir kişi kal.

Senin yüreğin yeter Harun Cemal.

Ve, onu dinlerken bir kez daha idrak ediyorum ki,

Türkiye aslında mozaik değildir, ebru’dur.

Ver elini Samandağ …

Hazreti Hızır Türbesi’ndeyim.

Kutsal kaya’da

Hazreti Hızır’la Hazreti Musa’nın oturup sohbet ettiği yerdeyim.

Kuran’ı Kerim’de, Kehf Suresi’nde anlatıyor.

Etrafında dönerken, zaman ve mekandan kopuyorum.

Dışarı çıkıyorum, masmavi enginliklere bakarak, Akdeniz’in o tertemiz havasını ciğerlerime çekiyorum, Hazreti Musa’nın tam olarak bu durduğum noktada, masmavi enginliklere bakarak, Akdeniz’in o tertemiz havasını ciğerlerime çekmiş olduğumu düşünüyorum, işte o an, kutsal kaya’nın etrafından dönerken, zaman ve mekandan neden koptuğumu daha iyi anlıyorum.

Onca kavga, onca mücadele…

Oysa insan ömrü dediğin, kozmik bir toz zerresi kadar kısa süre.

Samandağ’dan dönerken Defne’den geçiyorum.

Armutlu mahallesinden…

Katledildikleri sokaklarda, Abdullah Cömert’le Ahmet Atakan’ı anıyorum. Burasının evladı Ali İsmail Korkmaz’ı anıyorum.

Abdocan 22 yaşındaydı.

Bibergazı kapsülüyle suratından kasten vurarak öldürdüler.

Ahmet 22 yaşındaydı.

Bibergazı kapsülüyle suratından kasten vurarak öldürdüler.

Ali İsmail 19 yaşındaydı.

Sopalarla döve döve öldürdüler.

Ve, bugün hiç utanmadan, hiç suratları kızarmadan, Yunan Polisinin Edirne sınırında mültecilere biber gazı sıktığını söyleyenlerin,’ barbar Yunan’ diyenlerin, kendi çocuklarımıza aynı yöntemle nasıl kıydığını, nasıl hunharca katlettiğini düşünüyorum.

Türkiye’yi esir alan bu vahşi ikiyüzlülüğü düşünüyorum.

Hatay Arkeoloji Müzesi’ndeyim.

19 bin yıl öncesini seyrediyorum.

19 bin yıl.

Dünyanın en büyük mozaik müzesi.

Dionysos keyifle şarap içiyor

Afrodit alımlı alımlı sallanıyor.

Eros okunu fırlatıyor.

Urartu burada.

Asur burada.

Hitit Kralı Suppiluliuma’nın karşısında duruyorum, hayret edercesine açılmış patlak gözlerine bakıyorum

Adam üç bin yıldır toprak altındaydı, sekiz yıl önce çıkarıldı.

‘Türkiye’nin halini görünce şaşkınlıktan gözleri böyle faltaşı gibi açılmıştır’ diye tahmin ediyorum.

Büyük İskender’in Sezar’ın bu topraklarda dolaşmış olduğunu düşününce, bastığım zemini, adeta canlıymış gibi hissediyorum.

Meclis binasının önündeyim.

Hatay’ın Türkiye’ye katılma kararının alındığı tarihi bina.

Eskiden burada künefeci vardı.

‘Meclis künefe’ diye tabela vardı.

Bu duyarsızlığa nihayet son verildi, AKP hükümeti binayı kamulaştırdı, Kültür Merkezi olarak restore edilecek.

Hatay’ın hoşgörü havası beni bile o kadar etkiledi ki…

‘AKP hükümetine yurttaş olarak teşekkür ederim’ diye içimden geçiriyorum

Hoşgörü…

Hatay’la alakalı olarak ben bile bu kelimeyi sık sık kullanıyorum ama, aslında tamamen yanlış bir nitelemedir.

Çünkü ‘hoşgörü’ kelimesi, sözlük itibariyle, ‘tahammül, görmezden gelme, göz yumma, tepki göstermeme, sabırla katlanma’ anlamına geliyor.

Yani, hoş görmek için, karşı tarafın hoş görülecek bir suçunun veya kusurunun olması lazım, sizin de buna sabırla tahammül etmeniz, göz yummanız lazım.

Hatay’da yaşanan kesinlikle bu değil.

Hatay’da hiç kimse, bir başkasını ‘öteki’ olarak görmüyor.

Hatay’da hiç kimse, bir başkasını ‘kusurlu’ olarak görmüyor.

Hatay’da hiç kimse, bir başkasının dinini, tahammül edilmesi gereken bir din olarak görmüyor.

Hatay’da hiç kimse, bir başkasının mezhebini, göz yumulması gereken bir mezhep olarak görmüyor.

Hatay’da hiç kimse, bir başkasının etnik kökenini, sabırla katlanılması gereken bir etnik köken olarak görmüyorum.

Hatay’da herkes, herkesi ‘insan’ olarak görüyor.

Hatay’da hiç kimsenin, tahammül edilecek, göz yumulacak, sabırla katlanılacak, hoş görülecek bir kusuru yok…

Hatay’da herkes, herkesi olduğu gibi yaşıyor.

Dolayısıyla…

Hatay’ı ‘hoşgörü şehri’ olarak nitelendirmek, doğru değil.

İlla nitelemek gerekiyorsa…

İnançlar, etnik kökenler farklı olabilir ama, bir tane.

Ahlak, tek.

İlla sıfat gerekiyorsa…

Hatay, ahlaklı bir şehir.

Antakya çarşısını geziyorum.

Samimiyetle söyleyebilirim ki, büyük şehirlerde artık neredeyse nostalji haline gelen, o özlediğimiz esnaf ahlakı, orada yaşıyor.

Kimse kimsenin müşterisine göz koymuyor, kimse kimseyi kolundan çekip dükkana sürüklemiyor, kimse kimseyi kazıklamıyor.

Özellikle yemek fiyatları, sanırsın İstanbul’un on yıl öncesine ait.

‘Niye bu kadar ucuz ‘ diye soruyorum…

‘Yemeği lezzetli yapan fiyatı değildir, biz sizi burada paranızı almak için ağırlamıyoruz, güzel yemek yedirmek için ağırlıyoruz’ diyorlar.

O anda kavrıyorum ki, felsefesiz yemek bile yapılmaz aslında.

Kimi baharatçı, kimi ipekçi, kimi gümüşçü, kimi fırıncı, kimi kasap, kim Türk, kim Ermeni, kim Musevi, kim Alevi, kim Sünni, belli değil.

Ama hepsi namuslu.

Ahlakları tek.

Her yerde Atatürk var.

İstisnasız her yerde.

Her dükkanda.

Sayısız otomobilde imzasını gördüm.

Farklı farklı partilerin belediyeleri var, hepsinde Atatürk var.

Hatay, kelimenin tam manasıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün kalesi.

Her dinin, her mezhebin, her etnik kökenin ortak paydası, Atatürk.

(Belki pek çoğunuz için şaşırtıcı olacak ama, ben Hatay’da büyüdüm. İzmir Hatay!da… İzmir’de yüzbinlerce Hataylı var. Çünkü, Atatürk vizyonu, Hatay şehrimiz henüz Türkiye’ye katılmadan önce, 1937’de, İzmir’in en büyük semtlerinden birine Hatay adını verdi. Hatay’da olan bitenlere, en az Hataylılar kadar duyarlı olmamız ondan.)

Ve hayır…

Amacım Hatay’a dair turistik bir yazı kaleme almak değil.

Herkes sınırın öte tarafını yazıyor.

Kimse bu tarafını yazmıyor.

Salı günü İblid’i yazacağım demiştim.

Buyurun yazıyorum.

Suriye meselesinin çözümü, Suriye topraklarında değil, Hatay’da!

Suriye meselesini çözmek için, Moskova’ya yalvarıyorlar

Washington’a el açıyorlar.

Brüksel’den medet umuyorlar.

Halbuki, Suriye meselesinin çözümü için oralara gitmeye gerek yok.

Çözüm Hatay’da

Hatay birlikteliğinde.

Hatay ahlakında.

Hatay ruhunda.

Çözüm burada.

Ezan, çan, hazan, pagan.

İnsan.

Büyük İskender’den Sezar’a, Abbasiler’den Bizans’a, Büyük Britanya’dan Fransa’ya… İnsanlık tarihi boyunca, Ortadoğu’da savaşarak toprak kazanan görülmedi.

Savaşmadan toprak kazanmayı başaran ise ‘tek lider’var.

Mermi bile sıkmadan Hatay’ı alan Mustafa Kemal dehasından nasibini almamışsın… Bari, Hatay’dan ibret al.

HATAY BÜYÜKŞEHİR BELİDİYESİ’NDEN OKUL SERVİSLERİNE SIKI TAKİP
Hatay Büyükşehir Belediyesi, 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın başlamasıyla birlikte öğrencilerin güvenliğini sağlamak için şehir genelinde okul servis araçlarını kapsamlı...
HATAY’DA TOPLU ULAŞIMDA 16 EYLÜL’DE NAKİT ÖDEME DÖNEMİ SONA ERİYOR
Hatay Büyükşehir Belediyesi , 16 Eylül Pazartesi tarihi itibarıyla Antakya, Samandağ, Defne, Kırıkhan, Reyhanlı, Belen ilçelerinin yanı sıra Arsuz Karahüseyinli...
Hatayspo Rıza Çalımbay’la ilk antremanını yaptı
Trendyol saüper lige kötü başlayan Hatayspor, göreve getirdiği yeni Teknik Direktör Rıza Çılambay’la ilk çalışmasını yaptı. Hatayspor yeni Teknik Direktör...
Vincent Aboubakar bir yıllığına sözleşme imzaladı
Hatayspor’un transfer ettiği  golcü futbolcu Vincent Aboubakar’la bir yıllık sözleşme imzaladı. Hatayspor Kulübü’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Tecrübeli golcü...
CHP’Lİ NERMİN YILDIRIM KARA:  HATAY’DA EĞİTİM SİSTEMİ YENİ DÖNEME HAZIR DEĞİL
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay’da öğrencileri, öğretmenleri ve velileri bekleyen sorunların hala çözüme kavuşmadığını belirterek yazılı...
İLK DERS ZİLİ ÇALDI, BAŞKAN İBRAAHİM NACİ YAPAR;  İLK DERS ZİLİNİ ÇALARAK ÇOCUKLARIMIZIN HEYECANINI PAYLAŞTIK!
Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, okulların açıldığı 9 Eylül  Pazartesi günü (Bugün)  Hatay Borsa İstanbul İlkokulu’nda düzenlenen ilk ders...
ANTAKYA SARAYCIK’TA YAĞMUR SUYU HATTI İNŞA EDİLİYOR
Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (HATSU), şehrin altyapısını güçlendirmek amacıyla projelerine devam ediyor. Bu kapsamda HATSU,...
<strong>HATAY DÖRTYOL’DA 2 CADDEDE TRAFİK AKIŞ YÖNÜ DEĞİŞTİ</strong>
Hatay Büyükşehir Belediyesi,  il genelinde trafik güvenliğini sağlamak amacıyla yön düzenleme çalışmalarına devam ediyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi...
Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden Hatay için yeni tanıtım filmi:  Türkiye’nin Umudu Hatay’da, Hatay yeniden büyüyor!
Hatay Büyükşehir Belediyesi, Hatay için hazırladığı tanıtım filminde, “Türkiye’nin umudu Hatay’da, Hatay yeniden büyüyor” vurgusu yapıldı. Tanıtım filminde Hatay’ın turizminden...
GASTRONOMİEVİ’NDEN HATAY MUTFAĞINA MODERN DOKUNUŞ
Hatay Büyükşehir Belediyesi,  Hatay’a özgü birbirinden güzel yöresel ve tescilli tatları ülke çapında ve uluslararası arenada tanıtmaya devam ediyor. Unesco’nun...
Hürriyetçi Eğitim Sen  Hatay İl Başkanı Mehmet Pancar: İlk Dersimiz Şanlı Türk Tarihinin Zaferleri Olmalıdır!
Hürriyetçi Eğitim Sen  Hatay İl Başkanı Mehmet Pancar, “ İlk Dersimiz Şanlı Türk Tarihinin Zaferleri Olmalıdır” görüşünü savundu. Hürriyetçi Eğitim...
EĞİTİM-İŞ GİZLENEN HAKİKAT: EĞİTİM YENİ DÖNEME AĞIR YARALI OLARAK GİRMİŞTİR!
Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası “EĞİTİM-İŞ), Eğitimin yeni dönemine ağır yaralı olarak girdiğini öne sürdü. Eğitim-iş Yeni Eğitim ve...
ANTAKYA BELEDİYESİNDE GİTAR, KEMAN VE PİYANO KURS KAYITLARI DEVAM EDİYOR
Antakya Belediyesi, ücretsiz keman, piyano ve gitar kursları vererek kültür ve sanat alanında önemli adımlar atmaya devam ediyor. Antakya Belediyesinden...
ANTAKYA BELEDİYESİ BEŞ MAHALLEDE ASFALT ÇALIŞMASI GERÇEKLEŞTİRDİ
Antakya Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, birçok mahallede asfalt çalışmalarını aralıksız gerçekleştiriyor. Antakya Belediyesinden yapılan açıklamada, Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ